• bir çiftin yanında üçüncü kişi olduğun an. hani bazı literatürlerde çiftin yanındaki sap olarak da geçer. adamlar kelebek, böcük adeta birer kertenkele. sen? sen cem yılmaz filminde oynamamış mfö üyesi gibisin. fuat hüznü. bildin mi o hüznü? bir süre sonra:

    - ne işim var benim burada? burası neresi? ne yapıyoruz ki biz şimdi? yaşıyoruz ama sebebi neydi ki? hayat ne gereksiz. şu garson kim? ben kimim? ağam kim? paşam kim? kim kim kim kim..

    kiziroğlu mustafa bey lan işte.
  • boşalma sonrasında ki 10 dakika. tüm hayatı sorgularsın. bu mudur? ne yani bütün olay bütün hengame bunun için miydi?
  • çok var ama hiç unutmayacağım ve aklımdan çıkaramadığım bir an var ki hala gözümün önüne gelince gözlerim dolar... olay yaklaşık 6 yıl önce olmuştu, mahallede en samimi olduğumuz, sürekli geliş gidiş yaptığımız üst kat komşumuzdu. babası kalp krizi geçirdi, ambulans çağırmıştık, 4 yaşındaki caner ağlıyordu, ambulans gelse de müdahale için geçti, rahmetliyi yine de ambulansa aldılar eşide yanında gitti, caner'i bizim eve almıştım, ve o andaki o sözü hiç aklımdan çıkmaz, "abla, babam ne zaman gelecek, yarın beni parka getirme sözü vermişti"...
  • kafan güzel tren yolunda yürüme isteğiyle doluyosun birden, sağdan sağdan yürürüm tren de çarpmaz bi sik olmaz kafasındasın, ama sen yanda yürüsen de cingöz bir makinist seni görüp pulislere haber verebilir, hoş olmaz bu. öyle ya adam napıyon lan sen orda dese, cevabın yok. ne diycen ki adama. devlet memurunu da meşgul etmemek gerek sonuçta. atla git karakola çay iç, polisle geyik yap. tabi bunlar olurken ip gibi de yağmur yağıyo bir yandan, yağmur damlaları polis ışıklarından geçerken enfes kareler veriyor sağa sola. tam bir new york amk. ingilizce mi sorgulucan türkçe mi sen karar ver. bana sorarsan yaz palermo üst
  • inandığınız,önemsediğiniz değer ve insanların aslında gerçek olmadıklarını anlamak
  • ne zaman biri hakkında "o aslında böyle biri değil" diye düşünürsem o an bir sorguluyorum hayatı.neden insanlar olduğundan farklı görünmek zorunda diye lakin cevap yok.
  • oha. o kadar çok ki yaz yaz bitmez.

    en son bu akşam sokakta yatmak zorunda olan insanları gördüğümde oldu; kartonları sermişler yere, bulabildikleri çul çaputları da işte üstlerine örtecekler. o esnada bu insanların böyle yaşamak durumunda oldukları ülkenin orta yerine, ülkenin en güçlü adamı için milyar dolara saray yapıldığını düşündüm. bu düzen böyle işlemesin, birileri aç yatarken birileri milyar dolarları sıfırlamasın diye mücadele ederken yitirilen canları düşündüm.

    ethem'i, medeni'yi, ali ismail'i, abdocan'ı, ahmet'i, mehmet'i, berkin'i, hasan ferit'i düşündüm. aileleri nasıl hayatlar yaşıyor acaba?
  • ilişkiler hakkında herhangi bir yazı okuduğum an. ben bunu yapamam lan diyip kendi kendimi üzüyorum sonra.
  • annenize teyze denilmeye başlandığını farkettiniz an bunlardan biridir
hesabın var mı? giriş yap