hayatın anlamı ve psikoterapi

• okumadım ama beni anlatmıyor. hayatın anlamı yok. psikoterapi gereksiz.
  
  iyi akşamlar.
• victor frankl, varoluş analizi / logoterapi methodunun kurucusudur. bu bağlamda hayatın anlamı ve psikoterapi kitabı da yaptığı bazı konuşmaların toparlanması sonucu oluşmuştur.
  
  en basit şekilde ifade etmek gerekirse bu kitap özellikle kendine ve\veya hayata karşı anlamsızlığa kapılmış, o ya da bu şekilde bir ölüm/yaşam konusunda paradoks gören, özellikle geçmişte yaşadığı olumsuz deneyimleri duygusal ve bilişsel olarak anlamlandıramayanların okuması gereken bir kitap niteliğinde. kitabın ilk iki bölümününde hala kitaba dalamamış hissedebilirsiniz. okumaya devam ederek bir bütün olarak görmeye çalışın.
  
  bu kitapta yer alan alıntılar ve göndermelerin ayrıca çok değerli olduğunu düşünüyorum. bu bölümlere özellikle ilgi göstermekte fayda var.
• ''ne olursa olsun hiçbir insan acısı birbiriyle karşılaştırılamaz, ölçülüp kıyaslanamaz, çünkü acının karakteristik özelliği bir insanın acısı olmasıdır, onun acısı olmalıdır. yani acının ''büyüklüğü'' tamamen o acıyı çekene, insana bağlıdır ve her tek insan gibi biricik ve kezliktir acı da. ve her bir insanın kendi yalnızlığı içinde çektiği acıdır'' (syf: 114)
• ''insanı en çok yaralayan şey fiziksel acı değil; haksızlığın, mantıksızlığın verdiği ruhsal ıstıraptır.'
• hayatın anlamı nedir bilmiyorum, onu bir süre aradıktan sonra arayarak bulunacak bir şey olmadığını anladım. sanırım anlam zaten onu yaşarken deneyimlediklerimde gizliydi.
  neyse bu konuyla alakalı bir şeyler okurken evrim ağacının çok güzel bir yazısına denk geldim. sokrates, mevlana , hegel ve budhaanın aynı yazıda bulunması muazzam ahz verdi.(bu arada harika bir yer yemek yerken videolarını izlemek beynim için bir şölen :)
  yüzyıllar sonra, mevlana celaleddin rumi "kimden kaçıyoruz, kendimizden mi? ne olmayacak şey! kimden kaçıp kurtarıyoruz, hak’tan mı? ne boş zahmet!" diyerek saf, temiz, tekmil bir varoluşa giden, aydınlanmanın yolunu anlatmıştır.
  evrim ağacı psikoterapiye giden herkes deli midir?