• akşam işten çıkıp yorgun şekilde eve dönerken mesela.

    borçlar, giderler, yeterli gelmeyen kazanç, hayaller, yolda gördüğün insanlar, trafik, kalabalık vs

    her şey kademeli olarak üst üste eklenip, eve varıncaya kadar beyni allak bullak eder.
  • babamı kaybettikten 1 hafta sonra daha önce yaptığım bir projeyle ilgili ödül almaya gitmiştim. onca uğraş onca hırs, onca çaba ne kadar gereksizdi o sahneden inerken anladım. sonrası hep artçı sorgular.
  • ölüm gerçeğiyle yüzleştiğiniz an.
  • çok sevdiğin kişiyi ya da kişileri kaybettiğin anlarda. ölüm hayatı sorgulatıyor hep.
  • cevaplarını bulmana rağmen, gerçekleştirmek için gereken göte sahip olmadığın için dön babam döndüğün anlardır.
  • herhangi bir mekanın tuvaletinde, alkollüyken çiş yapılan an. hiç şaşmaz.
  • yaşları 12 civarı öğrencilere klasik bir soru sordum " 1 milyonunuz olsa napardınız" diye.
    birisi dolar mı tl mi diye sordu*
    çoğunluğu ise altın ve dolara çevireceğini söyledi. birkaçı ev alacakmış ama o paraya ev alınmazmış. bir iki tane hayır kurumuyla paylaşmak isteyen çıktı.
    12 yaşındasınız ve hayalinizdeki para elinize geçerse altın ya da dolar alacaksınız. gezmek yok, eğlenmek yok, keşif yok, sanat yok. niye yaşama sevincin olsun ki? sana keyif veren ne olabilir? işte o an ben neden buradayım, ne yapıyorum diye bi sorguladım.
  • hastane odasıdır. bundan daha iyi yer bulamazsınız.

    sağlık çalışanlarına sabır diliyorum.
  • hayat nedir?
    bana göre hayat ölüm ile kalım arasındaki mücadeledir.
    hayatı anlamlı kılan şeyler nelerdir?
    mücadele devam ederken hayatında önemli olan insanların varlığıdır, yaşadığın ve sonuçlar çıkardığın olaylardır ve sayamadığım daha niceleridir.
    hayat ne zaman sorgulanır?
    yaşamaya çalıştığın hayatının değerli olmasını sağlayan insanlardan birini kaybettiğinde sorgulamaya başlarsın. ve kaybettiğin kişiye bir daha kavuşamayacağını anladığında bütün anlamları silmek istersin. keşke bazı şeyler yaşanmasa da anlaşılmaz kalsa dersin. çıkar yol bulmaya çalışır belki de onu bir kere olsun görebilmek için tanrıyla pazarlığa bile girebilirsin. imkansız çabaların karşılığı alınmadığında ise sadece hayatı değil her şeyi sorgulamaya başlarsın.
  • yağmur altında torosları geçerken aklıma gelen tek şey:

    (bkz: ssdd)

    “her ay binlerce km yol ne işe yarıyor?, bambaşka illerde aynı gereksiz şeyleri tekrar tekrar neden yaşıyorum? ben bunu neden yapıyorum?”

    (bkz: kendimi mi öldürsem bir fincan kahve mi içsem)

    (bkz: nerde bende o yürek)

    yarasın
hesabın var mı? giriş yap