• halbuki aşk politiktir.

    sorun, "aşk adına içinde bulunduğum dalyarak durum neden kaynaklanıyor" diye sormamaktır.

    sıkıntı, bu sorunun etrafında dönüp durup, bir türlü sormaya cesaret etmiyor olmamızdan kaynaklanıyor.

    neyse seçmen big tits in uniform dedi.
  • oğlum bunlara nasıl tahammül edebiliyorsunuz lan? rakı masasında, bilimum arkadaş ortamında vs en çok kafa ütüleyen, “yok mu şurada derdini sikeyim butonu” dedirten tipler genelde bunlar oluyor. erkekse am çullaması, kadınsa da ilgi orospusunun biri oluyorlar genelde.

    o vıcık vıcık sosyal medya hesapları, her ilişkisinde bu sefer farklı diyen bir sürü avanak, sidikli sevgilisinden ayrılınca hayata kızgın bakabilmek için ve insanlara naz geçirebilmek için bunu bir fırsat bilen ve tüm dünyanın derdi bende diyen bir avuç dangalak..

    cidden bunlara tahammül edebilene helal olsun.
  • samim akça: daha evvel âşık olan var mı aranızda? bir dakika, soruyu değiştiriyorum. daha evvel aranızda hiç âşık olmayan var mı? ne talihsizlik. çünkü demek hala yarımsınız. her kadının ve her erkeğin hayatında bir an vardır ki o an bütün hayatını belirler. bu da başka bir talihsizlik. ister o anın arkasından gitsin, isterse kaçsın önemli değil. o an peşini asla bırakmayacaktır. âşık olduğu an.
    yağmur: benim şubat'ı gördüğüm an gibi.
    şubat: benim yağmur'u gördüğüm an gibi.
    yağmur: âşık olmayı küçümseyecek kadar kibirliydim.
    şubat: aşkın insanı nasıl değiştireceğini bilemeyecek kadar tecrübesiz.
    yağmur: ama aşk insanın kendisini terke etmesi demektir.
    şubat: ama aşk insanın göremediklerini artık ve ebediyen görmesi demektir.
    yağmur: artık ve ebediyen.
    şubat: kavuşmayı özlersin
    yağmur: ama kavuşamazsın.
    samim akça: insan yarım kalmış bir projedir. onu aşk tamamlar. fakat sonra bir vakit aşkı uğruna terk ettiği kendisiyle yüz yüze gelir. bu aşığın imtihanıdır. işte orda bir tercih yapmak zorundadır. ya kendini seçecektir ya da kendi ölümünü. eğer gerçekten aşıksa, aşkı gerçekse kendi ölümü karşısında diyet istemez ve tamamlanır. asla gerçekleşmeyeceğini bildiği bir hayali kurmaya mahkûmdur. asla kabul olmayacağını bildiği bir duayı kabul etmeye. yazık, ama bunu kabul eder. bir büyüğümüzün söylediği gibi;
    aziz bey: vuslat varsa aşk yoktur.
    samim akça: vuslat varsa aşk yoktur
  • gerçekten aşk o kadar aptallaştıran bişeyse de,
    hayat hep mi onlara güzel ki bi dertleri aşk
  • belki de aşkını hayatının merkezine koymuş insandır. herkesin önceliği farklıdır. bazıları işini koyar bazıları eğitimini bazıları parayı bazıları da aşkını. bence herkesi böyle ayırmak yerine bir düşünmek lazım ne için yaşadığını.
hesabın var mı? giriş yap