hayattan öğrenilenler

• her durumda yapılabilecek bir şey olduğudur.
  
  bir kitap. kitaplıkta değil dolabımda duran, her sabah/akşam kapağını açıp el yazısına baktığım.
  
  olur olmadık zamanlarda karşıma çıkan bir şarkı ya sonra^*evin içinde şarkıyı söylediği akşam...
  
  sesi, yüzü, gözleri, elleri, sıcaklığı, duruşu, bakışı, gülüşü, mimikleri. ummadığım anlarda burnuma gelen kokusu.
  
  birini ne kadar çok sevebileceğimi görmek. kendime şaşırmak.
  
  istemek. özlemek. istemek...
  
  ortak olmasa da bir noktaya/yere varabilmeyi dilemek.
  
  bir konuyu konuşup, çözüme ulaştırmadan öylece bırakmanın hissettirdiklerini bilmek.
  
  yürünecek yollar.
  
  yanımda rahat hissettiğini/kendi olduğunu, beni hayatına kattığı için çok mutlu olduğunu söyleyen, ''sana değer veriyorum'' demesi üzerine, bana gerçekten değer verdiğini sandığım ve yaşanan/paylaşılan onca şeye rağmen -üstelik 15 dakikalık mesafeye rağmen- mail'le bir insanın canının nasıl yanabileceği.
  
  saygının ne kadar önemli bir şey olduğu.
  
  bundan sonra insana dair hiçbir şeyin beni şaşırt(a)mayacağı.
  
  hayatımda olan insanın bana gerçekten değer verdiği/sevdiği için mi, yoksa işine geldiği için mi yanımda/hayatımda olduğunu bilemeyecek olduğum gerçeği.
  
  kırgınlık denen şeyin ucu bucağı olmadığı.
  
  kalp kırmanın çok kolay olması yanında, gönül almanın önemli/gerekli olduğu.