• yoğun bakım ve reanimasyon servisi önünde ablamın geçirdiği ağır bir trafik kazası sonrası tam 27 gün korku ile beklediğim, ancak doktorların ilgisi ve yoğun uğraşıları sonucu acı bir haber almadan ayrıldığım iyi bir devlet hastanesi... hemen siyami ersek kalp hastanesinin yanındadır, istanbul'un haydarpaşa semtindedir *.
  • cok kapiya gitmeniz gerektigi halde isinizi kolayca halledebileceginiz hastane. hayratlere gayret, buradaki personel hic kuyruk olusmamasini saglayacak hizda calisabilmektedir. eskiden bu hastanenin icinde bulunan anadolu eczanesi disariya tasinmistir.
  • acil kapisinin önünde simitçinin karşısında duran adamlar size dışardan ilaç temin etmek için durmaktadır. doktorun verdiği reçete ile alabileceğiniz ilaçların çoğu bu hastanenin eczanesinde yoktur. göztepe ssk'da da ilaçlar yoksa bu adamların kucağına düsersiniz. sizi arabaya atıp ilaçları alacağınız eczaneye götürüp depolarından istetirler.(bu esnada ilacın fiyat küpürü hemen degistirilir) size getirip verdiklerinde ücretlerini alırlar. hastane koridorlarının kapısında; "ilaç firmalarından görüsmeye gelenlerin hafta ici 13:00 14:00 arasi gelmesi rica olunur" yazmaktadır. zengin, eczacı, doktor üçlemi burda da islemektedir. doktorları ellerinde olmayan, devlet hastanelirin de bulunmayan ilaçları yazarak, rantçıların kazanç kapılarını ağzına kadar açmakta çok beceriklidir bu güzide hastanemiz doktorları. iyi bir yönü yokmus gibi gözüken bu hastanede tek olumlu şey acil'linin vehbi koç ismi tasımasından dolayı hastalara kısa bir süre için iyi bakılmaktadır. 4. dahiliyede ki hemsirelerin ilgi ve alakaları göz yaşartacak değerlere varacak kadar iyidir. (gece vardiyasinda çalışanlar çoğunlukla, bebek gibi güzeldirler hepsi)
  • aniden bayilma ve birkac dakika ayilamama sonrasinda apar topar goturuldugum acilinde, nobetci doktorun uc alakasiz ilaci karistirarak olusturdugu kokteyl igneyi yaptirmadan once receteye bakmam sonucu hayatta kalabildigim hastane.belirtmis oldugu ilaclarin birine olecek derecede alerjim vardi ve o dallama doktor bozuntusu sadece ozur dilemekle siyriliverdi isin icinden..
  • (bkz: labirent)
  • beyin kanaması geçirmekte olan babaannemi bir sedyeye yatırarak koluna bir iğne yapmış ve ortada bırakmış, babamın "eee, şimdi ne olacak, kadın gidiyor" sorusuna, "ha ne? bekleyelim bakalım iki saat, ne olacak" yanıtını vermiş hastane. sonra babamın delirmesi sonucu akıllarına mr çekmek gelmiş, beyin kanaması olduğunu öğrenince babamdan saklamak için bi taraflarını yırtmış, babamın tekrar delirmesi üzerine, "ee, beyin kanaması geçiriyormuş, siz bunu en iyisi başka bi yere nakledin, bu arada mr sonucunu veremeyeceğiz, basacak film yok, ancak bilgisayarda görüyoruz" demişlerdir.
  • lisede ses hızını aşıp duvardan geçmeye çalışırken kolumu, arkadaşla güreş tutarken de bacağımı kırmam sonucu bilumum uzuv alçıya aldırma işlerimi hallettiğim hastane. hademeler nerelisin diye sorarsa kastamonu/cide deyiniz, hatta onlar sormadan söyleyiniz. bu, hastane içinde işinizi görmenizde katalizör etkisi yaratacaktır. zira hademelerin alayı cideli.
  • tıbbiye caddesi üzerindedir
  • dahiliye servisinde çooook boş doktorların olduğu bir hastane.* sağ karın bölgesinde yoğun bir ağrı sonucunda bir haftadır "karında gaz var " teşhisiyle ilaçlar verilip eve gönderilen bir yakınımın sonunda onca paralar döküp* özel bir profesöre gittiğinde hastalığın teşhisi ve çaresi bulunmuştur: zona

    memleket boş doktorlar, boş avukatlar, boş mühendisler, boş psikologlar, v..s..'lerle dolu olduğu sürece hepimiz boş bir yaşam süreceğiz. hayat boş,sen işine bak eğlen coş misali. hani lale devrinde olduğu gibi. hoş şimdi de lale devri yaşamıyor değiliz. istanbul laleleşiyor!
  • üsküdar-kozyatağı-ataşehir minibüsünde bir durak.
hesabın var mı? giriş yap