hayin

• çomarcada hain...
• (bkz: hain)
• (bkz: vatan hayini)
• diyalogta asla ikinci tekil olamayacak kadar uzakta..
  her zaman o.. su geçirmez hep kupkuru..
  siz alaca bulanık ve rüküşken o bir kışgünü kadar soğuk saydam ve duru...
  sizi cennetten çıkarıp cehenneme sokma tehditi ile sonsuz bir askıya asan..
  bütün yaralarınızı iyileştirecek kadar canyakıcı bir işlemle size yepyeni bir kimlik umudu veren..
  o kimliğe muhtaçsınız..
  bu acıya acıktınız..
  onu çağırdınız..
  kırbaçlayan o olsa da kırbaçlanan ve emreden sizsiniz ..
  size ait bir hayalin ete kemiğe bürünmesi egonun şekillenmesi ..
  
  işte bundan daha yıkıcı bir baskı göremezsiniz..
  döktüğünüz bütün gözyaşları ile susuzluğunu dindirendir...
  sizin arzunuzun hortlattığı en karanlık eşleşme..
  kimseye şikayet edemeyeceğiniz birleşme..
  utanılacak kadar size ait bir evlilik..
  dahası siz bir kimlik olarak ortadan kalkmadan bozamayacağınız bir sözleşme..
  hayin sizi kuşatmış sizi yemiş bitirmiş geriye bişey kalmamış bütünüyle içine girmişsizniz hayinin artık onun içinde hapis yaşıyorsunuz..
  siz çırılçıplak ve üşürken bütün tehlikelere açık bir sinir ucu kadar tekilken o giyinmiş zırhlı ve acımasız olduğu kadar güçlü ve çoğul
  bütün oyuncaklarınızı kırdı ve kendine onlardan yepyeni bir oyun hazırladı..şimdi o oyuna davet edilmeyi bekliyorsunuz. süreç bu!
• ingilizcesi heinous olan, türkçe-ingilizce ortak kelime.