• uzun süredir etyen mahçupyan'ı ve süslü/anlamsız cümlelerini görmüyorduk. bıraktığımız yerde kalmış, şaşırmadım. gitsin atlar üzerinden “kültür” muhabbetini, zaman'dan eski kankalarıyla yapsın. sizin gibi zombilerin hükümranlığı bitti ve pejmurde laf salatalarınızın kıymeti yok artık.

    ayrıca at kuyruklu “at sevdalısı” eğitimsiz bey :

    köpeklerini dövüştürenler de köpek seviyor emin olabilirsin. neyin vicdani olup olmadığını idrak edebilecek bir pozisyonda değilsin. atları besliyor olman hatta “görece” atlara diğer faytoncu/seyislerden daha iyi bakıyor olman temel sorunu aklamıyor.

    atlara yaptırılan taşımacılığın basit ve çevreci bir ikamesi var. biz de aynı doğadayız. kolayı varsa onu seçeceğiz. bu kadar basit.
  • ulan sıcakta yere yıkılıp can çekişen atlar aklıma geldikçe iyi ki o faytonlar kaldırıldı diyorum ben hala. he atlar öldükçe bu yavşaklar yenilerini kamyonlarla getirtiyordu, en son 2 kamyon dolusu at gelmişti de adaya bırakmamışlardı. dayı çok meraklıysa insanları sırtlayıp adada gezdirsin ya da sırtına taksın sepeti hamallık yapsın parasını veririz. her videonun gazına gelip kudurmayın amk, o hayvanların dili olsa işkence çekip sürüne sürüne öleceğine hemen kesin beni der. he yıl olmuş 2021 bisiklet var, scooter var, elektrikli bisiklet var at ne amk romanlar bile artık tercih etmiyor.
  • bu videoyla anlaşılıyor ki 30 40 kişinin atlara turist bindirip gezdirerek elde ettiği yağlı gelir kaynağından mahrum olması bile dramatize edilebiliyor. objektif yaklaşım sergileyeyim derken sikik bir iş ortaya koymuş 140 journos.

    adaya her gidip de şöyle etraflıca gezen biri bayılmış bir at görmüştür geçmişte, hiç ağlamayın şimdi. oldu amk, her 30 kişilik zümrenin mağduriyetinden ülkece trajedi edinelim.

    taksi plakası sahiplerine de sorsan onlar da böyle bir video malzemesi verir size. hadi objektif ekip gidin saçma sapan kamera açılarınızla taksicilere de mikrofon tutun.
  • 140journos'un son videosunun adı.

    at izi it izine karıştı cümlesiyle baştan siyasi mesajı veren videoda konu, istanbul adalarındaki faytonculuk adı altında atlara yapılan zulüm ve bilinmez sonları.

    at sevgisi olan insanın faytonculukla işi olmaz. net. o yüzden hikayeleri geçersek, videoda kendini savunurcasına ifadeleri olan faytoncuya gram güvenmiyorum. yok şöyleymiş de böyleymiş. geçiniz.

    hayvanseverlik, o hayvanın özgürlüğünün insan keyfi için kısıtlandığı an bitiyor.

    “ tek bir damla kötülük, en soylu varlığı bile lekeliyor işte. “ shakespeare
  • ot içmekten kafası dönmüş muhtemelen ibb'den iyi para almış eski bir faytoncu üzerinden romantizim kasarak faytonculari aklamaya çalışan rezalet bir 140journos videosu.

    çok merak ediyorum acaba bu videonun sponsoru kim? yani biz de imamoglu'na oy verdik ama yanlış yaptı atları katletti faytoncular cicidir imajını çizdirmek isteyen kim? ilerde elbet ortaya çıkar.

    yazın sıcağında 5 kişiyi yokuş yukarı çekmekten ciğeri patlamış atlarin kurtarılması için mücadele eden insanlar suçlu ama çeteleşmiş at hırsızı tipli faytoncular hayvansever öyle mi 140journos?

    yakında istanbul'da ki taksiciler içinde bir video çeker bu 140journos. girişe de taksicilerin 15 temmuzda köprüye çıkmalarını falan koyarlar.
  • parayı basanın video çektirdiği 140journos un son propaganda videosu. a haber'in özel dosya/haber formatında olan ama çekim teknikleri, kurgu, fon müzik vs iyi olan manipülasyonu belgesel diye yutturmaya çalışmış140journos ve bunu sürekli yapıyor.

    çok basit sorular var ama nedense hiç birini sormamışlar. fayton işletme hakkı başına faytoncular 350 bin tl, at başına 10 bin tl aldılar. yani isteyen atlarını vermeyebilirdi ve vermeyenlerde olmuş. atlar öldü, öldü diye yaygara koparmışlar ama adalarda faytonların kalkmasına sebep olan son olay atlarda salgın hastalık çıkmıştı ve tek seferde 50 at kurtulma şansı ve hastalığı yaymasın diye toplu öldürüldü ve devam eden günlerde bir çok at hastalıktan öldü yada kurtulamayacak kadar kötü olup daha çok acı çekmesin diye öldürüldü. zaten her sene adalara kamyon kamyon at gelirdi sürekli, adalarda yüzlerce at vardı ve sisteme giren yeni faytonlar yoktu ama her sene yüzlerce at adalara getirildi ama at popülasyonu artmazdı, bu belgeselde niye bu konu işlenmedi? not: kimse çıkıp atlar da ölümlü canlı vs demesin, atlar da doğuran canlılar adadaki atların çiftleşip yavru sahibi olması engellenmese ve aşırı çalıştırılmaktan erkenden ölmeseler bir ada bile olsa popülasyon korunur.

    adalara ne zaman gitsem ki bayada giderdim, özellikle havalar güzelken faytonların orda sıra olurdu ve durakta fayton olmazdı tüm atlar dört nala koşar ada turu yapılır dinlenme fırsatı olmadan tekrar yolcuları alır yola çıkardı, bunu sadece ben mi gördüm.

    her sene kışın haber çıkardı; çöp poşeti yediği için ölen at diye, haberin içinde duyarlı faytoncu dayının teki "kışın ata haftada/ayda bir 1 bardak yağ içereceksin yiğen, yoksa poşeti çıkaramaz, ben bilinçiliyim ben içeriyorum" diye prim kasardı, kimse de çıkıp bu atlar kışın niye çöp konteynirlara dadanıyor, niye ahırda değiller, neden yeterince besle miyorsunuz, yazın çuvalla para kazanıyor kışın 10 - 20 çuval samanı, arpayı çok görüyorsunuz pezevenkler diye sormuyordu.

    bu at hırsızı kılıklı faytoncularla muhatap olmamak, bu saçma düzene karşı olduğu için bu faytonları kullanmayan dünya kadar insanın söz hakkı yok mu, bu belgesele göre yok. kültür diye kafa şişirmişler ama ben kültür olan şeyi göremedim hiç bir zaman. en ufak sözde kavga çıkaracak karşısındaki insan yaşlı çoçuk mu bakmadan üstüne saldıran tipler gördüm hep. yaşlı insanlar kendileri için aldıkları golf arabası gibi minik araçları bile zorbalık yaparak adaya sokmadıklarını gördük her zaman.

    yüksekten herkese akıl dağıtın dernek üyelerine neden şu tek soru sorulmadı, "artık adalarda at yok, siz dernek olarak bundan sonra ne yapacaksınız?". derneğin var olma amacı yok artık çünkü adalarda at yok.

    “tek bir damla kötülük, en soylu varlığı bile lekeliyor işte.” ne güzel söz değil mi? elektirikli araçların olduğu bir dünyada adalardaki faytonculuk (yazları yüzlerce atı durdurak bilmeden 4 nala koşturma, kışın masraf olmasın diye az besleme/beslememe, adanın yerlisi olan insanların ulaşım hakkından mahrum etme, mafyöz tipli en ufak şeyde kavga çıkaran, turist kazılayan faytoncular vs vs vs) denen minnoş şeye halal geldi diye hepimiz lekelendik değil mi? ne kötüyüz değil mi?
  • işte bunlar hep siz çakma hayvansever miss gibi olan faytonları kaldırttınız sizin yüzünden böyle oldu ha? koca bir hassiktiir size.

    her zaman söyledim yine söyleyeceğim bir hayvan sağlıklı iken tok iken mutludur gerisi hikaye. sen hayvana bunu veremiyorsan acıyı uzatmanın anlamı yok. o atlar öldü ise üzülmem. ölüme neden üzüleyim yaa gitti yok oldu perde kapandı finsh. hayvanın insan gibi ana baba evlat sevgisi mi var , gelecek hayalleri , umutları mı var? atlar ölmesin ama yaz sıcağında 6 tane camış gibi turisti dinlenmeden adam gibi beslenmeden taşısın dursun , taşıyamasın devrilsin dayak yesin öyle mi? lan sığır sen iyi bakıyorsun geri kalan hayvanların durumu ne? ömründe adaya gitmemiş ben o atların durumunu göre göre sol ciğerim gitti. her gün milim milim öleceğine bir kez gerçekten ölsün de tamamen bitsin bu acı.

    at kedi , köpeğe benzemez barınması, yemesi içmesi baya baya masraflı bir canlı. ölmesine üzülüyorsun da peki yaşaması için ne yaptın? bir kaç sene önce adada yangın çıktığında bir sürü at yanarak öldü 9 tanesini . bu dernek tamamen kendi çabaları ile tedaviye aldı. sırf her gün sürülen tonla yanık kremine ne kadar para gitti haberin var mı? olsa umrumda mı? onun masrafları benim gibi bu kadar acıya dayanamayan insanların cebinden çıkıyor sen anca kuru kuruya üzülüyorsun.

    ha bana kalsa gerek yoktu o kadar uzun ve pahalı bir tedaviye. ona harcanan para daha efektif kullanılabilirdi. ölüm geride kalanlar için kötü bir şey ölenler için değil. f/ p oranını tutturalım ki yardımımıza muhtaç daha çok hayvana ulaşabilelim zira kaynakları deniz olan bir topluluk değil bir avuç insanız.

    doğanın hayvanlara attığı en büyük kazık seçim yapamamak sadece içgüdüleri ile hareket edebilmeleridir. intihar denen bir seçimden haberdar olsalardı çoğu bu hakkını kullanırdı.
    kanseri , kemik erimesi zartı zurtu olan mantıksız aptal hayvanseverlerin ellerinde mundar oluyorlar üzülüyorum...
  • diğer bir adı ile sivri ada. 1910 da dönemin istanbul kaymakamı tarafından bir işgüzarlık yapılır ve yaklaşık 80 bin sokak köpeği toplatılarak bu adaya bırakılır. olay haziran ayında gerçekleştirilir. ada kayalıklarla kaplı olup, yeşillik neredeyse yoktur. hayvanlar 4 tarafı tuzlu su ile çevrili yerde birbirlerini yemeye kalkarlar.. hatta bazı tekneler suda yüzen köpekleri karaya alır.. 80 bin hayvan telef olur. ertesi sene istanbul'da gerçekleşen büyük depremi de bu yaşanan olay yüzünden olduğu rivayet edilir.
    [https://upload.wikimedia.org/…sivriada_monument.jpg
    insan oğlu ne garip hem yap, hem de yaptığın ayıbın anıtını dik.
  • herhangi bir adanın hemen yakınındaki, genelde üzerinde yerleşim imkanı olmayan minik kara parçası şeklinde olan adacıklara verilen genel addır. bilindiğe aksine denizlerde tek bir belirli ada değil, onlarcası vardır.

    sivriada'ya hayırsız denmesinin sebebi ise 1910'da yaşanan köpek katliamından sonra adanın uğursuzluğuna olan inançtır.
  • burgazada'da yıllarca faytonculuk yapan koray kayaoğlu'nun hikayesini izlediğimiz son 140journos videosu. her hayvanseverin gerçekten bir sever olup olmadığını sorgulamak gerekiyor diye düşündürttü bana. belki de hayvanseverlik sadece elit gözükme telaşı idi miydi ki bu kıyımda? ya da biz acaba kaç sucuğu gömdük o fayton atlarıyla?

    koray kayaoğlu soyadı gibi adammış, helal olsun, yedirtmemiş atlarını ibb'ye, gidip beykoz'da binicilik merkezini açmış.
    ve de şunları diyor:
    "şimdi ben o insanlara sormak istiyorum adalar'daki atları faytonun önünden kurtardık diyen insanlar hangisinin nerede olduğunu bana söylesin hangisini takip ettiniz nerede şu an o at, faytonun önünden kurtardım diyorsunuz nereye götürdün neredeler, benimkiler buradalar, hani o atlar neredeler"

    içinin acıdığı çok belli, ancak hiç olmazsa kendi atlarını kurtarmış kendisi. var olsun.

    ve de son olarak videodan alıntı:
    "1910'da köpekler, şimdi atlar, bir sürü ziyan, yani biz aslında canlı israf eden bir kültürüz"
hesabın var mı? giriş yap