• bu orospu çocuğu firmalar kapalı kapılar ardından sızan bir video görüntüsüyle beni benden almıştır.
    sözkonusu videoda domuzcukların üzerlerindeki tüyler makine ile traşlanıyor. daha sonra sıkı sıkıya bağlanıp yatırılan hayvancıkların derileri oksijen kaynağıyla yakılarak kül ediliyor ve bu yanan deriler tabaka şeklinde hayvancağızın üzerinden sökülüyor. bu sırada hayvancağız hala canlı, haykırıyor, acıdan çıldırıyor ama ne çare!
    ulan amına kodumunun godoşları, o hayvancağızın derisini üzerinden canlı canlı sökerek neyi ispatlayıp da insanlığa yararınızın dokunucağınızı düşünüyorsunuz? hayvanı öldürdükten sonra bu işlemi yapsanız ananızın amına kazık mı saplanır!!??
    çok özür dilerim ya, valla kaptırdım kendimi, afedersiniz..
    linki de var elimde ama sırf böylesine insanlık dışı görüntüleri buraya koyarak üzerime lanet çekmek istemiyorum. allah hepsinin, cemil cümlesinin belasını versin inşallah!
  • ürünlerinde, ürettiklerinde kan kokusu olan firmalardır bunlar. hiçbir etik, insani, manevi sınırları yoktur, her türlü acımasızlığı, vahşiliği 'deney' adı altında uygulamaktan çekinmezler zavallı, savunmasız hayvanlara.

    bunlar ve benzerleriyle aynı havayı solumaktan nefret ediyorum ve sokaktaki kedinin, köpeğin gözlerine bakarken bile 'insan' olduğum için, onlara yaşattıklarımız/yaşatmadıklarımız için utanıyorum.

    hayvanlar üzerinde deney yaptığı bilinen hiçbir firmanın ürünlerini kullanmayın ve kullandırmayın lütfen; bu kanlı pazara ortak olmayın!
  • coppertone, la roche posay başta olmak üzere hep kullandığım markalardır. ayrıca satış oranı yuksek markalar lıstedekılerın çoğu. iki kez düşünmek gerek demek ki.
  • ayrica peta'nin sitesinde yer alan bir istatistige gore, bu deneylerin %90 bir ise yaramiyormus. hayvanciktan sonra insan kullandiginda gene sorun olabiliyormus. ve bu urunleri kendi urettikleri insan dokusu uzerinde denemeleri de mumkun oluyormus. hatta daha verimli oluyormus.

    yedigimiz tavuklari kumeste barindirmak icin gagalarini kesen, tavuklari kesmeye gotururken ayaklarindan asan, inelklerin sutunu almak icin memelerini yara yapan, sut uretmek icin bircok kere zorla ciftlestirip dogum yaptirtan, kurk yapmak icin canli canli kaplan ve tilkilerin derisini alan insanlarin kafasinda olan firmalardir bunlar. ve urunleri ucuza geldikce ve insanlar almaya devam ettikce, markette para dondukce de bu eylemlerine devam edeceklerdir.
  • bazıları;

    3m
    air wick (reckitt benckiser)
    always (procter & gamble)
    aquafresh (glaxosmithkline)
    avon products
    axe (unilever)
    bain de soleil (schering-plough)
    biotherm (l'oreal)
    braun (procter & gamble)
    cacharel (l'oreal)
    calgon (reckitt benckiser)
    carefree (johnson & johnson)
    christina aguilera perfumes (procter & gamble)
    clairol (procter & gamble)
    clean & clear (johnson & johnson)
    clearasil (reckitt benckiser)
    clorox
    colgate-palmolive
    comfort (unilever)
    dolce & gabbana (procter & gamble)
    dove (unilever)
    dunhill fragrances (procter & gamble)
    escada fragrances (procter & gamble)
    estee lauder
    febreze (procter & gamble)
    finish (reckitt benckiser)
    garnier (l'oreal)
    gillette co.(procter & gamble)
    giorgio armani (l'oreal)
    glad (clorox)
    glade (s.c. johnson)
    gucci fragrances (procter & gamble)
    head & shoulders (procter & gamble)
    helena rubinstein (l'oreal)
    herbal essences (procter & gamble)
    hugo boss (procter & gamble)
    johnson & johnson
    johnson's (johnson & johnson)
    kerastase (l'oreal)
    kiehl's (l'oreal)
    l'oreal
    lacoste fragrances (procter & gamble)
    lancme (l'oreal)
    larouche posay (l'oreal)
    lux (unilever)
    matrix essentials (l'oreal)
    max factor (procter & gamble)
    maybelline (l'oreal)
    mr. clean (procter & gamble)
    neutrogena (johnson & johnson)
    off (s.c.johnson)
    olay (procter & gamble)
    old spice (procter & gamble)
    oral-b (procter & gamble)
    oust (sc johnson)
    palmolive (colgate-palmolive co.)
    pantene (procter & gamble)
    pfizer (delete)
    piz buin (johnson & johnson)
    ponds (unilever)
    procter & gamble
    ralph lauren fragrances (l'oreal)
    renu (bausch + lomb)
    roc (johnson & johnson)
    sebastian professional (procter & gamble)
    sensodyne (glaxosmithkline)
    shiseido cosmeitcs
    signal (unilever)
    speed stick (colgate-palmolive co.)
    stayfree (johnson & johnson)
    sunlight (unilever)
    unilever
    vaseline (unilever)
    veet (reckitt benckiser)
    vichy (l'oreal)
    vicks (procter & gamble)
  • insanligin daha iyi ve saglikli bir gelecegi icin calisan firmalardir. sen ve senin gibi 4 tane adam boykot edince buyukluklerinden bir sey kaybetmezler rahat ol. deneyleri cam agaci kullanarak mi yapsinlar ? gelistirdikleri ilaclari, temizlik malzemelerini ve kozmetik urunlerini once bezelyeler uzerinde mi denesinler ?

    ayrica tum bu firmalar adini duyunca icinin bir hos oldugu harvard, mit vb. tum universitelere yuzlerce milyon dolarlik yardimlar yaparlar ve projeleri finanse ederler. bilin bakalim bu projelerde hangi hayvan denek olarak kullaniliyor ? insan. madem o kadar duyarlisin buyur insan kullanimina karsi cik, yalandan hayvan hakki savunucusu olma.

    gelmis uc tane universite ogrencisi (muhtemelen gazete ve televizyonculuk okuyor) "ama bunlar hayvanlari kesssip kesssip deney yapiyolar" diye aglasiyorlar. o hayvanlar ve insanlar olmasa soguk alginligindan olursun onumuzdeki kis. saniyor ki bu sirketler disindaki tum sirketler deney yapmiyor, kagit uzerindeki hesaplara guvenip yuzlerce milyon dolarlik projeleri direk hayata geciriyorlar. armani code almayi biliyorsun. hic merak ettin mi onun yapim surecini ? bara giderken kipkirmizi ruj surmeyi biliyorsun, hic bir fikrin var mi ruj nedir ?
  • insan da bir hayvan olduğuna göre bütün ilaç firmalarıdır.
    deney amaçlı canlılar kullanılmasın bunda hemfikiriz tamam. fakat çözüm ne? bazı alanlarda alternatifler var ( kozmetik vb. ) tamam bu da doğru. fakat diğer alanlarda alternatif yöntem yok maalesef. burada iş etiğe giriyor, örneğin kanser araştırmak için ya insan harici hayvanlar üzerinde çalışacaksınız ya da manyak nazi bilim adamı modunda insan keseceksiniz. suç olmasa bazı firmalar insanlar üzerinde deney yapmaz mı peki? yapar ve hatta yapıyorlar zaten.
    ben burada ana problemin fareler vb. üzerinde deney yapılması olmadığına inanıyorum. ilaç firmaları üzerimizde deney yaparken kimsenin sesi çıkmıyor fakat iş fare öldürmeye gelince eylem yapılıyor. bu ilaç firmalarının deney olayını biraz açayım ki anlaşılsın. bu firmalar hindistan, afrika ülkeleri ve türkiye gibi 'gelişmemiş' ülkelerde insanlara piyasaya sürülmemiş ilaçları veriyorlar. evet doktorlar yazıyor bu ilaçları. ardından kontrole gittiğinizde yan etkilerden ilaç firmaları haberdar oluyor ve biz bunun adına insan üzerinde deney yapmak diyoruz. bu arada doktorların bilgisi dahilinde mi oluyor bu iş bilmiyorum belki de ilaç firmaları "bak bu yeni çıktı bu daha güzel" veya "aynısını ben evde kullanıyorum" taktikleriyle doktorlara veriyorlardır bilemiyorum. burada doktorları zan altında bırakmak istemiyorum. bu olayı farmakoloji çalışan bir hocamdan öğrendim. ayrıca isteyen internette kaynak bulabilir kolayca. benim çalışma alanıma girmediğinden uzman değilim bu konuda.
    bir de tütün firmaları var. her yıl milyonlarca insanın ölümüne sebep oluyorlar ve ben hiç hayvan hakları eylemleri gibisinin sigaraya karşı yapıldığını görmedim.
    kısaca hayat çok ilginç kürke karşı eylem yapılır elmasa karşı yapılmaz, hayvanlar üzerinde deney yapılıyor diye yaygara koparılır insanlar üzerinde deneyi yapan yapar.
  • hayvanlar üzerinde deney yapan kozmetik firmalarıyla ilgili diyeceğim bir şey yok; kozmetik ürünlerinin gerekliliği-gereksizliği tartışılabilir. ama ilaç insan olsun, hayvan olsun, hatta bitki olsun her canlı için gereksinim olduğundan; işin bu boyutuyla ilgili söyleyeceklerim var.

    gebze yüksek teknoloji enstitüsü'nün anorganik kimya bölümünde yüksek lisans yapıyorum. burada "ftalosiyanin" adı verilen bir madde üzerine çalışıyorum. bu maddenin kullanım alanlarından biri kanser tedavisi (fotodinamik terapi). fotodinamik terapide, kanserli bölge için özel bir ftalosiyanin bileşiği sentezlenir. kolon kanserine karşı, yalnızca kalın bağırsaktaki hücreler tarafından alınacak bir ftalosiyanin üretilmesi gerekir. peki; sentezlediğimiz bu maddenin, gerçekten istediğimiz bölgeye gideceğini nereden bileceğiz? kalın bağırsağa gitmesini istediğimiz madde ya başka bir bölgeye (akciğere, beyne...) giderse?

    işte hayvan deneylerinin önemi burada ortaya çıkıyor. tasarladığımız ilacın gerçekten işe yarayıp yaramadığını anlamanın en iyi yolu canlı içi (in vivo) deneyler. eğer bunlarda başarı sağlanırsa, ilaç bu kez insanlar üzerinde denenir. çünkü hayvan içinde olumlu sonuç veren bir ilaç, insan içinde farklı davranabilir.

    eğer bu deneyler yapılmazsa ne olur? ftalosiyanin gibi, hücreye doğrudan zarar vermeyen ilaçlarda, alakasız bir bölgeye giden ilaç hastayı iyileştiremez; sentezcinin zamanı, araştırmacının parası boşa gitmiş olur (bir ftalosiyanin bileşiğini saf bir şekilde elde etmek için 1-2 ay gerekiyor). ancak ilaç, hücreye doğrudan zarar veren bir bileşik de olabilir (antibiyotik gibi). bu ilaçların yanlış bölgelere gitmesi; kişiyi hastalıktan kurtarmak yerine, sağlığını daha da bozabilir.
  • bu firmaları hayvanlar üzerinde test yapıyor diye, kınayıp, protesto ederek ürünlerini satın almak istemeyen insanları anlarım, hassastırlar bu konuda ve tepki koymak istiyorlardır. ancak, hayvan testine protesto olarak şampuanının, cilt kreminin markasını değiştiren insan, herhangi bir şekilde ilaç kullanırsa onu anlamam.

    duyarlılık öyle, tamam artık dişlerimi farklı diş macunuyla fırçalıyorum demekle olmuyor, grip, kanser olunca ilaçları da reddetmen lazım, çünkü ne yazık ki binlerce hayvan öldü o ilaçları elde edebilmek için.

    bir de sanki bilim adamının işi gücü kesilmiş, bir sürü vakti var, hiç işe yaramayan testleri sırf sadistlik olsun diye devam ettiriyor. öyle bir anlatılıyor ki sanki adamlar, ellerinde viski kadehi oturup "hah hah, nasıl da çırpınıyor domuzcuk" diye sefa sürüyor. adam bilim adamı yahu, bir ar-ge laboratuarında deneylerden birinci derece sorumlu olabilecek seviyeye de geldiyse, adamın birikimiyle, eğitimiyle, konuya verdiği emekle aşık atamazsın. adamın vakti değerli, bırak adamı hiç işe yaramayan, gereksiz bir adım olsa, bu deneyleri şirketler çoktan atlamış olur rakiplerinin önüne geçmek için. hem deneylerin oluşturduğu maliyetten kurtulmuş olurdu hem de işte şampuan markası değiştirirken kendini bir işe yaramış hissetmek isteyenleri pazar payına katardı. birazcık düşünün.
hesabın var mı? giriş yap