• oldukça ilginç bir gerçekliktir. en sevdiğiniz yemeği düşünün, üst üste bir hafta bile yeseniz artık o yemek en sevdiğiniz yemek olmaktan çıkar ve tiksinme aşamasına geçersiniz fakat hayvanlar ömürleri boyunca aynı mamayı yeseler dahi hiç bıkma usanma emareleri göstermiyorlar şüphesiz ki bu bir şeylerin kanıtıdır fakat neyin kanıtıdır onu bilmiyorum.

    not: buradaki mesele hayvanların mama ayırt edip etmemesi değildir. elbetteki hepsinin ağız tadı farklı ve farklı mamaları seviyorlar. burada bahsi geçen mesele sevmiş olduğu mamayı ömür boyu verseniz ömür boyu yemekten bıkmayacak olmasıdır. mesela aynı yaş mamayı 1 yıl boyunca verin ve sonra daha az sevdiği mamayla birlikte önüne koyun "ya bıktım bu yaş mamadan biraz değişiklik olsun da şundan yiyeyim" demez. yine onu yer.

    not2: bizim kedi değiştiriyor diyenler oluyor. bakın kediye ya da köpeğe çok aç olduğu takdirde hamur bile verseniz yerler. başlıktaki meseleye deneysel şekilde yaklaşacaksanız yönteminiz şu olmalı: 3-4 çeşit mamayı aynı anda önüne koyarsınız. doğal olarak en sevdiğini yiyecektir. uzun bir süre o mamayı tek başına verin ve sonra tekrar bütün mamaları önüne koyduğunuzda daha az sevdiği mamayı yiyorsa sizin teoriniz geçerli bütün seçenekleri önüne koyduğunuzda dahi aynı mamayı yemeye devam ediyorsa benim teorim haklı. mamaları ayrı ayrı açken verirseniz hangisini daha çok sevdiği konusunda yeterli veriniz olmaz.
  • hayatında hayvan beslememiş insan kelamı. git kediye ciğer göster, kuşun kafesine yeşillik koy nasıl çıldırırlar.

    not: günümüzden yüzyıllar önceki beslenme hakkında bir gram bilgi sahibi olan birisi, coğrafyamızdaki insanların da her gün aşağı yukarı aynı boku yediklerini bilir. mesela buğday üretiliyor, herkeste buğday var, sürekli buğday yiyorsunuz, ekmek, lapa, pilav formunda. zenginseniz arada et balık meyve vs yiyebiliyorsunuz. tiksinme gibi bir lüksünüz yok. yeterince zenginseniz binlerce km öteden gelen baharatları yemeğinize katabiliyorsunuz, br gün karabiberli et, ertesi gün hardallı et yiyorsunuz mesela. sıradan peasant kardeşlerimizin sofrasında ise her gün porridge var. diğer yiyecekleri temin edemedikleri yani tatlarını bile pek bilmedikleri için bıkmak gibi bir lüksleri yok, acıkınca bunu bulup bunu yiyorlar. ha sen bu adama et, süt, yumurta, meyve, sebze verirsen yer tabi, yoksa napsın amına koyayım. zengin orospu çocukları da o zamanlar şatolarında herhalde "bu amk fakirleri de her gün aynı lapayı yemekten bıkmıyor, mal mı bunlar acaba" diye düşünüyordur.
  • olmayan durum. bizim yaşlı kurt her gün mamasının içine bizim yediğimiz yemekten katılmasını talep ediyor yoksa o gün yemek yemiyor haspam.
  • insan olarak da her gün et ızgara ve salata yeseniz de bıkmazsınız aslında. ihtiyacın olan şeylerin hepsini içeren besinden bıkılmaz. bir kısmını içeren eksik olandan bıkılır. çünkü vücut diğer besinlere "aşerdiği" için.

    iddia ediyorum önünüze mucizevi şekilde siz para harcamadan geliyor olsa "bugün de et ızgara ve yeşil salata yerine makarna yiyeyim" demezsiniz.
  • bizim boncuğa aynı mamayı ikinci kez yediremiyoruz, en kral mamayı alıyoruz yok, yemiyor ibne, gidip bimden alıyoruz bayılıyor iki gün sonra bakıyoruz ona da burun kıvırıyor. sürekli değiştiriyoruz bakalım nerede dur diyecek :)
  • yazar arkadaşın yazdığı gibi hiç chow chow yani çin aslanı görmemiş kişidir.bizim evdeki yaramaz biz ne yersek,gözü kalıyor.tabiki de vermiyoruz ama inanının biz ne yersek o da en az bir kere de olsa tadına bakmak istiyor.
    mecvut standart mamasını alışınca yemiyor.5 ayrı aromalı mamayı gün gün sabah akşam ayrı mama olarak döndürerek ancak çözebildik.
    tabi şimdi sahipli olan hayvanlar ile sokak hayvanlarını da ayırmak gerekli.sokakta yemek bulamadıkları için ne olursa yerler garibanlar.ev hayvanları biraz daha artist.
    vahşi doğadakiler zaten ayrı yani…
    fakat aç kalan hayvan da olsa,insan da olsa ne bulursa yer diye düşünüyorum.
  • yok öyle bir şey.

    mecburi olduğu için yiyor. köpeğimin kuru mamasını en geç 3 ayda 1 değiştiriyorum cunku artık zorlanarak yemeye başlıyor. değiştirince yine iştahı artıyor.

    arada salatalık muz falan verdiğimde ise sevinçten çıldırıyor. serbest seçim hakları olsa her menüde başka şey yerlerdi.
  • aslında tam olarak öyle olmadığını düşünüyorum. evimde 2 tane kedi var. uzun süre aynı kuru mamayı genelde yemiyorlar. sürekli farklı farklı yaş mamalar ödül mamaları veya süt ürünleri gibi gıdalarla çeşitlilik yaratmaya çalışıyoruz. ha bi de bizimkiler ev yemeğini de çok seviyor, biraz keyiflerine düşkünler yani
  • aslında içerisinde son derece ilginç bir soruyu barındıran bir başlıktır:

    hayvanlar sıkılır mı?

    psikolojide prediction errors denilen bir kavram var (bir eylemin beklenen sonucu ile gerçekte meydana gelen sonuç arasındaki tutarsızlık.) . bir hayvana eğer "beklenmedik" bir ödül verirseniz dopaminerjik sistem öylesine büyük aktivite gösterir ki hayvan, bu beklenmedik ödülün peşinden bir süre daha koşmaya çalışır bununla birlikte prediction error kat sayısı azaldıkça yani bir eylem sonucunda elde edilen ödül "beklenir" oldukça hayvanın o şeye olan ilgisi azalmaya başlar.

    bu söylediğim, evrimsel süreçte beynin hayvanı canlı tutmak için (bkz: foraging) kavramı içerisinde son derece önemlidir. sonuçta doğada yiyecek bulmak son derece zordur ve sürekli rekabet vardır; beyin eğer beklenmedik ödüller sonucu organizmayı yüksek şekilde ödüllendirirse organizma, foraging için çok daha dikkatli bir şekilde "deneysel" araştırmalara girişecektir. bu ödüllendirme mekanizması daha önce literatürde bulgulanmıştır schultz, 2010 ; bromberg-martin et al, 2010. ayrıca, aynı nöronlar, beklenmedik bir ödülün varlığını ve beklenen bir ödülün yokluğunu "ifade etmek" için ateşleme hızlarını farklı yönlerde değiştirir.

    yani, hayvanlara sürekli sabit yiyecekler verme sorusuna psikolojideki prediction error kavramı ile yaklaşırsak, evet; hayvanlar sürekli sabit yoldan verilen yiyeceklerden sıkılır. onlara hiç beklenmedik anlarda, beklenmedik ödüller verirseniz hayvanın dopaminerjik sistemi coşar ve çok daha aktif olamaya başlar.

    gelen sorular üzerine edit: arkadaşlar, elbette bu durum insanlar için de geçerlidir alınmayın ama insan da en nihayetinde neocortexi olan bir hayvandır. insanları da hiç beklenmedik ödüllerle ödüllendirirseniz inanılmaz bir keyif alırlar. bir düşünün bakalım bu psikolojik manipülasyonu en çok kimler kullanır: benim aklıma mesela hemen kumar siteleri geliyor. onlar önce yavaştan az az size kazandırmaya çalışır. sadece bir tuşa basarak biraz para kazanmak sizi öylesine deliye döndürür ki üst üste oynamaya çalışırsınız ve genelde algoritma sizi kazandırmaya çalışır. o tadı aldıktan sonra beyin sizi davranışsal olarak o "kolu çekmeye", "zarı atmaya" oynatmaya devam ettirecektir.
  • bok sıkılmıyor. müşkülpesent kevaşe, benden daha seçici. ama çok seviyorum, canımı yesin.
hesabın var mı? giriş yap