hazal kaya

• “doğurmak istemeyebilirdim. bu beni daha az kadın yapmazdı. anne olmak istemeyen kadınları daha az kadın yapmıyor. anneliğin kutsanmasından çok rahatsız oluyorum. bunun da kadınlara bir baskının yolu olduğunu düşünüyorum. dünyada herhangi bir canlıya karşılıksız emek veren herkes benim için annedir."
  
  bence çok ince düşünceli ve güzel bir annesin. her konuda mütevazi duruşun takdire şayan.
• sinem kobal'ı örnek almasını dilediğim kişi.
  sinem kobal da rol yapamıyordu ve bir noktadan sonra utandı ve oyunculuk kariyerini sonunda bıraktı.
  
  darısı hazal kaya'ya.
  
  tüm ona torpille iş paslayan eş dostları da bunu yapmayı artık kessin lütfen.
• bu kadının oyuncu olup bu işten para kazanabildiği dünyada herkes her şey olabilir, bu ne yeteneksizlik arkadaş.
  tanım: gece gündüz sjwlik yapacağına niye kendini geliştirmiyor anlamadığım oyuncumsu, duyar makinesi feminist.
• türkiye'de dizilerde artık lgbt karakter göremememizin sebebinin dizi yapımcıları olduğunu sananları ortaya koyan oyuncu.
  
  insanın hak ettiği gibi yönetilmesi tam da böyle bir şey.
  
  bir sır vereyim öyleyse; onur yürüyüşünü de yerli dizi yapımcıları derneği engellemiş.
• türkiye'de oyuncu demeye dilimizin varmadığı, az buçuk aile network'u sayesinde bir yerlere gelmiş kişilerin hayat hakkında bir türlü bitmeyen vaazlar ve nutuklar atması beni acayip sıkıyor.
  
  bir bu, iki ceyda düvenci, üç bergüzar korel. oyunculuk dahi yapamayan bu üçgenin verecek vaazlarının bir türlü bitememesi, sürekli konumlandıkları köşelerden akıl dağıtmaları, öte yandan mesleklerinde de istikrarlı şekilde başarısız performans sergilemeleri arasındaki dilemma inanılmaz.
  doğan cüceloğlu olmadan, cüceloğluculuk oynamak... oyuncu olmadan oyunculuk taslamak... aktivist olmadan poz kesmek falan filan.
  bu insanlardan alacağımız tam olarak ne var?
  hayatta da hep bu gibi yırtık dondan çıkanlar az emekle yol tuttururken, binnur kaya gibi gerçekten emeğini ve yeteneğini konuşturanlar bir adım geride durur. az konuşan, her daim çok çalışıp, çok emek harcayandır nedense.
  
  keşke biraz da kendi profesyonelleşemediği mesleği olan oyunculuk alanında uzmanlaşsa ve birazcık da sussa.
• 16:9 olmuştur.
• ibrahim selim'in programına çıkmışlar ali atay ile izleyeyim dedim. yok astrolojiye göre düğün tarihi yok “biz hep susturulmuş çocuklarız o yüzden çocuklarınız bırakın ağlasın” diyen insanların kitapları ile çocuk büyütmeler falan. tam bir stereotip.
  
  ali bey'e bol sabır.
• öncelikle her ay yapılan hazal kaya övme ritüeli değil bu. övmek için gelenler geri gidebilir.
  
  “ hazal kaya ‘nasıl olunur’ programında mesleğiyle ilgili itirafta bulundu: yıllarca dizi oyuncusu diye aşağıladılar. dizilerin dünyaya satılıp değere binmemiz, benim için ilahi
  adalettir. sektörün ağır işçileri bizdik. kimse bizim
  kadar çalışmadı, saldırıya
  maruz kalmadı.”
  
  https://twitter.com/…tatus/1371365394678743040?s=21
  
  evet daha dün tıp bayramıydı. gerekirse günde 12 saat çalışan doktorlar şiddete maruz kalırken böylesi bir yüzsüzlükle açıklama yapmamıştı.
  
  haftalık 120 bin tl den aşağı ücret almayanlar mağdur olmaya başladı. yanında itibar ve fan bedava.
  
  asgari ücretle çalışan tayfanın çektiklerini örneklendirmeyeceğim çünkü ağzımı bozabilirim.
• pera palas'ın ilk 2 bölümünü izledim. hazal kaya iyi veya kötü oyuncu bilemem ama replikler nedir öyle? mesela repliklerin ağırlığı, sahnelerin ağırlığı dark gibi olsaydı hazal kaya sırıtsaydı tamam ama bu repliklerin ucuzluğu, basitliği ile hangi oyuncu ciddi role girebilir?
  
  düşünsenize daha ilk gördüğü anda ahmet abiiiiiii diyor. bu repliği hazal kaya mı yazmış? bu repliği kate winslet oynasa, helen mirren oynasa olmaz.
• benim açıkçası yıllar öncesinden gelen bir kinim vardı kendisine. başlığı görünce dayanamadım yazıyorum bu sefer jdjd 10 yıllık bir röportaj mevzusu:
  . hazal ve annesi bir reklam filminde oynarlar, deterjan reklamı sanırım. belki hatırlayan vardır.
  hazal' a bir röportajında bu reklam filmi ile ilgili bir soru sorulur, "reklam cekimleri nasildi" gibi.
  hazal şöyle yanıtlar:
  -ay hiç sormayın, reklam mi çektik, çile mi çektik bilmiyorum.
  sanırım sette çok beklemişler falan djdj ay şaka mı cidden. mantıklı bir açıklaması da yok, ve 3 dakikalık reklamdan dönemin parasıyla 1, 1.5 milyon tl kazanıyor bu arada. :") utanır insan. hiç unutmadım bunu yıllardır.
  set şartları zor diyip aglayan her insandan da ayni hızda soğuyorum, tüm oyuncular böyle zaten. ama burada çile falan demiş deli sinir olmuştum.
  medya sektöründeki kazanç çok sinirimi bozuyor ve şımarık ağlayan oyuncu nefretim bulunuyor cidden.
  edit:hayatımda ilk kez debeye girmişim haberim olmadı ya ahahah önemli bir başlık değil belki ama üzüldüm... iki gün geçmiş:") zamani geri saramaz miyiz? neyse tesekkurler. bunca yıl önceden gelen duygular artik içimde kalmadı. plot twist: hatta yer yer sempatik geliyor konuşması vs ama mantıksız şeyler söylemezse. duygular karışık