hazal özvarış
-
sırrı süreya önder'le yaptığı 03 ocak 2016 tarihli uzun, upuzun, çok uzun röportajı vüsati ve önemi itibariyle 2016'nın en iyi röportajı olarak addedilecek. kesin.
-
iletişim fakültesinde dekan olsam, röportaj nedir nasıl yapılır dersi versin diye anlaşmaya çalışırdım.
gidilen yemekler, iletişimler, çıkan yazılar, alınan tavırlar oturup hepsine çalışmış ve sorularını ona göre hazırlamış, röportaj dediğin böyle yapılır gerçekten muhteşem.
türkiye'de yaşayan dünü belli bugünü belli bir isim olsam kendisi ile söyleşiye katılmaktan çekinirdim. -
en son yeni akit'in genel yayın kooordinatörü hasan karakaya'yla bir röportaj yapmış. soruların çoğu o kadar yerinde ve seçilen sözcükler/kavramlar o kadar iyi ki karakaya'nın verdiği cevaplara bakınca bu sorular bu adama sorularak heba edilmiş diye düşündüm. adamın soruları anlayabildiğini bile sanmıyorum. kadının emeğine yazık olmuş diye düşündüm. bilmiyorum belki de hasan karakaya'nın leş düşünce sistemini daha iyi ortaya koymuş böylece.
hasılı bundan sonra imzasını gördüğüm her röportajı okurum ben. -
oktay ekşi röportajını şimdi okuyorum henüz bitirmedim. iyi gidiyor. yalnız kendisine bir uyarıda bulunmak isterim, tüm iyi niyetimle.
oktay ekşi "siz bugün mesela kaset montaj diyorsunuz ama ben buna şahsen kani değilim." demiş.
bu cümlenin olduğu bölümün ara başlığı ise şöyle: "gülen kasetinin montaj olduğuna inanmıyorum"
hazal hanım, o başlıkları siz atmıyorsanız dahi, lütfen bunlara müdahil olun. kani olmakla inanmak birebir örtüşen şeyler değildir; ifadeyi ille değiştirecekseniz sizin ara başlığın "güzel kasetinin montaj olduğuna ikna olmuş değilim" olması çok daha uygun olurdu. ki değiştirmeye neden ihtiyaç duyduğunuzu zaten anlayamadım.
bakın "ikna olmadım" da değil. "ikna olmuş değilim." bunlar bile bariz farklıdır.
oktay bey bu ince nüansları bilecek ve bu bilinçle kullanacak biri. yani tanımıyorum ama mutlaka öyledir. o yüzden, söyleneni başka türlü anlatmaya çalışırken anlamın kayması son derece kolay düşülecek bir hata.
oktay ekşi'yi sevdiğimden falan değil, lisan mühim bir şey ve siz de güzel bir insansınız, o yüzden diyorum. :)
*
edit: röportajı okumayı hala bitirmedim ama şunu soran insanı "layk etmek" bir insanlık görevidir arkadaşlar:
"kimseyi savunur bir konumda değilim, size sorum şu: musa anter’e 'kürt ırkçısı' diyen siz, ahmet kaya için bu sözleri sarf ederken neden ırkçı sayılmıyorsunuz?" -
ayni kisi icin iki kere yazmamayi tercih etme kuralimi istisnalayacagim gazeteci.
ad hoc saldirilara ugramis. yani kafadan kolayca ve mantikdisi suclamalarla insanlari degersizlestirmeye calismak ne kadar ucuzca ama bir o kadar da basitce tercih edilir bir tutum.
yurtdisindan paralar aliyormus(!) da, savcilik yapmis da...
altayli kendi istegiyle ve de belirtildigi uzere mail ustunden, kendi rahatini bozmadan bu roportaji vermisse burada insanlar niye elestirir bilmiyorum.
hazirlanarak soru sormak yerine ee fatih bey bize haberturk maceranizi anlatin deyip de mi gazetecilik yapsaydi?
ama bu roportajdan bagimsiz olarak, biraz daha siyasilerle gorusmeler yapmasini diliyorum. fakat kim bilir belki de bbc'nin hard talk programcinin o meshur roportajcilarini andiran uslubu yuzunden hayir diyenler cok oluyor. -
t24'teki röportajlarını heyecanla beklediğim, her röportajı birbirinden başarılı kadın gazeteci.
-
son dönemde açık ara tc'deki en iyi röportajcı. yanına yaklaşabilen bile yok. çok güzel sorular soruyor, iyi çalışıyor belli.. çölde vaha gibi.. okumakan büyük keyif aldığım gazeteci..
-
"3 agustos 1997 gunu aksam yemegini nerede yedin?" şeklinde soru sormayandır. akşam yediğin yemeği hatırlamak zorunda değilsin, ama bazı şeyleri unutmaya hakkın olmaz. elbette unutursun, unutmuyorsun da unuttum diyorsun, bizi kandırıyorsun, demiyorum. ama unutmaya hakkın yoktur.
halk da unutmaz, ama hadi unutur diyelim; ama iktidarın neyi unutup unutmadığı çok önemli bir konudur.
özet: sıkı gazeteci -
etyen mahçupyan ve cengiz çandar röportajlarını okudum. zaman zaman soruları pasif-agresif bir tınıya bürünse de karşısındakinin konjonktüre veya kendi şahsi menfaatine ((bkz: siyasi sermaye)) göre pozisyonunu değiştirmesini (dersine çalıştığı için) çok iyi yakalıyor. bullshit detektörleri iyi çalışan sağlam bir röportajcı izlenimi veriyor vesselam.
-
mustafa mutlu'nun sinirlerini bi güzel bozmuş gazeteci. kendisini biraz daha sevdim.
(bkz: http://t24.com.tr/…-izlediler-ensest-patladi/241842)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap