• haziran 2019'dan sonra ıstanbul'da gözle görülür değişikilikler olmaya başladı. her ne kadar ya adam geldi ne yaptı ki deseler de aldırmayın bir hazımızlık var uzun süre sürecek o. yok ekrem başkan seçimi aldığına pişmanmış yok ben ne yaptım der gibi geziyormuş falan...

    benim gördüklerim

    topluma bazında bakarsak herkese bir umut geldi. yıllardır düşünün her alana yayılmaya çalışan her yerde önünüze çıkan bir tayfa vardı
    şimdi onlar gidiyor artık, gitmiyorlar diye sırtlarını sıvazlamayın kendileri de farkında gittiklerinin

    gece toplu taşıması başladı, neden bu kadar zor muydu 20 yıldır yapılmadı?

    şöförler artık robinson cruseo gibi gezmiyorlar. jilet icat oldu resmen.

    bıktığımız usandığımız temel atma törenleri bitti temel atmama törenlerini gördük şükür. neydi lan öyle milleti doldurup canlı yayında ya allaaaaaah ya bismillaaaaah diye zarar edecek yapı açılışları...

    bir de dikkatimi çeken hayırlı cumalar mesajları jilet gibi kesildi ulan bu konuya neyse bir şey demiyorum.
  • adam hakli

    insallah dahasida gelecektir
  • afişlerde şehrin yöneticisinin çok ta sempatik olmayan fotoğrafları yerine kadın erkek kalabalık gruplu "çizim" lere yer verilmeye başlanması bana çok sempatik ve yapıcı geldi.
    bireyi değil işi ön plana çıkarıyor olduğunu hissetmeye başladım.
  • benim bildiğim iki gazete reklam bütçeleri kesildiği için kapandı. yani sana bana hizmet için oluşturulmuş bütçeler nereye gidiyorsa pek gitmiyor. artık ne kadar aktarım yapılıyorsa. buralardan ayrılan paylar o planlanan metro inşaatlarına aktarılsa yeter.
  • sık metro kullanan biri olarak yalnızca buradaki gözlemlerimi söylersem:

    yürüyen merdivenlerde konser, tiyatro afişleri arttı. eskiden neredeyse tamamen ürün reklamları olurken şu an hatrı sayılır bir kısmında bu tarz afişler görmek mümkün. bilen bilir avrupa'nın büyük kentlerinde metrolar hep opera, tiyatro, konser afişleriyle kaplıdır. bunların yanı sıra 1 aralık dünya aids gününde hiv testi olmak, kadına karşı şiddetle mücadele üzerine "öyle değil böyle" afişleri de ibb logosu içerir şekilde sponsorlukla asılıyor. kadın dediğin iffetini bilecek, herkes içinde kahkaha atmayacak zihniyetinden sonra böyle bir progresiflik görmek insanı mutlu ediyor. taksim metrosunda zaman zaman "istanbul senin" yazısı içeren bir pano asılıyor ve insanlar dileklerini yazıyor oraya kent hakkında. bu bile "ben yaptım oldu" anlayışına karşı basit ama güzel bir adım.

    icraatlere gelirsek, gece metrosu zaten söylendi. bunun dışında cumartesi günü de metrolar 4'ten 8 vagona çıkarıldı. boğaziçi metrosu sabah ve akşam saatlerinde 5 dakikada bir gelecek şekilde düzenlendi (eskiden 8-9 dakikada bir oluyordu). duran üç metro hattı inşaatı tekrar başladı.

    şu anda en büyük eleştirim ibb tv ekranlarında imamoğlu'nun bireysel olarak çok görülmesi. bir yolculuğunuzda birkaç farklı konuşmasına üst üste denk gelebiliyorsunuz. bunu biraz şimdiden bir cumhurbaşkanlığı kampanyası yürütüyor olmasına bağlıyorum ancak bir noktadan sonra zihinde yer etmekten ziyade itici oluyor. bunun yerine ibb tv'de de daha kurumsal kimliğin ön plana çıkarılması gerek diye düşünüyorum.
  • tebessüm eden, umutlu insanlar görüyorum. otobüste, metrobüste, metroda, her yerde.
    bir de mecburiyetten kuduz aşısı olmuş kuduruklar görüyorum, çok hazımsızlar. onlara da acil şifalar diyorum...

    her şey çok güzel oldu.
  • öğrencilere burs
    fakir ailelere süt yardımı
    halk ekmek ten özel yaşlı ekmeği
    24 saat ulaşım (h.sonu)
    adalara 24 saat ulaşım (hergün)
    yandaş vakıflara-derneklere mamaların kesilmesi
    dandik trt dizilerine para aktarımının kesilmesi
    18 yıldır yapılan en güzel 29 ekim kutlamaları
    s.ahmet meydanında 10 kasımda atatürk sergisi
    .
    .
    .
    .
  • avutun kendinizi aq
  • uzaktan görebildiğim kadarıyla * çocukluğumdaki yılbaşı ve 29 ekim kutlamaları geri döndü.
  • olur olmadık yerlerde rte görseli görmüyoruz, bu benim için yeterli
hesabın var mı? giriş yap