• şu sıralar bulunduğum yerde patates böcekleri ile karıştırıldığını gördüğüm hayvan.
    oysa patates böceği denen şey tipsel olarak bundan bin kere sempatik google'a göre.

    bu ise gelişine suratına gazete vursan ölmeyecek kadar salak, çevik ve dinamik. neyse ki kendi kendine durduk yere ters dönüp bir daha doğrulamıyor.
    ayrıca tank gibi, dayaktan etkilenmiyor. umarım gerçekten de haziran böceğidir ve temmuzla birlikte tarihe karışır buralarda.
  • mayıs böceklerinden, tarım bitkilerine çok zarar veren kın kanatlı bir böcek (amphimallus solstitialis).

    aynı zamanda böceklerin ne kadar yaratıcı isimlendirildiklerini gösteren böcekler silsilesinin bir üyesidir.

    (bkz: mayıs böceği)
    (bkz: ağustos böceği)
  • çocukluk travmam erik değdiren...

    kayısıya bazı yörelerde erik denir. haziran böceği, eriğin kızarmaya (kayısının olgunlaşmaya) başladığı haziran aylarında ortaya çıkar. bundan ötürü böceğe erik kızartan veya erik değdiren de denir.

    travmaya geleyim. yazın ne zaman bahçede otursak erik değdirenler üzerimize yağmaya başlardı. yengelerim teyzelerim bu böceklerin insana yapıştığında çıkmadığını söylemişti. çocuk aklımla 'eğer bana yapışırsa bu böcekle nasıl yaşarım?' diye kara kara düşünürdüm. yaklaşık 15 yıl inandım buna.
  • çiçekten böcekten korkmadığım için olsa gerek ilginç bir şekilde sempati beslediğim sevimli böcek. ege bölgesi'nde bolca bulunur. geceleri ortaya çıkar ve ışığa hücum eder. cik cik ciyaklayarak geceye neşe katar. haziran'da değil asıl temmuz'da çıktığından benim için temmuz böceğidir.

    ankara ikliminde az önce kara kuru bir böcek üstüme konunca bizim oraların temmuz böcekleri geldi aklıma. kara kuru böceği balkondan salmak için avucuma aldım. hızlı hızlı hareket edip kaçan tuhaf bir şeydi. oysa temmuz böceğimiz öyle miydi? almaya çalışınca önce var gücüyle tutunur, adeta tutkal gibi yapışırdı. sonra heyecanlanır, cik cik öterdi. en sonunda avuca gelince sakinleşir, belki de şaşırır, bu sefer de uçup gitmez öylece bakardı. çoğu zaman da etrafa çarpıp ters döner şapşal şapşal kurtarılmayı beklerdi.

    bir böceği özleyeceğim aklıma bile gelmezdi ama özlemişim keratayı. şurada balkon lambasını şenlendirse, yere düşüp ters döndüğünde, düzeltip küçük bir canlının hayatını kurtarmanın huzuruna ersem keşke.

    buradaki iç anadolu böceğinin adı ise ekin kambur böceğiymiş bu arada. kara kuru bir şey. temmuz böceği öyle mi ya? uzun uzun kirpik gibi anteni, renkli renkli kanatları ile tipi bile eğlenceli bizim oraların hayvanının.

    bu vesileyle aslında güzel egemizi özlediğimizi fark ettim. böcek bahane.
    ah ege ah böceğin bile bir başka.
  • (bkz: dozdoz)
    (bkz: polyphylla fullo)
  • dün akşam iftar için piknik alanına gittiğimizde bu böceğin ne memem bir bela olduğuna ailecek vakıf olduk. ben diyim 30, sen de 50 tane kafamızın üstlerinde uçuşarak, üstümüze gelerek iftarı 10 dakikada bitirmemize ve apar topar eve gitmemize sebep olmuşlardır. normalde taşıyamayacağım kadar çok olan piknik eşyalarını tek seferde el, kol, koltuk arası, omuz gibi uzuvlarlan nasıl arabaya taşıdığımı bilmiyorum. geçen seneye kadar görmediğim bu böceklerin olağandan fazla üremesi, ortalığa alalade saçılması dikkatimi çekti. korkulacak, tiksinilecek, kaçılacak böcektir. iftardan önce duyduğumuz 'tıss tıss' sesinin de bu böceklerden geldiğini yakınen anladık. demem o ki; siz siz olun 'tıss tıss' sesini duyduğunuzda ortamı acilen terk edin.
  • bambu bocegi diye de bilinirmis. bundan antalya dolaylarinda cok goruyorum ve asiri sinirlerimi bozuyor. bocekleri olduremeyecek kadar korkan bir insan olarak eskaza eve girdiginde evi terk edecek hale sokuyor beni bu sevimsiz varlik. gecen ustune bardak kapattik, bardagi devirecekti nerdeyse. evet genelde uzerine bir seyler kapatarak yok ediyorum karsilasirsam. gecen yil da ayakkabi kutusu kapatmistim. insana zarar vermiyormus ama bu boyutta bir arkadas zarar vermese kac yazar.
  • burhaniye bölgesinde kayısı böceğide denen yaratık. yaklaşık 15 senedir 15 20 gün süreli haşır neşir oluyoruz bunlarla. allahtan saatle çıkıyor bunlar. 9buçuk 10 buçuk arası balkonda ışıkları açmazsanız anlamazsınız bile geldiklerini. gerçi zaten insanlara karşı inanılmaz zararsızlar. sadece büyük oldukları ve ampule kafa atıp savruldukları için korkutuyorlar adamı. tek dertleri ışık. onada çarpıp ters düşüp ölüyorlar biraz salaklar. korkmayın efendim.
  • antalyada bombulu böceği denir. benim için yazın geldiğinin habercisi böcektir. dedemin evinde portakal ağaçlarının altında çay içerken bir akşam ansızın ortaya çıkan böcekleri görünce yazın geldiğini anlardık. görüntüsü korkunç olsa da zararsız çok tatlı böceklerdir. sırtının arkasına hafifçe bastırdığınızda tıs tıs sesi çıkarır. derinize tutunduğunda panik yapıp tutup atmaya çalışırsanız ayaklarındaki ince kancalar derinize saplanıp kalabilir, hatta böceğin ayağı bile kopabilir. sakince yürümesini beklerseniz kendi uçup gidecektir. latince ismi polyphylla olivieri olan böcektir.
  • haziran diye böcek mi olur? bok yesinler... haziran böceği var diyenler de, şu dünyanın derya denizinde işe yarar birşey bulmak yerine yeni bir böcek türü bulup da adını "haziran" koyanlar da.. bok yesinler... neymiş efendim adı temmuz olan böcek yokmuş.. heeee tabeeee. buyrun külahım gelin ona anlatın..

    çok pis bozuldum ben haziran böceği meselesine ha... hayır mayısı anlarım.. sıkıntılı ay..üzerine film bile çekilmiş.. kimisi için bitkilerin büyümeye başladığı kimisi için bildiğin bok ayı.. adı mayıs olan böcek tabii ki olur..

    temmuzu al.. o da en az mayıs kadar uzun, bitmek bilmeyen, sıkıntılı bir ay.. ekinler neyim biçilmeye başlıyor bu ayda,, haziranda ölmek ne kadar zorsa temmuzda da yaşamak o kadar zor bünyeye.. pek tabi börtü böcek sever sıcağı onlar yaşamayacak da kim yaşayacak... bu byaşayan böceklerden birine de pek ala temmuz ismi konulabilir..

    ağustosun böceğine bişey demeye gerek yok.. karınca zaten şahit varlığına..

    ama haziran.. hazirana böcek mi yakıştırılır ya..haziran diye böcek mi olur... tipe bak.. fonetiği bile olmuyor.. en naif aylardan biri olmayabilir tamam* ama yazın müjdecisi, en uzun günün ev sahibi, tatillerin habercisi, eşikteki insanları uyandıran ay.. bu ay çeneye vurdurur, olsa olsa haziran diye sivrisinek olur, haziran diye böcek olmaz .. olmaz yani... lan meyveler bile tadını alamamış oluyor ki.. haziran böceği nasıl olsun ya.. olduramadım ben.. mayıstan yaşı almışı, temmuzun çocuğu hazirana bu yapılmaz..

    (bkz: yazar burada kendinden vazgeçmiş)
    (bkz: yazar burada kendini kaybetmiş)
hesabın var mı? giriş yap