• bir haberi başka birisinden duymuş olan birinden duymak. ya da arkadaşının arkadaşından duymuş olmak. yani direk değil, dolaylı olarak öğrenmek. genel söylenti.

    rumor has it'e benziyor gibi.

    örn. i heard through the grapevine that she likes him.
  • kökeni ilginç, grapevine kelime anlamı olarak asma demek.

    amerikan iç savaşı sırasında, telgraf direkleri ve telleri dört bir yana döşenirken, insanlar bu tellerin üzüm bağları için çekildiğini düşünmüşler ve telgraf tellerine halk arasında grapevine adı vermişler, o dönemde temel haberleşme yöntemi telgraf olduğu için de, bir bilginin kaynağı sorulduğunda sıklıkla telgraftan duydum, telgraf yoluyla öğrendim cevabı alınıyormuş ("i heard it through the grapevine").

    günümüzde grapevine yan anlam olarak dedikodu, söylenti anlamına gelmektedir.
  • "bir konu hakkindaki bilgiyi soylenti veya dedikodu yoluyla ogrenilmesi." anlamina gelen ingilizce deyim. bir bilginin dolayli yollardan ogrenilmesi.

    bilginin ilk agizdan ogrenilmesi ile ilgili deyim icin
    (bkz: straight from the horses mouth)
hesabın var mı? giriş yap