• yıllardır hayal kurup, son bir sene plan yapıp sonunda gidebildiğim festivaldir.

    evet bu sene gidebildim, festival hakkından daha çok gitmeyi düşünenler için detaylı bir rehber hazırlamak istiyorum. burada yazan arkadaşların bana çok faydası oldu, bir çoğu ile birebir mesajlaşıp detaylı bilgi aldım.
    ben de kendi deneyimleri detaylı olarak anlatıp gitmek isteyen metalci arkadaşlara fayda olsun istiyorum.

    rehberimi herkes için hazırlayacağım, hiç yurt dışına çıkmamış, hiç festivale gitmemiş, hiç kamp yapmamış, zengin/fakir herkes için detaylı bir rehber olsun istiyorum.

    ilk aşama festival bileti ile başlıyor.
    online satılan biletler ağustos ayında çıkıyor,(evet bir sene önce) hellfest’in facebook sayfasını takip edin, hatta bildirimleri açın, biletler satışa çıktığı anda alın, yoksa kalmayacaktır.
    hatta bu sene gittiğim festivalde gelecek senenin indirimli biletleri satılıyordu, stantta ilk andan itibaren hep uzun kuyruklar vardı ve kısa sürede tüm indirimli biletler tükendi.
    ben bileti 200 euro’ya almıştım.

    ardından uçak bileti alabilirsiniz, ben festival günüden iki gün önce paris’e gidip paris’te gezmiştim, dilerseniz siz de öyle yapabilirsiniz, kamp kurulumları festival tarihinden bir gün önce sabahtan başlıyor, yani çadır kuracaksanız bir gün önceden orada olun, çadır kurmayacaksanız da orada olun, giriş etkinliklerini görmek isteyeceksinizdir.

    uçak bileti de aldıktan sonra aylarca o anın gelmesini bekliyorsunuz, tabi son 2-3 ay kala vize işi halletmeniz gerekli, vize başvurunuzda özel bir dilekçe yazın, festivale gideceğinizi, çadırda kalacağınızı yazın, hatta biletin bir kopyasını da ekleyin, hayatınızda da her şey normal ise kesin vize çıkar.

    son 1-2 ay kala da paris-nantes tren bileti almanız gerekiyor, tren biletini aşağıdaki adresten alabilirsiniz, alması çok kolay ve biletin çıktısı ile binebiliyorsunuz, tren bileti uçak biletinden pahalı olabiliyor, tek yöne 50-80 euro arasında değişiyor. uçak saatinizi, varsa paris gezi planınızı göz önüne alıp ona göre size uygun bir saatte tren bileti alabilirsiniz, ama bence perşembe günü öğlen nantes’te olacak şekilde alın bileti.
    https://en.voyages-sncf.com/en/

    şimdi tüm biletleriniz ve vizeniz tamam ise size konaklama hakkında birkaç bilgi vereyim.
    hellfest ruhunu yaşamak istiyorsanız kesinlikle çadırda kalmanızı öneririm, ancak çadırda kalmak daha önce kamp yapmayanlar için zor olacaktır, benim deneyimin ve malzemelerim vardı o yüzden sıkıntı çekmedim ama uykuyu unutun, on binlerce gaza gelmiş, konserlerden çıkmış, su gibi alkol almış metalci ile kamp alanında rahat bir uyku çekmenin imkanı yok, gece 2’de konserler bitiyordu, çadıra dönüp yatmam 3’ü buluyordu ama her yerden bağrışmalar, müzik sesleri kesilmiyor, kulaklarınızı tıkamanız gerekiyor. kampın detaylarına aşağılarda değineceğim.

    çadırda kalamam diyorsanız clisson’da otel ya da ev tutabilirsiniz ancak şimdiden bile dolmuştur oteller, yakınlarda bulmanız çok zor, nantes’te bulabilirsiniz ancak nantes clisson arası tren ile 30 dk ama gece en son tren 12’de.
    ben çadırda kalmanızı öneririm, sizin için farklı bir deneyim olacaktır, ayrıca hellfest’in kendi çadırları da var kiraladığı, easy kamp deniliyor ve size kartondan çadır veriyorlar, güncel fiyatlarına hellfestin sitesinden bakabilirsiniz.

    kamp malzemeleri:
    eğer kampta kalacaksanız yanınıza standart kamp malzemeleri almanız gerekli, ben kısaca size birkaç tavsiyede bulunmak istiyorum.
    uyku tulumu (evet ben de götürmek istemiyordum ama danıştığım herkes geceleri çok soğuk olacağını söyledi, gerçekten de öyleydi, gündüz 30 derece sıcakta kavruluyorsunuz gece donuyorsunuz, yayla kampı gibi yani)
    mat, ışık, küçük katlanabilir tabure, şampuan, havlu, asma kilit aklıma geldikçe eklerim yine.
    power bank (bir sürü hem de, orada şarj sırasında beklemek istemezsiniz)

    evet, her şeyiniz hazır artık, paris’e doğru yola çıktınız, paris’te nantes trenine gare montparnasse’ten bineceksiniz, google haritalardan nerede olduğunu bulup işaretleyebilirsiniz, eğer hiç yurt dışı deneyiminiz yoksa google’dan paris’teki metro ulaşımına bakabilirsiniz, 10 euro’luk bilet ile merkeze gelip, hatta eyfel’de bir selfie çekip, eyfel’den tren istasyonuna 30 dk yürüyüş ile ulaşabilirsiniz.
    bineceğiniz tren metalci treni olacak, yüzlerce metalci ile aynı trende yolculuk yapacaksanız, istasyonun karşısındaki marketten bira alıp trende içebilirsiniz, 2 saat gayet eğlenceli bir yolculuk size bekliyor.

    nantes’e ulaştınız, oradan yine aynı istasyonda clisson trenine makinalardan bilet alıp bineceksiniz, yarım saatte bir var ve yarım saat sürüyor, onun ücreti de 5 euro.
    clisson’da sizi zaten hellfest ortamı karşılayacak, festival alanına 2 euro’ya servisler var, onlara binip festival alanına gidebilirsiniz.

    1-2 saat kuyrukta bekledikten sonra içeri girebilirsiniz, hemen kamp alanına gidip kendine girişe fazla uzak olmayan, yakın da olmayan boş bir alan bulup çadırınızı kurun ve festival alanına tura çıkın, bir sürü sıra görecekseniz alanda, en büyük sıra cashless kart kuyruğu, alanda bira almak için nakit kullanılmıyor, bu kartlarda alıp doldurup harcayabiliyorsunuz, ama yiyecek ve alış veriş için kartlar geçerli değil.
    diğer bir kuyruk da banyo giriş hakkı kuyruğu, 6 euro’ya banyo bilekliği alıyorsunuz ve festival süresi boyunca duşları kullanabiliyorsunuz, duşların çoğu açık ve kız-erkek karışık duş alıyorlar (evet bir çoğu çıplak)

    bir kuyruk da kasalar için var, kasa kiralayıp pasaportunuzu ve paranızı koyabilirsiniz.

    ilk gün konser alanı açık olmuyor, sadece hellcity olan meydanda takılıyorsunuz, ama yine bir sürü etkinlik ve bir konser çadırı bulunmakta, 2 dev çadır metal shop var, zaten ilk defa gittiyseniz size rüya gibi gelecek o ortam.

    kamp alanının farklı bir giriş çıkışı bulunmakta, dışarıdaki marketlerden dilediğinizi alıp içeri sokabilirsiniz, bira konser alanında 5,5 euro, ama markette 1,5 euro’ya alabiliyorsunuz, dışarıdan alığınız biralar konser alanına sokulmuyor, ancak kendi bardağınıza koyup sokabilirsiniz, yiyecekleri de dışarıdan alabilirsiniz, marketlerde hazır sandviçler var, onlardan alıp çantanıza atabilirsiniz. çünkü içeride bir öğün yemek size 10 euro’ya mal olacaktır.

    festivalin ilk günü saat 10’da kapılar açılıyor, içeri girer girmez direkt merchandise stantlarına gitmenizi öneririm, sonraya bırakayım derseniz hem uzun kuyruklar bekleyecek hem de istediğiniz hellfest ürünlerini tükenmiş olacaktır. ben bir hellfest tshirt’ü aldım 20 euro, bayrak 10, bardak 5 euro. girişte size kitapçık veriyorlar, orada istediğiniz ürünleri beğenip, kutucuğunu işaretleyip standa veriyorsunuz, onlar da istediklerinizi hazırlayıp size veriyorlar.

    bundan sonra festival alanı ve konserler var, oraları kendiniz de yaşayıp çözebilirsiniz, rüya gibi bir ortam var, hiç bitsin istemiyorsunuz ama bitiyor, seneye yeniden geleceğim diye kendi kendinize söz veriyorsunuz. son gece de kampta kalabiliyorsunuz, yani pazartesi günü kamptan çıkış yapabilirsiniz, dönüş tren ve uçak biletinizi de ona göre alabilirsiniz.

    eğer tek başına iseniz ekşi’de mutlaka yazın, her sene ekşiden gidenler oluyor, ben buradan iki arkadaş ile anlaşıp orada buluştum, gayet güzel eğlendik, ayrıca başka 2 türk grubu daha buldum, hiç olmadı yanınızda bayrak götürün çantanıza asın, bir sürü türk bulabilirsiniz.

    şimdilik bu kadar, aklıma geldikçe ekleme yaparım buraya, sizin de sorunuz olursa çekinmeden sorabilirsiniz.
  • ilk defahellfest 2015'e giden birisi olarak gelecek senelerde gitmeyi düşünenlere taze taze tavsiyelerimi sunmak istediğim festival.

    ön bilgi: kampta kalmadım, arabayla 30dk mesafede olan nantes, rezé arasında bir otelde kaldım.

    - öncelikle planlamanızı iyi yapın; gruplar 10:30'da başlıyor ve gece 02:00'ye kadar falan sürüyor. festival için application çıkıyor, tavsiye ederim; programı takip etmek için çok faydalı. şimdi nerede ne vardı diye kağıtlardan uğraşmaktan çok daha rahat. ayrıca gruplar hakkında da bilgi verdiği için izlemeye başladığınız grup sarmazsa gideceğiniz yeri seçmede kolaylık sağlıyor.

    - paranın hakkını çıkartalım aga derseniz heder olursunuz; festival bildiğin yorucu ve çok sıcak. hava durumundan görüp de "23-25 dereceden ne olacak" demeyin, ne menem bir güneşi varsa memleketin, nem olmamasına rağmen fena pişiriyor. ilk günün sonunda bizim gibi tecrübesizler amele yanığımızla belli ettik kendimizi. mutlaka güneş kremi sürünüp de gidin.

    ayrıca programınızı yaparken sahnelerin fiziki koşullarını da hesaba katın. mainstage 1, mainstage 2 ve warzone açık hava, the temple, the altar ve the valley kapalı*. inanın güneşin altında en fazla 3 saat dayanabilirsiniz.

    - kamp yapacaksanız kampın açılışının olduğu gün üşenmeden sıraya gelin. ortam çok kalabalık; bir çok kişi kampa sığmadığından çevrede çadır kurmak zorunda kalmış. konforundan ödün vermek istemeyenler için nacizane tavsiyem karavan kiralamaları. eğer bir daha gidecek olursam kesinlikle karavanla giderim. yalnız karavana özel yer yok, millet yakınlarda ayarlamış kendini. çok yakında yer bulamama ihtimaline karşı bir de bisiklet kiralarsanız tadından yenmez. eğer iki gün önceden falan gidecekseniz koordinat olarak 47.0967626,-1.2728643 olan yer karavanlar için çok ideal. önce siz kapın.

    eğer otelde kalacaksanız nantes'ı tavsiye etmem, gece o yorgunlukla otobüstür arabadır çekilmez, ya clission'da bir yer bakın ya da clission'un güneyinde, batısında falan. zaten otelde çok vakit geçirmeyeceksiniz.
    araba kiralayacaksanız navigasyonlarınızı rue de moulin caddesine ayarlayın ve buralarda park yeri bakın. uyarmadı demeyin park yeri bulmak çok zor. evet bizim gibi türkler için bile zor. şunu da belirtmem lazım, kimse başkasının garaj önüne çekmiyor, kimse başkasını engelleyecek şekilde park etmiyor. bi de bunlar pis satanist, metalciler.
    en uygun park şekli garaj girişlerinin olduğu yerlerde yol kenarına park etmiş araçların yanına kaldırıma park etmek (merak etmeyin ceza yemezsiniz) bir de ara sokaklardaki roundaboutlar üzerine park edilebiliyor. tekrar ediyorum, festival alanına çok yakın bir yerden yer bulup bisikletle gelmek en güzeli olur.

    - festivale giriş kaprının koordinatı 47.0972947,-1.2719207. ama buraya araç trafiği kapalı.

    - bu sene cashless diye bir kart olayına girmişler, 50€ vererek alınıyor ve hellfest'in resmi standlarından yiyecek/içecek alınırken sadece bu kart kullanılıyor. yemek için başka bir çok seçenek var ama içecek için bu kart mecburi. sanırım pre-order varmış, mutlaka pre-order yapın. bu kart için de çok sıra var. eğer güvenemiyorsanız mutlaka yanınızda nakit olsun, zira kartı almak için nakit ve kredi kartı kuyruğu ayrı ve nakit kuyruğu çok daha hızlı.

    - yemek için vegan'dan arjentin bifteğine, kebap, çin, pizza ne ararsan var (resmi olmayan yerlerde). resmi standlarda çeşit daha az ve sıra çok daha fazla. en az kuyruk, en çabuk hazırlandığı için pizza satan yerdeydi, eğer gelecekteki senelerde de varsa tavsiye ederim. 5€'ya yarım pizza ile doydum (boy 1.81, kilo 73, kızlar yeşillendirin *) yanınızda yemek, sandviç falan getirmeye kasmayın bence.

    - hellfest t-shirtü alacaksanız ilk günden gözünüzü karartın ve sıraya girin, zira ikinci güne medium, large falan kalmıyor. ben alamadım.

    - festivel alanına ilk girişte city square denilen yer var, burada her türlü t-shirt, fetiş malzemesi, plak, cd satılan büyükçe bir salı pazarı ve bilimum gitarcı, dövmeci ve bla bla car ofisi var. kaldığınız yere göre bla bla car'ı da deneyebiliriz bak şimdi aklıma geldi... buralardan alışveriş yapmayı düşünüyorsanız aklınızda olsun, gece 23:00 gibi kapanıyor. eğer arabanız varsa ve yakına park edebildiyseniz sabahtan gelip alışveriş yapın ve geri dönüp arabanıza bırakın.

    - ha bu arada arabanıza bırakın falan diye yazıyorum ama en iyi ihtimalle arabanızı 15dk. yürüyüş mesafesine bırakabileceksiniz ve festivalin kapladığı alan gerçekten çok büyük. bir yerden bir yere giderken hem de o kadar kalabalıkta baya vakit geçiyor. bunu da göz önüne alın. kaldığım otelin yatağının yumuşak olmasından da kelli, ikinci günden itibaren bel ağrısı tavan yaptı bende ayakta durmaktan ve yürümekten. giderken kafamda "aralarda arabaya gider yatar dinlerim" diye bir düşünce vardı ama mesafeler yüzünden imkansız olduğunu gördüm.

    - belki bu sene graspop'la aynı zamana denk gelmesindendir ama, çok uluslararası bir ortam yok. %96.4'ü*fransız. ingilizceleri de pek iyi değil yine de güzel anlaşılıyor.

    - o kadar alkolün, sert müziğin falan olduğu ortamda hiç mi itiş kakış olmaz, kavga çıkmaz? olmuyor işte. ortam çok güzenli. herkesde bir metal kardeşliğihavası hakim, yardımsever.

    - wc konusunda çok hijyen beklemeyin ama sıçmayacaksanız sıkıntı yok. kızlar wc sırası beklemeye hazır olsun, erkeklerin işi kolay, yalak gibi şeylere yan yana ortalıkta işiyorsunuz. ilk defa umimi alanda çişimi yaparken kız kestim.

    - wc'lerin olduğu yerdeki musluklardan içilebilir su akıyor. benim gördüğüm kadarıyla valley yanındaki tuvaletler en tenhasıydı.

    - su demişken yanınızda ufak pet şişe götürün, tuvaletlerdeki sulardan doldurup içersiniz. pet şişe almayız derlerse (ki zannetmiyorum) kapağını cebe atın. içerde pet şişe alınca bazen kapağını vermiyorlar, yanınızda getirdiğiniz kapak ile aynı şişeyi kullanırsınız gün boyu.

    - eğer içinizde kalan bir kostüm giyme hevesiniz kaldıysa burası tam yeri. millet konsere mi gelmiş cosplay'e mi belli değil. aklınıza gelebilecek hiç bir kostüm de saçma değil bu ortamda. ceset makyajı yapıp da arkasına pembe kelebek kanadı takan erkeğinden tutun, powerrangers ekibine, korsanına, noel babasına ne ararsan var. en kötüsü de tangayla takılan adamların crowd surfingyapması. elinizi atarken aman dikkat...

    - muhtemelen 2016'daki kadro 2015'den daha iyi olur; iron maiden ve megadeth'in yeni albümleri geliyor ne de olsa. yine de 2014'ün efsane kadrosuna kanıp grupları görmeden bilet almayın bence. biz aldık ve sonradan da "keşke bekleseymişiz, barcelona'daki festival daha iyiymiş" dedik.

    şimdilik aklıma gelenler bu kadar, sorular olursa (ki seneye kadar olmaz herhalde) yeşillendirebilirsiniz.
  • 2018 biletleri 48 saat içinde tükenmiştir
  • övünç dan ile metal talks youtube kanalında enine boyuna konuşulan über festival.
    youtube link
  • büyük abilerin yanında esamesi okunmaz ama ona büyük sevgimiz var; seether!

    tanım: paraya kılacak konserler dizisi, geliyoruz hıamınaaaa!!!
  • 2024 versiyonu için sıraya girdiğim, şimdiden yıllık iznimi ayarlamayı düşündüğüm fransa'nin güzide şehri nantes yakınlarında düzenlenen efsanevi metal festivalidir.
  • türkiye'de bir alternatifi olmayan, yine türkiye'de neden yaşanıldığını sorgulayan metal müzik festivalidir.
  • iptal edilmezse ve ölmezsem 2021’de gitmeyi düşündüğüm ancak kur yüzünden bilet satın alma ekranının başında kalp krizi geçirten festival. benim gibi koy götüne rahvan gitsin moduna bürünüp kredi çekerek * gitmeyi düşünen aklı evveller mesaj kutumu coşturabilir. senede bir kriz şeklinde gelen aklına eseni yapma mallığından bu sene de nasiplendim. festival öncesi 1 hafta (bkz: wwoof) aracılığıyla bir çiftlikte kalıp daha sonra çadır ve uyku tulumumla festivale geçmeyi düşünüyorum. ölmeden puscifer, alcest, deep purple, soen, faith no more’u tüm o festival pisliği içinde bile olsa canlı dinlemenin hazzı ülkeye dönüp kredi borcumu öderken bile tükenmez sanıyorum. *
  • twitter'da dolanan line-up'ı göz doktoru tabelası gibi, üst iki gruptan sonrasını anlamıyorsun. gojira ve slipknot'u göremedim, alt satırlarda olmalarını umuyorum.. sanki ummasam n'olcak, ben de gitmiyorum.
  • 17-26 haziran 2022’ nin biletleri 7 temmuzda satışa çıkıyormuş. 9 gün hayvan gibi festival, 9 gün yav.
hesabın var mı? giriş yap