• ahmet altanla kiyaslandigini duysaydi kendini muhtemelen intihar edecek olan usta romanci. objective correlative teknigini modern romanin bir parcasi yaptigini rivayet eder elestirmenler.

    ve tabii ki (bkz: the turn of the screw)

    cok gerekli oldugundan editli:

    (bkz: kendini intihar etmek)
  • "ömrü boyunca hiçbir anahtar deliğinden bakmadığı için onurlu ve tatminsizdi"
  • virginia woolf'un ifadesiyle tanımlanabilendir: "usta bir yazarın ustalığının işareti, döktüğü kalıbı fütursuzca kırabilmesindendir!"
  • kendisi hakkında henry james ve roman sanatı adlı harika bir kitap vardır. 1977'de yayımlanan kitap ünal aytür'ü profesörlüğe yükseltmiştir.

    roman teorisiyle uğraşanlar için henry james güzel bir kılavuzdur. ingiltere ve amerika'da romanın pek sanattan sayılmadığı bir dönemde romanı sanatların en üst seviyesi olarak görmüş ve bu doğrultuda hem uygulamaları hem de bu uygulamalarına ilişkin açıklamalarıyla modernist romanın yolunu açmıştır. james joyce, d.h.lawrence, virgina woolf gibi isimleri etkilemiştir.

    ihtiyaç ya da ilgi duyanlar için çalışmanın kapsamlı bir özetini gönderebilirim.
  • willa cather, gertrude stein ve ernest hemingway'i etkilemis olan amerikalilarin proustu henry james icin diyebiliriz ki 1875 ile 1935 yillari arasindaki amerikali erkegin portresini çizerken bakisi oscar wilde'in hikayeleri gibi ingiltereyi de tehdit etmistir. eger james yazmasaydi hemingway erkekligi kimden ögrenecekti dersiniz... biriyle yatmadan önce mutlaka sorunuz: henry james'in son kitabinin adi nedir? cevap: the pupil (evet homoerotik olan) ..nasil ki fassbinder filmlerinin hepsini izledigimizde alman tarihi çalismis oluyorsak nasil ki balzac ciltlerini okumayi bitirdigimizde fransiz tarihi calismis oluyorsak onun eserlerindeki kültürel, cinsel ve sosyal anksiyetesi de avrupadaki normatif heteroseksüel dünyanin klozetindeki amerikali gay adamlar icin bir belgesel niteligindedir
  • edgar allan poe hakkında

    “poe'ya duyulan hayranlık, düşünmenin geçilmesi şart ilkel bir basamağıdır.” demiştir
  • amerikada cok zengin bir aileye dogmustur. hatta henry james'in babasina o kadar buyuk bir miktar para kalmistir, ne henry james ne de babasi hayatlari boyunca calisma geregi duymamislardir. henry james kucuk yasta avrupaya adim atmis, avrupa tarhini, sanatini, edebiyatini ogrenmis ender amerikalilardan biridir. james hayatini edebiyata adamis, evliligin sanatini oldurecegini dusunup bundan dolayi da hic bir zaman da evlenmemistir. bu dusuncesi genc yasta yazdigi bir cok eserinde de mevcuttur ki zaten genelde james'in romanlarindaki evlilikler, ask hikayeleri hep bir felaketle sonuclanmaktadir.
  • cok zengin ve kulturlu bir aileden gelen, tema olarak amerika ve avrupadakı yasamın farklarına takıp, cogu romanında bu konuyu işleyen asmıs yazar. genc yasında hem avrupada hemde amerikanın bir cok yerinde cok zaman gecirmiştir. yaslılıgında ise amerikan pasaportunu geri idae edip ingiliz vatandaslıgına gecip, bir cok kişinin,en cok da benim takdirimı kazanmıstır.

    kardesi william james, stream of consciousness terimini ilk kullanan piskologdur. birde kız kardesi vardır,onunda gunlukleri basılmıstır ama kendisi henry gibi unlu ve basarılı bir yazar olamamıstır.buda bir cok elestirmen tarafından o devirlerdeki kadın-erkek eşitsizliğine dayandırılmıstır.

    tum bunların dısında aslında cok acıklı bir hayat geçirmiştir çunku cogunlukla yanlız bir hayat surmustur.edebiyatın hersey den onemli oldugunu öne sürüp evlenmemiştir. lakin yaslılıgında yazdıgı gunluk notlarında hayatina bir kez daha baktiginda, yemek partileri, sohbetler ve edebiyat ile gecen bir hayatin aslinda bir hayat olmadigini, evlenmeyerek aslinda sandigindan cok fazla seyi kaybettigini ihtiraf etmistir.

    beast in the jungle adlı, henry james in son zamanlarında yazdıgı kısa hikayede asktan korkan john marcher karakteri ile asksız gecen yanlız hayatının acısını sole dile getirmiştir:
    'ıt wouldnt have been failure to be bankrupt,dishonoured, pillaried,hanged:it was failure not to be anything.'

    belkide bu yuzdendir ki yazmis oldugu kisa romani "beast in the jungle" daki asik olma sansi varken sirf egoism'i yuzunden bu sansa kafa ceviren, ve en buyuk canavarin insanin icinde, onu asik olmaya engelleyen egosu oldugunu farkeden yanliz adamdir henry james.
  • bir kadının portresi, güvercinin kanatları, kadınsı duygular isimli eserlerin sahibi amerikan asıllı ingiliz yazar.
  • 15 nisan 1843'te new york'ta dünyaya gelmiş, 1916 yılında yaşama gözlerini yummuştur. borges'e göre kafka'nın çağdaşıdır ve belirsizliğin, kararsızlığın ustasıdır. yerelliğe karşı olan babası sayesinde, kardeşleriyle birlikte paris, londra, cenevre ve roma gibi şehirlerde yaşamış, bir dünya vatandaşı olmuştur. hukuk öğrenimini amerika'da harvard üniversitesinde tamamlasa da, sonra gene avrupa'ya dönmüş, oraya yerleşmiştir.

    ayrıca (bkz: dostlarımızın dostları)
hesabın var mı? giriş yap