hepatik ensefalopati

• assit ile birlikte gelir ve açıkçası pek gitmek bilmez. sebepleri belirsiz. siroz olabilir, hepatit olabilir, karaciğere yeterince kan gitmemesi olabilir, karaciğerin kendini yenileyemeyecek kadar yorulmuş olması (örneğin kemoterapi ilaçları yüzünden) olabilir. sebepleri bir veya birden fazla olabilir ama asla tam olarak bilinmez.
  
  karaciğer normalde kandaki toksik maddeleri (ki bu maddeler ya ilaç olarak dışardan alınır veya vücut tarafından atık olarak üretilir) vücut için zararsız hale dönüştüren bir kimyager. ne zaman karaciğer "yeter ben sıkıldım bu işten" demeye başlıyor, işte o zaman kandaki bu maddelerin oranı tehlikeli biçimde yükselir. amonyak ve bilirubin birikmesi sinir sistemine en çok hasarı verir.
  
  hepatik ensefalopati daha önce hiç karaciğer sorunu yaşamamış insanlarda aniden de görülebilir. aşırı protein alımı, ciddi su kaybı, bağırsak kanamaları, böbrek sorunları, merkezi sinir sistemini baskılayan çeşitli ilaçlar gibi birden çok sebep bunu tetikleyebilir.
  
  belirtiler çok hafif başlayıp çok ciddiye doğru ilerleyebilir veya direkt olarak son aşamalarından başlar. hastanın yakınları veya bakımından sorumlu kişiler şunları gözlemleyebilir:
  
  * kötü veya tatlıya çalan bir nefes kokusu
  * uyku düzensizlikleri
  * düşünce anormallikleri
  * genel bir şaşkınlık veya "bulutlu" zihin hali
  * unutkanlık
  * kişilik veya ruh hali değişiklikleri
  * yorgunluk
  
  ileri safhalarda:
  
  * konuşma güçlükleri
  * el ve kol titremeleri
  * uyuşukluk
  * kişinin sağlıklı haliyle tamamen zıt davranışlar, konuşmalar
  * heyecan hali
  
  sarılık ve karın boşluğunda sıvı birikmesiyle de boğuşan hepatik ensefalopati hastaları çoğu zaman bilinçlerini yitirir ve komaya girerler. akut ensefalopati tedavi edilebilir olmasına rağmen iyileşemeyecek durumdaki bir karaciğer asla affetmeyecektir. komaya girenlerin ortalama %80'i kurtarılamadığı için yukardaki belirtileri gösteren hastaların sürekli doktor gözetiminde ve mümkünse hastanede tutulmaları yerinde olur.
• karaciğerin fonksiyonlarının yetersiz olmasından dolayı tahminen nöroaktif toksinlerin vücutta birikmesi sonucu mental durumun bozulmasıdır
• nörolojik muayenesinde flapping tremor görülür.
• deliryum sebebidir. amonyak ve gaba arasındaki negatif ilişki sebebidir.
• öncelikle hepatik ensefalopati klinik bi tanıdır. amonyak seviyeleri ile korele değildir . mental yavaşlama, ince motor faaliyetlerde kaybı takriben flepping tremorla presente olabilir.
• hepatik ensefalopatiyi tetikleyici faktörler: 1- en sık bu kanama 2- aşırı proteinden zengin diyet 3- elektrolit bozuklukları hiponatremi ve hipopotasemi'dir. 4- ilaçlar özellikle narkotik analjezikler ve benzodiazepinler yapar.
  
  ilk bulguları mental değişiklikler ve şekil çizmede bozukluktur.
  
  hepatik ensefalopati tedavisinde 4 ilaç kullanılır:
  
  1- laktüloz veririz ilk tedavide oral yada lavman olabilir. günde 3 kere gaita çıkaracak şekilde dozu ayarlanır.
  
  2- rifaksimin veririz antibiyotik olarak 2. sırada . ve bu antibiyotik bağırsak sisteminden emilmez. baçs'da da verilebilir.
  
  3- flumazenil de kullanılır.
  
  4- l-ornitin l-aspartat da verebiliriz.
  
  bunlarda kan amonyak ölçümünün ve takibinin prognostik bir önemi yoktur.
  
  edit: bilgi ekleme ve yeniden yazma.
• koskoca adamı şamar oğlanı yapan clinical state.
• ölümcül sonuçları olan ve çok sinsi ilerleyen bir rahatsızlık, bulgular kolaylıkla başka rahatsızlıklarla karıştırılabileceğinden ölümcüldür aslında.
  
  depresyon, uyku bozukluğu, kronik yorgunluk, görme bozukluğu gibi başka hastalıkların da belirtisi olan ve doğru değerlendirilmesi gereken bu rahatsızlık için önceki yazılanlara bir kişisel tecrübe eklemek istiyorum.
  
  geçen sene 88 doğumlu kuzenimi toprağa verdim ben bu rahatsızlık yüzünden. alkolü ve sigarayı ziyadesiyle seven, çok da ağzıyla içmeyen biriydi, dünyanın en tatlı insanıydı ve beni bir kere bile kırmamıştı ömrü boyunca. karaciğer değerleri bozuk geldiğinde ailesinin tüm ısrarlarına rağmen "bana bir şey olmaz" deyip bildiğini okudu. son raddeye geldiğimizde hepimiz kahrolduk.
  
  bu nedenle benzer durumlar beni alarma geçiriyor, insanları bazen darlıyorum doktorla görüşmeleri için. çünkü elinizi ayağınızı, gözünüzü dudağınızı emanet etmek, zamanınızı ve ilginizi vakfetmek istediğiniz insanların zarar görmesini istemezsiniz. kıymetli olanın kıymeti hayatla bilinir. yoksa kör öldüğünde badem gözlü olmuş ne fayda...