her an
-
turkce'de "cabuk ve beklenmedik" anlaminda kullanilan kelime zinciri.. orn: "her an olebiliriz maykil bunu biliyorsun".. (bkz: an meselesi)
-
heran diye yazanlar da vardir.. bu gibi hatalara günlük konusma dili ve internet sonucudur diye bakmak optimist bi yaklasim olur..
-
(bkz: #22020387)
-
-
hayatta herkese her soru her an sorulur, mükemmel soruları biz seçeriz. mükemmel sorun ve yanıtlarımız için.
hhhh: herkes her şeyi her an hep bilemez ya, öğrenir, öğrenilir.
içinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. (sonunda bitişler olmasına hazır ol. her an her şeye vedaya da.)
her an her şeye merhaba de, izin ver.
yapmaya ve yıkmaya, yapılmaya ve yıkılmaya izin ver. zira;
"her an her şeye veda et."**
kitap okurken, kendi hızıyla okumayı sürdürmeli, okuduğumu anladım anlamadımı çok da kafaya takmamalı. insan hem anlar hem anlamaz, her an.
buranın zaman cinayetleri vardır, zaman öldürmek gerekli, kendine yetmek zor, oyalanmak nasıl oluyorsa zor. şile'de zaman, hep her an bir şey olacakmış gibi geçer. galiba zaman zaman bir şey, garip veya ilgiye değer şeyler oluyor da. yalnız şile'nin üstünde bir elektrik, bir tekinsizlik, bir değişik manyetik alan vardır, emin olun. (bkz: şile/@ibisile)
kadın erkek ilişkilerinde her an hem olumlu hem olumsuz zaten'leri biriktiririz, amel defteri gibi uygun dağarcıklarda. sonra dayanması zor üzüntü veya sevinçlerde o hazır olanları kullanırız. örneğin kaçan kovalanır, kaçan çekicidir, çekilim o anda eşyanın doğasıdır. "ne güzel kaçıyor" ile "ne iğrenç bir kaçış bu" eşanlı olarak olası sağ-sol dağarcıklarında ilkilmekte. kaçanı yakaladıktan sonra veya yakalayamadığımızda eleştiri/onay yönlü zaten kümeleri emre amade.
redlerden ve cinsiyetlerin dansından temel aşka geldik. ama her an her an aşk olmaz. insan kardeşlerin dalavereye, travmaya, sıkıntıya, sakinliğe de gereksinimi var. (bkz: büyük ikramiye/@ibisile)
iktidarım, erilliğim iktidarsızlığımı sunabilmek, ne mal olduğumu karşıdakinin kendi gözüyle görmesine izin verebilmek. her an değil, bunu zaman zaman doğrulamak yeterli.
ölen, ölmüş sevilen seni eskisi gibi seviyorsa o canlıdır. annenin orada olduğunu bilen çocuk rahatlığı sağlar, istediğin gibi oynamaya dönebilirsin. ölen sevdiğin, seni eskisi gibi sevmiyorsa, daha sağlığında ölü, yaşamayan bir tarafı varmış. gelelim sana... sen ölenini eskisi gibi seviyorsan, her gün yanında gibi, o ölmemiş gibi; bu bir noktadan sonra senin can kaybın, yaşam eksiğin anlamına gelir. sen kaybettiğini günü gelip unutabilmeli, gündemden düşürebilmeli, seyreltebilmelisin. akış ilkesi. akamıyorsan cansız ve tutuklusun. artık onu düşünmediğini farkedip suçlu hissetmek, hayırlı bir geçiş evresi. her an onunla doluysan ölü toprağıyla da dolusun. giden ile kalanın durumlarının karşılaştırmalı toplamı sabit olma eğiliminde, veya ilişkilerinin niteliğini ele vermekte. (bkz: ölen ile ölünmez/@ibisile)
"insan geriye bağlıdır hep. kendi kendini yaratamaz. (...) kendimize yeterli ya da kendimizi bütünler değiliz. bilinmezden kopup gelmekteyiz her an." d. h. lawrence - anka kuşu
(ilk giri tarihi: 12.6.2018)
(bkz: her/@ibisile), an/@ibisile
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap