• denizcilere ithaf edilmiş bir olgudur. ki her genellemenin neden oldugu gibi ya$ların yanında kuruları da yakar. denizci bir sevgilisi olan kız, sevdiği açık denizlerde yol alırken* hep bu düşünce ile yatar kalkar*. bu yüzden sevdiğine karşı biraz soguk ve şüpheci davranır. denizcilik eğitimi almış birinin master konuma geldiği meslegini yapmaması/yapamamasına neden olabilir.
  • uzak yol gemilerinde calisan denizciler icin dogru olan bir olgu.
  • bazı insanların tepki gösterdikleri ve aile hasreti sonucunda başka bir mesleğe yöneldikleri olgu.
  • (bkz: area codes)
  • bir çok müzik grubunun her şehirde bir sevgili bulundurmasına benzeyen olay.gittikçe takılınır, gece beraber geçirilir sonra aranmaz sorulmaz.alışıldık.
  • kaptanlarin kendisi itiraf ediyor 'yalan o' diye. adamlar ne desin? 8-10 ay abazanliktan duz duvara tirmaniyoz, ne yaptigimiz belli degil o derece yani, memeli birakmadik denizde mi desin. her limanda sevgilim var diyor tabii. belli mi olur gercek de olabilir, penguen, fok, galapagos?
  • denizcilerin arkadaş sohbetlerinde sikca maruz kaldıkları bir merak konusudur. eskiden yükleme bosaltma operasyonlarinin haftalarca hatta aylarca surdugu zamanlarda uzun seyirler sonrasi yalnizlik ceken denizciler limanlarda beraberlikler yasamislardir elbette. hayat kadinlariyla olan beraberliklerden bahsetmiyorum tabiiki.
    fakat teknolojinin ilerlemesiyle birlikte gunumuzde 100000 tonluk dokmeci gemilerin bile 1-2 gunde tahliye edilip , yuklenip tekrar sefere cikmasi mevzubahistir.bu kisa liman suresince bilinmelidir ki hem guverte hem makine zabitan ve personelinin gemide deli gibi isi olacaktir. bu yüzden sikca tekrar ettigim gibi limanlarda istisnai durumlar haricinde artik degil ask yapmaya su icmeye bile firsat yoktur. *
    (bkz: denizdeki insan psikolojisi)
  • denizcilerin anilarinin bazi kisimlarini nedense bizimle paylasmadigini gösteren mesleki tanitim...

    (bkz: red light district)
    (bkz: st pauli)
  • 70lerin başlarında deniz nakliyatı t a s gemilerinden biri tayland ın koshichang limanına gider. o yıllarda gemiler yükleme boşaltma operasyonlarının kısıtlı imkanlarla yavaş yavaş yapılmasından ötürü limanlarda uzun süre kalmaktadır. hepsinin değil ama gözü açık olan denizcilerin her limanda olmasa da bir çok limanda sevgili bulmaları sözkonusu olabilmektedir.

    geminin çarkçıbaşı* içine kapanık sessiz sakin bir adamdır.o taraklarda pek bezi yoktur yani.. millet limanlarda eğlencenin dibine vururken o kendi kafasına göre uslu uslu takılmayı seçmektedir.

    koshichang limanında, körfez fazla sığ olduğu için, büyük gemiler yükleme boşaltma işlemlerini kıyıya yanaşmadan yaparlar.günümüzde de böyledir.gemi yaklaşık 1 mil açığa demirler.gemiye aborda olan barge lara tahliye yapılır, o barge lar kıyıya götürür yükü parça parça.

    bu limanın en ilginç özelliği ise, gemi daha demiri atar atmaz teknelerle gemiye yanaşan ve çıkan insanları görmektir. bu teknelerle gelen malzemelerle, kocaman tenteler,buzdolapları , müzik sistemi, masalar, sandalyelerle gayet teferruatlı bir bar kurulur geminin kıçüstüne.

    ve gemiye birsürü hayat kadını doluşur..

    kaptan bu ilginç misafirleri kabul etmek zorundadır gemiye çünkü, liman otoritesi ve bu sektörün insanları beraber anlaşmalı çalışmaktadırlar.bu insanlar gemiye kabul edilmezlerse yükleme boşaltma operasyonu başlamayacaktır, her türlü zora sokulacaktır işler.
    genelde gemideki her denizci bir kadın alır ve geminin kaldığı süre boyunca karıkoca hayatı yaşar bu kadınlarla ve akşamları da kıçüstündeki barda içer, eğlenirler.

    kadına hiç dokunmayacak bir denizci bile günlük ücretini ödeyip bir kadın almak zorunda kalacaktır.aksi halde dedikodular türeyecektir kendisi hakkında.kimse rahat bırakmayacaktır liman ve seyir boyunca.kadınlar denizcilerin kamaralarını temizlerler , yemek yaparlar, çamaşır yıkarlar ..tam evlere şenliktir durum yani.bir de çok kıskançtırlar.başkasının erkeğine gülümsedi diye arkadaşı tarafından bıçaklanan hayat kadınlarına şahit olunmuştur bu koshichang limanında.

    o gemide de durum aynıdır.içe kapanık çarkçıbaşı,herkes bir kadınla anlaşırken, bunu yapmak istemez ama etrafındaki yılışık sataşmalar sonucu bir kadınla anlaşır ve kamarasına götürür.gece olur, geçer, sabah olur..çarkçıbaşı kıza dokunmaz.kız 15 yaşındadır.ve ilk defa bir gemiye götürülmüştür ve ilk defa bir kamaraya giriyordur.ilk seferdir yani..

    kızın adı kuki dir.koshichang bölgesindeki her fakir aile yani neredeyse her aile gibi ,tüm fertler pirinç tarlalarında yada hayvan yemi fabrikalarında çalışmakta ve sofralarında sadece ve sadece pirinç olmaktadır.hemen her genç kız ise mütemadiyen ailelerince hayat kadını olup para kazabilmek uğruna gemilere kadın servisi yapan mama san lara teslim edilmektedir. kuki yeni teslim edilmiştir ve ilk gemisinde bizim çarkçıbaşıya denk gelmiştir.

    sabah olmuştur ve kuki ağlamaktadır.çünkü ona göre adam onu beğenmemiştir, o yüzden yatmayacaktır onunla, para kazanamayacaktır, hem mama san dan azar işitecek hem işinden olacak hem de ailesine karşı mahçup olacaktır.

    çarkçıbaşı kızı ağlarken bulduğunda çok şaşırır. yüzüne bakar.melek gibi güzel bir yüzü vardır kızın.konuşmaya çalışır ama kız ingilizce bilmemektedir.kızın eline para verir.ve kamaradan çıkmamasını işaret eder. tecrübeli ve ingilizce bilen kadınlardan birine akşam içki ısmarlar ve ondan kukinin hikayesini öğrenir.allak bullak olur kafası.

    o gece çarkçıbaşı kuki'ye aşık olur..

    gemi kalkana kadar kamaradan çıkarmaz kukiyi. gemi kalkarken de.. vira bismillah hengamesinde kimsenin kimseden haberi olmaz zaten.gemi boşaltılır.tüm misafirler iner ama kuki kalır.

    çarkçıbaşı seyir esnasında kimseye bir açıklamada bulunmaz.herkes adamın arkasından dedikodu üretip gülmektedir ve şaşırmaktadır. gemi birkaç ay sonra türkiyeye varır.

    çarkçıbaşı gemiden ayrılır ve memleketi olan karadeniz ereğli ye döner.kuki çok şaşkındır.taylandın küçük bir köyünden çıkıp aylarca süren bir gemi yolculuğu yapıp hiç tanımadığı bir adamın peşinden türkiyeye gelmiştir.herşey gariptir ve evlenirler..

    çarkçıbaşının ailesi de son derece şaşkın ve tepkilidir.kimdir bu kız.nereden çıkmıştır ve niye gelip oğullarıyla evlenmiştir.kuki ise kendini farklı bir gezegende hissetmektedir.annesini, babasını ve kardeşlerini özlemektedir ama mektup yazsa dahi gidecek bir adres yada imkan yoktur.

    2 yıl dayanabilir bu duruma.farklı gezegene ve hasrete dayanmak mümkün değildir.eşine onu geri yollaması için yalvarır.en azından bir süreliğine ailesini görüp gelmek için.adam dayanamaz onun gözyaşlarına.. yasal işlemler aylarca sürer.çünkü bırakın pasaportu, bir kimliği bile yoktur.kaçak sokmuştur eşi onu türkiyeye. adam parayı denkleştirir, cebine ona orada yetecek ve geri dönecek kadar da para koyup taylanda yollar.

    uzun ve zorlu bir yolculuktan sonra kuki ailesine kavuşur.bir daha türkiyeye dönmez.ama yarım bıraktığı mesleğine tekrar başlamak zorunda kalacaktır.

    yıllar sonra, kuki, koshichang limanının en büyük mama san ı olur. ona bağlı çalışan yüzlerce kız vardır.gelen her türk gemisine çıkar ve türkçe konuşur, onu tanımayan türk denizcilerinin yüzlerindeki şaşkın ifadeyi izleyip kahkalar atarak.

    o limandayken bir sebeple bağlanmış, kalkış izni verilmemiş, şirketlerinden kumanya, para gönderilmemiş zor durumda kalmış türk gemilerindeki denizcilere yardım edecek, karşılıksız dostluk gösterecektir.

    o tarafa seyir yapmış uzakyol gemilerinde çalışmış her türk denizcisi kuki yi tanır.

    bu hikaye 1997 yılında bizzat kuki tarafından yarı türkçe yarı ingilizce manoverboard a anlatılmıştır.kukinin gözleri hala her gelen türk gemisinde kocasını arar, o umutla gemiye koşar.

    (bkz: denizci/@manoverboard)
    (bkz: denizcilik/@manoverboard)
    (bkz: kuru fasulye hesabi)

    28.aralık.2011 edit'i: kuki'nin ( cookie) bu entry'nin ilk yazıldığı yıllarda mesleğini bıraktığını ve o sefil hayatın kaçınılmazı olan hastalıklardan ötürü bu yıl öldüğünü öğrenmek gözlerimi doldurdu.
    iyiliğini görmüş türk denizcileri eminim suyun üzerinde ay'a doğru yüzdürülecek bir kabuğun üstüne bir mum yakacak, huzur içinde uyu.
hesabın var mı? giriş yap