• her şey ile herşey arasındaki fark bence çok açıktır. her sıfattır. şey ise isimdir. dolayısıyla her ve şey iki bağımsız kelimedir ancak çok sık kullanılan bir sıfat tamlaması olduğu için -şey kelimesini kullanmayı çok sevdiğimiz için- sanki kelime herşey miş gibi gelir bize. her şey bir sıfat tamlamasıdır ve ayrı yazılmalıdır. tıpkı hiçbir sey gibi. nasıl her insan, her koyun, her toplum diyorsak, her şey demenin de bundan hiçbir farkı yoktur. belki de herşey in doğru olduğunu savunmanın nedeni diğer dillerde bunu açıklayan tek bir sözcüğün olmasıdır. everything gibi. oysa mühim olan anlamdır. bu açıdan her şey ve herşey aynı anlama gelir. dilin kurallarına uygunluk açısından her şey yazmak doğru olandır. şey her zaman ayrı yazılır.
  • her türkçe öğretmeninin öğretmek için bir hatırlatıcısının olduğu ancak hiç birinin benim öğretmeniminki kadar aklımda kalmadığı kuraldır.

    "bitişik olan tek şey sizin şeyinizdir."
  • bir turkce ogretmenim sey sorunsali icin cozum uretme sanati olarak akillara iyice kazinsin diye her seferinde soyle derdi: “hicbir sey bitisik yazilmaz, her sey ayri yazilir”. ise yaradi tabii, hicbirseyi bitisik yazmiyorum o gun bugundur.. (bkz: ben bir hata yaptim)
  • "şeyler" konusunda bu kadar karmaşanın olması iki ayrı şeye bağlanabilir;

    öncelikle şunu biliyoruz ki, türkçe'de sıfatlar ve zarflar sıklıkla karıştırılıyor. nedeni ise, belli türevlerinin olmayışı. mesela bir cümlede zarf olarak kullandığınız kelime, bir başka cümlede sıfat olarak karşınıza çıkabilir. şey kelimesiyse o kadar arada kalıyor ki, hangi gruptandır, ne görevle kullanılır belli değil. en geniş kullanımına bakarsak zamirdir diyebiliriz. bir nesnenin ya da bir olayın yerini tutar genellikle.

    - neydi o şey, o gün beraber gördük ya?

    ya da;

    - neydi o şey, sen almıştın hani benden?

    görüldüğü gibi, belirsizlik anlamı taşıyan birer zamirdir burda şeylerimiz.

    kelime kökenine inmeye çalışırsak, görürüz ki yine sıkça kullandığımız eşya kelimesiyle aynı köktendir. eşya, şey'in çoğuludur. arapça'dan gelen bu sözcükler, arapça'da da yine bizdeki gibi, zamir görevindedir. lâkin arapça'da bu kelimeler yalnızca zamir göreviyle sınırlandırılmamıştır. biz nesne kelimesinden ne anlıyorsak, arap kardeşler de şey kelimesinden onu anlamaktadırlar. dolayısıyla köken itibariyle bu kelime, bildiğin düz kelimedir. bildiğin düz her kelime gibi bu da ayrı yazılmalıdır.

    "her", "bir" gibi sıfatlara eklendiğinde birleşik yazılmalıdır deniyor bunlar hakkında. olmaz öyle şey. hangi sıfatı ya da hangi sıfat grubunu birleşik yazıyoruz ki bunu birleşik yazalım? birleşik kelimelerin yazım kuralları bellidir; iki ayrı ve bağımsız kelime, bir araya geldiğinde yeni bir anlam ortaya çıkıyorsa, o zaman birleşik yazarsın. mesela çanak ayrı bir şeydir, kale ayrı... çanakkale ise apayrı... bunu da ayrı yazmaya kalkmazsın mesela.

    şey kelimesinin anlamı belliyken, (zamir olduğunu ve dolayısıyla türkçe'de tam anlamını bulamadığını söylemiştik) bunun önüne her ya da bir getirdiğinizde değişen şey nedir a dostlar? gene şey, gene şey... hâlâ zamir görevinde, hala belirsiz... neden birleşik yazılmalıdır inadına tutuşuyoruz peki?

    dikkatli okurların unutmadığı üzere, yazının başında bu karmaşayı iki ayrı sebebe bağlamıştık; işte bu inadın sebebi de karmaşamızı oluşturan ikinci sebebin ta kendisidir. o sebep de şudur ki; 80'lerin sonlarına dek şey kelimesi birleşik yazılmış ve öyle öğretilmiştir. ve hatta benim gibi 90'ların başında ilkokul eğitimi alanlardansanız, yıllar sonra şeylerin ayrı yazılmasını zorlukla kabullenirsiniz. başta direnseniz de kâr etmeyecektir; ya özerklik ilan eder ve ayrı eve çıkarsınız, ya da paşa paşa siz de kendinizi zorlarsınız.

    tabii kuralın mantığını ilkokulda (doğal olarak) sorgulamamış fakat daha sonra içinize oturduğundan "neden lan!" diyip sorgulamaya başlamışsanız (sanki ontoloji tartışıyoruz anasını satayım) doğru çıkarımları yapar ve rahatlarsınız.

    velhasıl işin aslı; bir daha değişip değişmeyeceğini bilemem, tdk efendiye hiçbir vakit güven beslemedim ve lâkin bunun doğrusu zaten budur. şey kelimesi önüne gelen sıfat ya da zarflardan ayrı yazılır; birleşik kelime oluşturmaz, yeni bir anlam kazandırmaz.
  • uymayı reddettiğim, sonradan çıkma dilbilgisi kuralı. eninde sonunda tekrar değiştirileceğine eminim ayrıca: (bkz: herşey/@gxl)

    "herşey" ile "her şey" arasında vurgu farkı var, şapkaları katlettikleri gibi, bunu da katletmeye çalışıyorlar. buna izin vermeyeceğim. yaşasın şanlı herşey direnişi!
  • bir düş gördüm, yağmur sularına karışmış
    gencecik başlarda
    bunlar adam kesmeye alışmış...
    henüz orta yaşlarda, henüz orta yaşlarda
    bir çocuk gördüm asılmış...

    istanbul kadar bi bali balonuna ( chivas'ın katkılarıyla =) )
    asılmış...
    gettolarından bu şehir, insanlık duvarına.

    şeklinde güzel sözleri olan, solistinin chris cornell vari yorumuyla da kulağa hoş gelen bir siyasiyabend şarkısı.

    http://www.youtube.com/watch?v=zqann9sgn0o
  • türkçe öğretmenim şöyle bir cümle söylemişti konuyla ilgili;
    "her şey**** ayrı yazılır"

    o gün bu gündür her "şey" kullandığımda aklıma gelir. ne basit bir anlatış, keşke dahi anlamına gelen de de bu kadar şanslı olsa*
  • sevgili bakan egemen bagis'in bilmedigi dil bilgisi kurali.

    http://twitter.com/…atus/335079180943384576/photo/1

    gerci tdk'da degisiklige gidip birlestirme kudretleri var, ama su anda ayri.
  • dershanede türkçe hocamız bi kere demişti ki : "türkçedeki bütün 'şey'ler ayrı yazılır." akılda kalıcı bi öğreti yöntemi olmuş vesselam.11 sene geçmiş hala unutmamışım.
hesabın var mı? giriş yap