• hermeneutik olarak da bilinen sözcüğün türkçeleşmiş hali. yorumsama, yorumbilgisi de denilebilir. temelde yorumlama kuramı ve uygulaması üzerine bir felsefe disiplinidir. hermeneutik'le birlikte bu haldeki kullanım da azımsanmayacak derecede yaygındır.
  • yunan mitolojisinde tanrıların arzularını ölümlülere iletmekte olan tanrının adı hermes'ten gelmektdir. hermenötikin sözlük anlamı anlaşılması zor olanı basit hale getirmektir.
  • bana dünyada gündelik hayatında bu kelimeyi kullanma ihtiyacı hisseden kaç türkçe bilen kişi olduğunu sorgulatan terim.
  • sayesinde dini belgeler çağdaş insan için anlaşılır kılınabilir ve böylece dinler tarihi gerçek anlamda kültürel işlevini yerine getirmiş olur.
  • "yorum sanatı ya da yorum tekniği anlamında kullanılmaktadır. mantığın yargının bir aracı olması gibi, hermenötik de yorumun ve anlamanın bir aracıdır."
  • öncelikle hermeneutik adıyla ayrı bir başlığın olmaması gerektiğini düşünüyorum. adlandırmaya ilişkin seçimler tek başlık altında toplanıp tartışılabilir. neyse, hermenötik 19. yüzyılda ve dilthey'le başlamamıştır efendim. antik yunan'da tanrı hermes'in insanlara tanrıların buyruklarının iletme görevinden alır adını. buyrukları yorumlayarak iletir hermes, bu hem bir çeviri faaliyetidir hem de yorum faaliyeti. bu nedenle hermenötik disiplini kutsal metinlerin yorumlanması ile başlar.

    neyse, tarihteki yerine göre hümanist hermenötik dönemi'ne bakacak olursak 15. yüzyılda matbaanın ve kitap basımının gelişmesi ile metinlerin orijinali sorunu gündeme söz konusu olur. hukuk alanında corpus iuris civilis in justinanus un asıl yazdırdığı orijinal metne ulaşma ve glossatorlardan kalan eğri-doğru yorumlardan arındırma istemi ile kendini gösterir. din alanında da luther ve protestan kilisesi'nin öncülüğünde sola scriptura meselesi vardır. katolik kilisesi'nin skolastiğe ve dogmaya dayalı otoritesinden azat oluş meselesidir. (devamı gelecek)
  • derrida: "varlığını dinsel metinlerin yorumlanmasına borçlu olan bir yorum bilgisi tarafından cezbedilmiş olmamız acaba bir rastlantı mıdır?"*

    *recep alpyağıl, türkiye'de otantik felsefe yapabilmenin imkanı ve din felsefesi, s. 132
  • "kur'anı eleştirel bir bakış açısıyla okumanın nasıl bir şey olacağı meselesini açık seçik ortaya koymak zordur. eleştirel bir okuma, dinlemekten çok sorgulamayı öngörür, yani eleştirel bir okumada kişi metni mekanından çıkararak, kendine ait olan bir mekana yerleştirir, araştırma nesnesine (dönüştürür), kelimenin tam anlamıyla onu şüpheli hale getirir. ancak açıkça söylemek gerekirse, insan kur'an'ı böyle (kendisinden uzak bir şekilde) ele alamaz, tam tersine; bir kıraat olarak kur'an bizi kendisiyle kuşatır; içinde bulunduğumuz mekanı doldurur, dahası bizi teslim alır. bir metnin kendimize mal edilmesi ya da içselleştirilmesi olarak bütün okuma hareketi tersine çevrilir. kavrama, açıp içini boşaltma, metni çıplak bırakma diye bir şey söz konusu değildir burada. tam tersine okuma katışmadır. kur'anı anlamak onda kaybolmaktır."*

    *ifadeler, gazzali ve islam mistik hermenötiği üzerine çalışan gerald bruns'a ait. aktaran: recep alpyağıl, türkiye'de otantik felsefe yapabilmenin imkanı ve din felsefesi, s. 138.

    alıntıya son cümle dışında katılıyorum. aslında kasıt anlaşılıyor elbette lakin yine de 'kur'an' ve 'kaybolmak' kelimeleri bir arada incoherent duruyor. kur'an kaybolmak için değil, bilakis bulmak içindir:
    "o kitap (kur'an); onda asla şüphe yoktur. o, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir." bakara/2.
    "...bu kitab'ı sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve müslümanlar için bir müjde olarak indirdik." nahl/89.
  • tarihi olayları, objeleri, mitleri, davranış ve kültürleri -tarihi deyip geçmemekte fayda var, zira her olay belli bir zaman dilimi içerisinde gerçekleştiğinden tarihe ve bağlama muhtaçtır- doğru anlayabilmek adına geliştirilmiş bir yorum tekniğidir.

    hermenötik basitçe sosyolojik empati olarak tanımlanabilir. olaylar ve olgular yetiştikleri bağlamdan ve düzlemden bağımsız değildir. dolayısı ile her dönemi kendi normları ve değerleri bakımından incelemek gerekir.

    ayrıca hermenötik, disiplinlerarası bir tekniktir. yaşanmış bir vakayı yorumlayıp çıkarımlar edinirken konu ile ilintili her türlü disipline vakıf olunması gerekir. ancak sadece bilgi de yeterli olmaz. bilgiye ek olarak yorum gücü, hayal gücü, analitik düşünce, psikoloji, sosyoloji gibi unsurlara da hakim olunmalıdır.
hesabın var mı? giriş yap