• hermeneutik olarak da bilinen sözcüğün türkçeleşmiş hali. yorumsama, yorumbilgisi de denilebilir. temelde yorumlama kuramı ve uygulaması üzerine bir felsefe disiplinidir. hermeneutik'le birlikte bu haldeki kullanım da azımsanmayacak derecede yaygındır.
  • sayesinde dini belgeler çağdaş insan için anlaşılır kılınabilir ve böylece dinler tarihi gerçek anlamda kültürel işlevini yerine getirmiş olur.
  • yunan mitolojisinde tanrıların arzularını ölümlülere iletmekte olan tanrının adı hermes'ten gelmektdir. hermenötikin sözlük anlamı anlaşılması zor olanı basit hale getirmektir.
  • tarihi olayları, objeleri, mitleri, davranış ve kültürleri -tarihi deyip geçmemekte fayda var, zira her olay belli bir zaman dilimi içerisinde gerçekleştiğinden tarihe ve bağlama muhtaçtır- doğru anlayabilmek adına geliştirilmiş bir yorum tekniğidir.

    hermenötik basitçe sosyolojik empati olarak tanımlanabilir. olaylar ve olgular yetiştikleri bağlamdan ve düzlemden bağımsız değildir. dolayısı ile her dönemi kendi normları ve değerleri bakımından incelemek gerekir.

    ayrıca hermenötik, disiplinlerarası bir tekniktir. yaşanmış bir vakayı yorumlayıp çıkarımlar edinirken konu ile ilintili her türlü disipline vakıf olunması gerekir. ancak sadece bilgi de yeterli olmaz. bilgiye ek olarak yorum gücü, hayal gücü, analitik düşünce, psikoloji, sosyoloji gibi unsurlara da hakim olunmalıdır.
  • kesinkes emin olduğum bir şey var ki, insanlığın ilerlemesinin, yol almasının yegâne yolu asıl anlamlara doğru, ilk olana, asıl kastedilene, evvele, geriye dönmekle, hermenötik ile mümkün.

    istikamet: şeyi evvel’e götürmek, şeyin evvel ile ilişkisini anlamak, şeyler’i tanrı’ya döndürmeye çalışmaktır.

    çünkü esas yolculuk eve dönüştür!
  • öncelikle hermeneutik adıyla ayrı bir başlığın olmaması gerektiğini düşünüyorum. adlandırmaya ilişkin seçimler tek başlık altında toplanıp tartışılabilir. neyse, hermenötik 19. yüzyılda ve dilthey'le başlamamıştır efendim. antik yunan'da tanrı hermes'in insanlara tanrıların buyruklarının iletme görevinden alır adını. buyrukları yorumlayarak iletir hermes, bu hem bir çeviri faaliyetidir hem de yorum faaliyeti. bu nedenle hermenötik disiplini kutsal metinlerin yorumlanması ile başlar.

    neyse, tarihteki yerine göre hümanist hermenötik dönemi'ne bakacak olursak 15. yüzyılda matbaanın ve kitap basımının gelişmesi ile metinlerin orijinali sorunu gündeme söz konusu olur. hukuk alanında corpus iuris civilis in justinanus un asıl yazdırdığı orijinal metne ulaşma ve glossatorlardan kalan eğri-doğru yorumlardan arındırma istemi ile kendini gösterir. din alanında da luther ve protestan kilisesi'nin öncülüğünde sola scriptura meselesi vardır. katolik kilisesi'nin skolastiğe ve dogmaya dayalı otoritesinden azat oluş meselesidir. (devamı gelecek)
  • derrida: "varlığını dinsel metinlerin yorumlanmasına borçlu olan bir yorum bilgisi tarafından cezbedilmiş olmamız acaba bir rastlantı mıdır?"*

    *recep alpyağıl, türkiye'de otantik felsefe yapabilmenin imkanı ve din felsefesi, s. 132
  • "yorum sanatı ya da yorum tekniği anlamında kullanılmaktadır. mantığın yargının bir aracı olması gibi, hermenötik de yorumun ve anlamanın bir aracıdır."
  • bana dünyada gündelik hayatında bu kelimeyi kullanma ihtiyacı hisseden kaç türkçe bilen kişi olduğunu sorgulatan terim.
  • içeriği belli olmayan bir metnin yorum tekniği.

    psikanalizde, rüyaların ikincil özümlenmesi sonucu ortaya çıkan sembollerin yorumlanması tekniği.

    (bkz: kapalı anlatım)
hesabın var mı? giriş yap