• sevisir gibi oyun oynayan bir insanim, salt hayvanlik, salt gudulere dayali. politik, etik hic bir sekilde oyun oynarken yanima yaklasamaz, dunya yansa umrumda olmaz. ama bu oyun sayesinde oyunlarimin icine irkcilik girdi, hem de oyle boyle degil, kapkara bir irkcilik.

    bu oyun yuzunden slav irklarindan, ozellikle ve ozellikle ruslar'dan nefret eder hale geldim. eger takiminizda bir rus varsa bu oyunu kazanmayi unutun, muhakkak bos yere olecek, karsi takima feed olacak, en olmadik yerlerde en olmadik seyleri yapacak sonra da mikrofonlarindan o berbat sesleriyle "idyot fok go top idyot" diyecekler. bir milletin koca bir dunyayi dize getirmesinin orneklemidir bu. en az nazi almanyasinin dunyaya verdigi zarar karar kadar buyuk verdigi zararlar. yemin ederim sinir hastasi oldum bu orospu cocuklari yuzunden, vize kalktiginda ilk is gidip bunlarin internet cikisini sabote edecegim.
  • şu ana kadar baya bi onlayın oyun oynadım ama bundan aldığım tadı hiçbirinde yakalayamadım, yok.
    ideal oyunda olmazsa olmaz oyuncular şunlar benim için:

    1- bi tane normal oyuncu
    2- bi tane feeder (concede vermeyen)
    3- bi tane "omg omg u fucking retarded!!!" diye yaygara koparan en gavurundan ergen (hem yazarak hem konuşarak) (griefing şeysi işte)
    4- bi tane "adamım bu sadece bi oyun, yow?" diyen abi
    5- oyun başında ölüp ragequit atmış, feeder'la aynı leyni paylaşan talihsiz sıkılgan.

    incoy!
  • ben buraya yorum yazmasam ihanet etmiş sayılırdım. 2009 da biz fakir piçler dota oynarken kafedeki abilerimden gördüm önce çocukluk aşkımı. üyeliği 30 dolardı ve sadece elit kesim oynayabiliyordu oyunu. o zamanlar babasının anasının kredi kartını çalıp oyun alan 2klılar türemediği için hayatımda daha müreffeh bir alan görmemiştim ben. bu oyunu oynaman için min 18 yaşında olman gerekiyordu bu sebeple. bak hiç unutmam, oyunu almışız yeni, sesimiz ergen sesinden hallice yaş 18.. konuşmaya utanırdık yaşımızdan küçük olduğumuzu anlarlar da ezerler diye öyle ki yaş ortalaması rahat 25-30 arasındadır. şu oyun milattır moba oyunları için. bak yıl olmuş 2020, lol denen bok çukurunda olmayan bas konuş 2009 yılında şu oyunda vardı. neyse bu gelmiş geçmiş en kral oyunun çökmesinden bahsedeyim biraz. oyun deli gibi oynanıyor, canlılarda yukarıda bir arkadaşın da bahsettiği gibi 80-90k ya kadar çıkmış. sonra paaat. oyun önce düştü bedavaya ama haftalık 10-12 hero açık şekilde. sadece onları oynayabiliyorsun diğerlerini lol mantığıyla oyun parasıyla açıyorsun. bak hiç gözümden gitmez o dönemki nefretim. hani senin olan bir şeyin zorla elinden alınması gibi.. bu ağızlarından salyalar akıtarak bizi izleyen, oyunun anasını sikebilmek için sırada bekleyen ama paralı olduğu için sikemeyen o orospu çocuğu veletler var ya o veletler oyun bedavaya düştüğü anda lolü bırakıp hon’a saldırmalarını görecektiniz. en büyük hayal kırıklıklarımdan biridir hala. o canım oyunun ellerimden yitip gidişini hiç unutmuyorum. o veletlerden üç tanesini(sayıyla 3) kendinden büyüklere küfrediyor diye tekme tokat dövmüştüm. ama yetmedi tabii siktiler oyunun anasını bize de posası kaldı. şimdi yaş kemale ermiş evlilik arefesinde bir adam olarak hala o eski günleri özlemle ve hasretle yad ediyorum. allah bu yeni neslin belasını versin diyor ve bu yazıyı noktalıyorum. amına kodumun evlatları..
    tanım: oynayan adamlarla özellikle 1850+ mmr sahip olanlarıyla sorgusuz sualsiz ölüme dahi gidilebilecek, tek örneksiz efsane yapım.
  • dota'yı 5.84 den degil ilk cıktığı zamanlardan, daha map ekranında çizimler değil, basic map ve spawnları gösteren çarpıların olduğunu zamanlardan itibaren, hon'u da neredeyse ilk çıktığından beri oynayan biri olarak şuraya bilgilendirici, düzgün bir yazı yazmak istiyorum. ilk olarak şunu söylemeliyim ki dota'ya bok atanlar oyunda grafiğe önem veren, içeriği ikinci planda tutanlardır, hon'a bok atanlar ise iki gün oynadıktan sonra daha alışmadan etmeden yorum yazanlardır. lakin iki oyunun da verdiği zevk az çok birbirine yakın. hangisini seçeceğiniz tamamen size bağlıdır ama birine bayılıyorsanız diğerine iğrenç demek saçma olur. kendi içlerinde karşılatırırsak, dota biraz bilmeden ( yazılımsal olarak ) biraz da bilerek cinlikle yapılmış mekanikleriyle öne geçer. iyi bir dota oyuncusu bu mekanikleri çoktan içine sindirmiştir, neredeyse hepsini bilir ve kullanır. hon'un öne geçmesini sağlayan ise sistemleridir. bunların içinde reconnect, mm ( özelliklerinize göre sizi, size uygun bir oyuna otomatik olarak soka. server'in ülkesi ve oyun türünü siz seçersiniz ), concade, biraz sorunlu bir leaver sistemi ( arada oyundan düşünce leave alınabiliyor reconnect çalışmaz ise ), puan sistemi, oyun basına kill, cs, denie, ward gibi bir çok özelliğinizi gösteren stat ekranı ve daha bir çok şey vardır. ayrıca grafik olarak üsttedir fakat alışmak zaman alabilir dota'dan sonra. hon'daki coin ve stat sistemi benim gibi kazanınca bir şeylerin değiştiğini görmekten zevk alan oyuncular için de on numaradır. kazandığınız coinleri, oyun dengesine etkisi olmayan hero avatarları, taunt veya announcer ( seri killer yaptığınızda gelen sesler ) gibi şeylere harcarsınız ve size özel bir profil oluşturursunuz. bunların dışında asıl oyuncuyu oyuncu yapan, refleks ve zamanlama, item bilgisi, hero bilgisi, map control, iletişim, kısaca oyunu iyi oynadığınızı gösteren şeylerin çoğu iki oyunda da eşit önem arz eder. bunun yanında hon konusunda genelde bok atılan grafiklerin çok karmaşık olması, oyuncunun oyuna alışamaması ile, dengesiz olması da oynamayı bilmemesiyle alakalıdır.

    ayrıca şu iki oyunun kategorisine sokulan lol tamamen farklı değerlendirilmeli. rune sistemi diye bir şey var o oyunda. ek seçilen bonus speller falan. lol tamamen farklı bir kategoride olduğu için şurada örnek verilmesi bile saçma.

    tarafsızca değerlendirince, birini seven diğerini de zevkle oynar. sığırsal tutuculuk yapmaya gerek yok.
  • bu oyun ilk çıktığında para verip almamın temel sebebi, başından beri linux native yazmalarıydı oyunu. stratejik yaklaşımlarından dolayı takdir ettim de ödedim o parayı.
    sonra beleş oldu umrumda değil de, nasıl böyle geniş kullanıcı kitlesi olan firmalar mallığın daniskası stratejik hatalar yapıyorlar anlamıyorum.

    türkiye'de sunucu açmışlar ve ip sınırlaması koymuşlar.
    hesabınızı taşıyın ve oyunumuza bağlanmak için türkçe client kurun diyorlar.
    kuracağımdan değil de, baktım sitelerine, "indirmek için buyrun" dedikleri şey sadece exe. linux ve mac desteğini kaldırmışlar yani.

    kendine rakip bellediğin, twitterdan devamlı bok attığın adam, dota 2, valve ile anlaşmış, steam üzerinden eşek gibi bir kitleye hitap ederken sen türkiye sunucusu, breziya sunucusu, arjantin sunucusu gibi localleşmelere gidip ip kısıtlamaları koyuyorsun. dahası os vaatlerini umursamıyorsun.

    vallahi batmayı hakediyor bazı firmalar.
  • geomancer ile geçen hafta oynadığım oyun haftanın en iyi 5 oyunu arasında 2. sırada yayınlanmış. iyi seyirler.

    nick: foozy

    https://www.youtube.com/watch?v=jsa4eqyott0
  • tek eksiği; oyuna yeni başlayan oyuncuları şöyle bir oyuna ısındırmak, pratik kazandırmak için player vs. ai modu koyulmamış olmasıdır. tamam tutorial var, test mode falan da var ama, daha ilk oyununuzda iken karşıda sürekli "omg fckn noob!!1!! tard!!!!!!!!!!!" diye çığıran veletler varken oyuna alışmaya harcayacağınız vakti, yeni oyuncu olduğunuzu anlatmaya çalışarak harcıyorsunuz. karşıdaki ibişin zaten bildiği ingilizce kelime üç ile sınırlı...
    beraber oynadığım arkadaşım sırf bu gerginlik yüzünden oyuna girmek istemiyor ulan.

    not: periyodik olarak "omg" yazanların ağzına bir çarpmak istiyorum ki ayrıca, bilemezsiniz.
  • daha halen server problemini çözememiş oyundur. nasıl bi salıdırysa artık. bu arada, 2 gündür forumlarına bakıyorum, ana avrat s2'ye sövenler mi dersiniz, 5 para etmezsiniz diyenler mi, ve adamlar silmiyorlar bu mesajları nasıl kıskandım ne özgürler diye. bizim limit ssg topsun olm.
  • dota klonları arasında en iyisidir. hem grafik hem de oynanış olarak. hatta dota'nın kendisinin bile amına koyup, league of legends ile taşşak geçer. daha çok profesyonel oyunculara hitap eder. takım oyunudur. bakın tekrar belirtiyorum takım oyunudur. kişisel çabalarınızla belli bir rate'e kadar gelirsiniz.

    eğer niyetiniz yoksa takım oyunu oynamaya, hiç bulaşmayın. sinir krizi geçirirsiniz. fakat ''benden ala takım oyuncusu mu var'' deyip bir güzel takımınızı kurduktan sonra yapacağınız maçların vereceği keyif anlatılmaz yaşanır.

    bunlara rağmen hakettiği değeri görmemiştir. oynamayanlar utansın ne diyelim. ayrıca da en efsane anlar için;

    scumbagnetwork

    ve de en sevdiğim announcer badass pack. kimler geldi, kimler geçti de badass'in yerini tutmadı.
  • kapalı beta döneminden beri oynadığım oyun. o zamanlar online değildi. 15-20 hero vardı lan'dan oynuyorduk. sonra open beta başladı, daha önce hiç moba oynamadığım için ilk öğrenme süreci hayli sancılıydı. sonra oyun 30 $ tek seferlik ücret ile satışa çıktı. aldık tabi hemen. bu bahsettiğim olayların üzerinden neredeyse 10 sene geçti. tr server'larını garenaya verip ayırdığında yaklaşık 2-3 sene oynamadım. sonra s2 games oyunu frostburn'e devretti. server'lar tekrar birleşti. ben de yeniden oynamaya başladım. oyuna ilk başladığım hesapla oynamaya devam ettiğim için stat'lar çok matah değildi dolayısıyla oyunlar noob'larla dolu oluyordu, durduk yere geriyordu adamı.

    2-3 ay kadar önce frostburn matchmaking sistemini ve puanlama sistemini değiştirdi. artık maç kazanınca puan kazanıp, kaybedince kaybetmek yerine oyuncuları bronze, silver, gold, diamond, legendary ve immortal olarak gruplara ayırdılar. oyun kazandıkça daha üst gruplara çıkıyorsunuz. eski puan sisteminden kurtulunca ben de hızla yükseldim. moba'lar hakkında şunu söyleyebilirim, oyun, grafikler vs. hepsi önemli ama community çok daha önemli. çünkü bunlar takım oyunları. eğer mm sisteminde bir sıkıntı yoksa hiçbir oyunca tek başına bir oyunu kazanamaz. bu yeni ranking sistemi sayesinde şu oyundan son 2 aydır önceki 10 sene boyunca almadığım kadar keyif almaya başladım. şu an gold ııı'teyim. artık takıma ruslar gelmiyor. full carry takımlar çıkmıyor. 15. dakikada cc diye ağlayan tipler olmuyor, haliyle yenseniz de yenilseniz de oyun çok daha keyifli hale geliyor.

    oyundaki çevrimiçi oyuncu sayısı da son değişikliklerden sonra hızla artıyor. mesela bugün, şu an 53000 çevrimiçi oyuncu var. season modunda oyun bulma süresi benim seviyemde 3 dakikayı geçmiyor. bir yazar arkadaş mm süreleri aşırı uzamış yazmış ancak kendisi muhtemelen yeni çıkan season modu yerine normal mm modunda oyun aradığı için o kadar uzamıştır.

    bir diğer güzel değişiklik de hon live. oyunun içinde artık kendi yayın kısmı var. diamond ve üzeri seviyelerdeki oyuncuların maçlarına oyun içinde bağlanıp canlı olarak izleyebiliyorsunuz. bu da oyun topluluğunda güzel bir ortam sağlıyor.

    oynayan arkadaşlar, beraber oynamak isterseniz bir dm kadar uzağınızdayım.

    (bkz: 30'unda hala bilgisayar oyunu oynayan dingiller)
hesabın var mı? giriş yap