• bu hikayedeki erkek benim. beraberimdeki kişi ya da kişilerden, masadaki konumumdan ve hatta hesabı isteyenden bağımsız bir şekilde o hesap pusulası istisnasız hep benim önüme konuyor.

    şişmanım diye zengin mi gösteriyorum nedir amk!
  • alacagi bahsisi yuzde elli azaltan garsondur.
  • (bkz: toplumsal cinsiyet rolleri)
  • pos cihazıyla ağzının ortasına vurulması gereken garsondur.

    kız arkadaşımla restoran, kafe, bar vesaire bir yere gidiyoruz. az yada çok bir şeyler yiyip içiyoruz. kalkmadan önce kız arkadaşım "sen dur he ben ödeyeceğim" diyor. veya "ortak ödeyelim" diyoruz. yeri geliyor cüzdanımı evde unutmuş oluyorum. yani özetle bazen ben bazen o ödüyor hesabı. hesabı isterken de özellikle hesabı alabilir miyiz?diyoruz. ancak varoş bir mekana da gitsek, öğrenci mekanına da gitsek, nispeten lüks bir mekana da gitsek, garson hesabı laps diye benim önüme koyuyor.

    burayı okuyan garsonlara sesleniyorum. arkadaşlar, hesabı her zaman erkekler ödemiyor. siz ortaya bırakın, kim ödeyecekse o koyacak zaten kartı yada parayı. sizleri bozmak istemiyoruz, yorucu bir iş yapıyorsunuz. ancak bir gün dayanamayıp "ortaya koy şunu amına kodumun hesabını, götoş!" demek zorunda kalmaktan korkuyorum.
  • erkeği zorda bırakan denyodur. bu hareketi ile alman usulü tabirinin içinden geçer.
  • öğrencilik yıllarımda kasiyerlik yapmıştım. bazen çiftler gelir kalkarken kasada ikisi de para uzatırlardı burdan al diye. bu gibi durumlarda hep kadın olanların uzattığını alırdım.
hesabın var mı? giriş yap