• immanuel kant'a gore otonomi'nin tam tersidir. tam anlami groundwork for the metaphysics of moralsda; 'insanin kendi secmedigi tutku veya arzulara gore davranmasi', diye gecer.
    otonomiyi ise ayni cali$mada kant, insanin kendi belirledigi kurallara gore davranmasi olarak tanimlar.

    $oyle bir ornek verelim;
    diyelim ki susadin ve bakkala gittin, icecek istiyorsun. onunde pepsi, kola, sprite var.
    sende kola aliyorsun. burda senin otonomin var ama heteronomin yok.
    cunku sen icindeki hislere gore secim yapiyorsun. yani cok susadin, zevkin kola diyor ve seciyorsun. burda senin belirlemedigin bir kural var ve bu senin secim yapmani sagliyor.
  • kendi dışında var olan bir otoriteye tâbi olma. ötekinin yasası anlamında. bir tür kadercilik ya da belirlenmişlik de denilebilir.

    heteronomi, muammalar karşısında stratejik bir mekanizma olarak kullanılır çoğu zaman. örneğin, ölüm gerçeği.

    ölümün gölgesinde sürdürülen bir hayatı yaşanır hale getirmek için insanların başvurduğu bir dizi strateji vardır. bunlardan belki de en önemlisi heteronomidir. bu strateji geçip giden zaman dünyasını sonsuzluğun bitimsizliği içindeki geçici bir ışık aksi, insanın asıl olana, yani sonsuz hayata hazırlanmak için bir geceliğine kaldığı yol üstündeki bir han olarak sunar. ne varış zamanı ne de ayrılış anı gezginin kendi seçimi değildir. aşağıdaki dünyaya kimse kendi seçimiyle gönderilmiş değildir ve yine kendi seçimleri olmayan bir zaman geldiğinde herkes ayrılacaktır. varış ve ayrılış tarifelerini gezginler yapmamıştır ve onu değiştirmek için yapabilecekleri hiçbir şey yoktur. yolcuların, hayat hacılarının tarifelerinin yapılmasında hiçbir söz hakkı olmadığı düzen de insan yapımı değildir. ancak meselenin can alıcı noktası, ne kadar fani olursa olsun hayatın ölümden sonra sonsuz varoluş için çok önemli sonuçlar doğurmasıdır. hayatın içinde şu ya da bu şey bize acayip, berbat ya da iğrenç gelebilir. ama her şey ille de bakış açıları ya da zihin yapıları dünyevi işlerle sınırlı olanlara göründüğü gibi olmak zorunda değildir. burada yaşanan mutluluğun bedeli sonsuz ıstırap olabileceği gibi fani dünyada yaşanan sefaletin ödülü de sonsuz saadet olabilir. insan verilmiş olan hükümlere, neyi emrettiklerini iyice anlamaya çalışmaksızın ya da onların böyle olmasına neden olan niyetlere nüfuz etmeye çalışmaksızın uymalıdır buna göre.

    bu bakış açışının bir dizi önemli avantajları vardır. insanın hayat biçimleri arasında bu kadar yaygınlık kazanmasının nedeni de budur belki de. bu strateji insan ruhunun temel bileşenleri üzerinde oynar ne de olsa. birincisi acı ilacın acısını alır bu strateji: ölüm ölen kişinin kabahati değildir, tıpkı doğumun onun erdemi olmadığı gibi. kişi ne başlangıç ne de son karşısında bir kişisel sorumluluk taşımaz. bu yüzden de bunları ihmal etti diye kendine eziyet etmesi gerekmez. ikincisi, bu strateji sıkıntı verici seçme emrinin yerine onun kadar sinir bozucu olmayan kurallara uyma buyruğunu içerir. üçüncüsü, bu çözüm tanımı gereği bütün deneylere ve testlere kapalı olduğu için yanlış ya da yanıltıcı olduğunun kanıtlanması mümkün değildir. bu yüzden de verdiği emirler onu daha yakından inceleme yönündeki her türlü girişimin gözünü baştan korkutur, ileride duyulabilecek rahatsızlık verici şüpheleri savuşturur ve insanı boş şeylere güvenmiş olmanın getirebileceği suçluluk duygusundan muaf tutar.
  • (bkz: fremdbestimmung)
    tersi için
    (bkz: selbstbestimmung) yahut (bkz: autonomie)
  • kişinin eylemlerini başkalarının koyduğu kurallara göre yapmasıdır.
  • (bkz: yaderklik)
  • otonominin tersi.
    kant ve ahlak yasasınında kendinden değil dışardan gelen kurallar, davranışlar olarak gözükür.
    örneğin fakirlere yardım etmek ahlak yasasına uyar.
    eğer amacınız gerçekten onlara karşılık beklemeden içinden gelerek yardım etmekse bu otonomidir.
    ancak bunu yapmadığınızda insanların sizi ayıplayacak olması veya bu yardımlarla sosyal statünüzü artırmaksa amaç bu heteronomidir.
hesabın var mı? giriş yap