• (bkz: honda cr-z)
  • bu araçlara indirim yapılmasıyla alakalı 2016/9256 sayılı bakanlar kurulu kararı resmi gazetede yayımlanmış.

    link
  • ülkemizde 1.600 cc'ye uygulanan ötv oranı (%45), hibrit araçlar için 1.800 cc'ye kadar (200 cc tolerans); 2.000 cc için uygulanan ötv oranı (%90) ise hibrit araçlar için 2.500cc'ye kadar genişletilmiştir (500cc tolerans). böylesine ufak bir teşvik ne işe yarayacak, zaten bu kıstası karşılayan kaç tane araba vardır ki dediğiniz anda, aslında sadece sabancı'nın ithal ettiği/ürettiği toyota'ya yönelik sipariş üzerine gelmiş bir indirim olduğu görülüyor.

    peki diğer ülkelerde nasıl teşvikler uygulanıyor:
    abd: petrol ithalatını sıfırlamak amacıyla çevreci araçlara vergi indirim teşviği veriyor.
    brezilya: yüzde 35 olan gümrük vergisi hibrit araçlar için yüzde 2'ye indirildi.
    iran: mayıs 2014'te yüzde 90'a varan gümrük vergisini, hibrit ve elektrikli araçlar için sıfırladı.
    çin: hibrit araçlar tüm vergilerden muaf.
    ispanya: hibrit taksilere 5 bin euro nakit desteği veriyor.
    portekiz: hibrit araçların vergisinde yüzde 40 indirim var.
    israil: yüzde 83 olan vergi hibrit araçlar için yüzde 30 olarak uygulanıyor.
    izlanda: hibrit araçlar yüzde 25.5 olan kdv'den muaf.
    irlanda: hibrit modeller 2 bin 500 euroya varan vergi indirimi alıyor.
    slovenya: devlet her hibrit araç için 4 bin euro destek veriyor.
    yunanistan: hibrit araçlar ilk tescil ve yıllık kullanım vergisinden muaf.
    hollanda: araç bedelinin yüzde 25'i gelir vergisinden düşülüyor.

    kaynak: sabah
  • toyotaya özel vergi indirimindeki asıl sorun toyotanın tüm araçlarına vergi indirimi getirilmemesidir. genel bir vergi indirimi yapılıp vosvos grubu hibrit araçlarına da indirim yapılacağına ülkemizde üretim yapan toyotaya gerekirse doğrudan marka adı verilerek indirim yapılması beni daha çok mutlu eder. keşke yaris gibi araçların vergisi %10-15'lere, diğerleri de %20-25'lere düşürülebilseydi.

    şunu da ekleyeyim, bizim millet gibi geri zekalı millet az bulunur. donanımhaberde ötv ile ilgili eleştiri yapılıyor, millet diyor ki "düşürülmemeli çünkü daha önce alanlar hem pahalı almış hem de satarken ucuza satmış olur". işte bu adamlar vergi artmasına "oh oh benim arabaya 5 bin lira fazla isterim" diye sevinen adamlar. acilen bu adamların soyunu kurutacak bir ilaç falan yapılmalı.
  • birden fazla enerji kaynağı kullanan otomobillere denir. bu enerji kaynakları elektrik ve benzinde olabilir, elektrik ve hidrojende olabilir. hibrit olabilmesi için en az iki enerji kaynağı kullanması yeterlidir.
  • elektrikli araçlar için asıl maliyet yapılacak şarj istasyonları maliyetidir, hibrit araçlarla bu dönüşümü zamana yaymak en mantıklısıdır.
  • sözlükte nedense fazlaca gömülen araba modelidir. anlatayım da hibrit araçların neden saçma sapan olmadığı anlaşılsın.

    nedir bu hibrit denilen otomobillerin avantajları?

    1) çevre, çevre ve yine çevre

    hibrit arabaların benzinle çalışan otomobillerden en büyük farkı daha uzun menzile ve düşük zararlı gaz salınımına sahip olması. hibrit bir otomobilin benzinli ve elektrikli olmak üzere iki motoru vardır. bu da hibrit otomobillerin hem daha çevreci hem de yakıt tüketimi açısından daha ekonomik olmasını sağlıyor.

    2) hafif malzemelerden üretiliyorlar

    hibrit araçlar daha hafif malzemelerden üretildikleri için ihtiyaç duydukları yakıt miktarı da haliyle daha az oluyor.

    3)ikinci elde değerini muhafaza etmesi

    özellikle ülkemizde başını alıp giden yakıt fiyatları hibrit tercih etmek için olduğu kadar hibrit aracı ikinci el piyasasında da değerini kaybetmeden satabilmek için de bir etken.

    4) fosil yakıtlara olan çok daha az bağlılık

    hibritler hem çok daha temiz hem de daha az yakıt ihtiyacı duyuyor. bu da hibritler yaygınlaştıkça petrol ve petrol bazlı ürünlerin fiyatını düşürecek büyük oranda.

    5)artık yeni ürünlerle beraber ekonomik olarak daha hesaplı

    hibrit otomobiller ülkemizde de gittikçe artan bir kullanım oranına sahip. geçen yıl olduğu gibi devlet desteğiyle ötv indirimleri uygulanabiliyor.

    6) rejeneratif fren sistemi

    araba kullanırken her frene bastığınızda hibrit araçlar akünün doldurulmasını sağlıyor. bu sistem frenleme nedeniyle açığa çıkan enerjinin boşa gitmesini engelleyip bu enerjiyi bir üreteç gibi kullanarak aracınızı fişe takarak şarj etme ihtiyacını ortadan kaldırıyor.

    kaynak
  • avrupa'da, fransa ve ingiltere çalışma başlattı, 2040'tan itibaren dizel ve benzinli araç satılmayacak. hibrite geçiş oldukça hızlanacak. bizim ülkemizin bu noktada bir planı var mı, sanmıyorum. gerçi devlet de neyle uğraşsın bu coğrafyada, ekonomik gücün belli, enerjini yiyen sorunlar belli: mülteciler, terör bilmem ne. adamın gdp'si senin beş katın anasını satayım.

    aaaah, ah. bu millet ve devlet bir adım ileri gitsin diye bu satırların müellifi kendini kılıçla doğrar, bedenini ateşlere atar, gebereceğim bir gün teesürümden.
  • hibritlerin şarja ihtiyacı yok, arac kendi kendini şarj ediyor, ayrıca henüz fosil yakit tüketen aracların da en az 20 yıl gideri var, bence elektrikli arabalar için daha erken, şöyle kablosuz şarj olan, tam otonom sürüşe uygun modelleri çıkınca alınabilir.
  • dizel araçların azot oksit emisyonları nedeniyle piyasadan silinmeye başlaması sonucu, benzinli araçları daha çevreci yapmak için geliştiren motor teknolojisine sahip otomobillerdir.

    öncelikle şunu belirtmeliyim ki, dizel otomobiller uzun bir süre daha çevreci zannedildi. bunun nedeni termodinamik çevrim karakteri ve turbocharger sistemlerinin entegre edilmesiyle beraber termal veriminin benzinli motorlardan çok daha yüksek olmasıydı. fakat daha yüksek sıkıştırma oranı ve motorinin daha yüksek ısıl kapasitesi nedeniyle silindir içindeki peak sıcaklıkların benzinli motora göre daha yüksek olması sonucu havadaki azot silindir içindeki yanmamış oksijenle reaksiyona girerek no2 denilen azot oksit emisyonlarında artışa yol açtı.

    bilindiği gibi atmosferik havanın %20'si oksijenden oluşmaktadır. ama standart bir otomobil kullanımında sürekli kök gaz gitmediğiniz için, silindir içine alınmış oksijenin tamamı yanmaz çünkü daha az miktarda yakıt silindire püskürtülür. yani aslında stokiyometrik oran dediğimiz (ki 14.7'dir yanılmıyorsam yani 1 gram yakıt için 14.7 gram hava), oksijenin tamamını yaksanız azot oksit oluşumu çok daha düşük olacak. ama otomobillerde genel kullanımda kök gaz kullanımı çok az olduğundan dolayı sürekli bir azot oksit üretimi oluyor, ki bu da çevreye büyük zarar veriyor. bu nedenle, tank motorlarında ve ağır görev dizel motorların kullanıldığı iş makinalarında dizel motor bir süre daha popüleritesini koruyacaktır.

    bu kısmı geçtikten sonra gelelim hibrit otomobillerin yükselişine. avrupa azot oksit emisyonlarına dolayısıyla dizel motorlara savaş açmaya hazırlandığından dolayı trend benzinli motorları daha çevreci yapma yönüne kaydı.

    bunu iki şekilde yapabilirsiniz,

    1) motor gövdesi ile ya da turbocharger sistemleri ile ilgili tasarım optimizasyonlarıyla. yani sıkıştırma oranını artırmaya çalışabilirsiniz, ya da turbocharger tasarımını değişken geometri ve diğer optimizasyonlara arge için para harcayabilirsiniz. genelde turbocharger ile oynamayı tercih eder üreticiler çünkü değişiklik yapmanın maliyeti daha kolaydır. motor bloğuyla oynarsanız bütün üretim hattını değiştirmek daha masraflı olur. tam da bu nedenle 1.5 dci renault motorunun 75, 90 ve 110 beygirlik versiyonlarında sadece turbo sistemi değişmiştir, motor blokları birebir aynıdır.

    2) emisyonu ortaya çıkaran nedenler üzerine odaklanarak bunu nasıl azaltabileceğiniz üzerine yeni tasarımlar geliştirirsiniz.

    işte hibrit otomobiller tam da bu strateji üzerine geliştirilmiştir. bir otomobilin en çok yakıt harcadığı ve emisyona neden olduğu güzergah düşük hızlarda sürekli dur kalk yapılan trafiktir. yani otomobiller uzun yolda o kadar da verimsiz değillerdir. bunun iki nedeni vardır.

    1) sürekli dur kalk trafik demek hızın yani motor devrinin sürekli rölantiden ideal motor devrine kadar dalgalanması demektir. yani motor bandının oynama aralığı çok esnektir ve motor devri düşük vites nedeniyle bu aralıklarda çok hızlı oynar. halbuki uzun yolda sabit hızlarda motor devri hemen hemen oynamaz. hızlanmaya başlasanız bile yüksek vitesten dolayı çok hızlı tepki vermez devir aralığı yüksek viteslerde. böyle olunca da motor zaten en verimli olduğu devirlere yakın devirlerde çalışır. bu da tüketimi yani emisyonu düşürür.

    2) üstteki madde dur kalk trafiğin kalk kısmının uzun yolla karşılaştırılmasıydı. dur kısmı ise daha acıklı. frene ne zaman basarsanız, gereksiz yere yakıt harcamış olursunuz çünkü yol sürtünmesiyle durmasını beklemeyerek durmak zorunda kalırsınız. yol ve lastik arasında ve fren balatasıyla fren diski arasındaki sürtünme kuvveti ısıya çevrirelek araçtan atılır. bu da tüketimde artışa neden olur. uzun yolda haliyle hemen hemen hiç frene basmazsınız.

    hibrit otomobillerde teknoloji, dur kalk ve şehir içi trafik ortamında bu gereksiz yere atılmak zorunda kalınan enerjiyi elektrik enerjisine çevirerek verimi artımayı hedefler. bunu yapmak için de elektrik motoru kullanır. çünkü elektrik motorunun verimi içten yanmalı motorlardan çok daha yüksektir.

    otomobil motoru en yüksek verimle çalıştığı 2000-3000 arası devirlerde çalışırken, ki dizelde bu aralık 1500-2500 arasıdır, bu motoru şarj eder. yani görece daha yüksek verimle elde edilen enerjiyi elektrik olarak depolarsınız. sonra kırmızı ışık gelir ve frene basarak yavaşlamak istersiniz. bu sefer de fren pedalıyla aktive edilen bir elektrik devresi sayesinde bu enerjiyi fren balatalarıyla ısı olarak atmak yerine elektrik motorunu şarj etmek için kullanırsınız.

    ve artık ışıkta durdunuz. motor rölanti devrine geldi, vites boşta. şimdi otomobilin hibrit olmadığını düşünün, frene basarken attığınız ısı atmosfere gitti o enerji kayıp. üzerine hızlanmak için harcamak zorunda kaldığınız ve motoru rölanti devrinde verimsiz olduğu aralık boyunca hızlandırdınız, bir kayıp da oradan geldi. ama hibrit otomobilde olan şu, gaza bastınız motor verimli çalışırken ve frene bastığınızda şarj edilen elektrik motoru devreye girdi ve aracı hızlandırmaya başladı ta ki aracın hızı motor için verimli denecek devir aralığına çıkana kadar.

    bu nedenle hibrit otomobillerin en büyük avantajı ve en çevreci yanı şehir içi yoğun trafikte ortaya çıkmaktadır. otomobil uzun yoldayken zaten dur-kalk yaşanmaz, motor en verimli olduğu aralıkta çalışır ve hibrit otomobilden bir kazanç elde edilmez. ama yoğun şehir içi trafikte fren ve dur kalk kayıpları çok yüksek olacağı için hibrit motorlar şehir içinde de sanki şehir dışında otomobil kullanıyormuşsunuz gibi tasarruf ve çevrecilik sağlarlar.

    bu nedenle ben devlet olsam, taksilere ötv indirimi sağlayacağıma ötv ve kdv'yi bütün taksiler için sıfırlar istanbul'da da taksilerde hibrit motor kullanımını zorunlu kılardım.
hesabın var mı? giriş yap