• büyük üzüntüleri ve ciddi şokları yaşarken oluşan durum.
    kısa vadeli ise bir şey hisetmeme hali, arkasından ağlamak gelir.
    uzun vadede ise; hayata, insanlara, olaylara bakış açısı değişir.
  • -öldürürken ne hissettin
    +hiç bir şey
    -öldürmeden önce
    +çok şey
  • "yeni yıla girdik. bugün öğleden sonra normalde pek yapmadığım şekilde, adeta yılların yorgunluğuyla, yatağa uzandım. öylece elbiselerimle birkaç saat uyuyakalmışım. gözlerimi açtığımda çok tuhaf hissettim. deyim yerindeyse, yeni bir algılama bicimine uyanmışım gibi geldi. öyle güzeldi ki. sessizliğin içinde gözümün önünde flu bir şekilde hareketsiz duran odamın nesneleri beni sonsuz bir şefkatle kuşatıyor gibiydi. bir saat kadar daha orada öylece gözlerim açık olarak yattım. (...) algılarım o kadar açıktı ki. bu açıklık hayattan öyle derin bir haz almamı sağlıyordu ki... yaşadığımız hayat ne olursa olsun, nasıl olursa olsun, onu algıladığımız oranda onu yaşadığımız gerçeğini derinden duyumsadım. hayat, kendi irademiz dışında değişecek bile olsa algılama şeklimizin de ona bir şekilde ayak uyduracağını kabul etmek lazım. hayatın bir şekilde yavaşlaması algılama gücümüzü nasıl da artırıyor. çok hızlı yaşadığımız için yaşadığım hiçbir şeyin duygusunu gerçekten algılayamadığımı duyumsadım. sadece haz duyulması gereken bir şeyin hazzının layıkıyla duyumsanmaması değil, aynı zamanda acı vermesi gereken bir durumun da daha doğru dürüst varlığını hissettirmeden başka bir olay tarafından unutturulması söz konusu oluyor. algılarımızın keskinliğini arttırmak için hayatımızın temposunu düşürmemiz gerektiği aşikar. neden yavaş tempolu filmleri sevdiğim ve böyle filmler yapmak istediğimin nedenleri de buralarda yatıyor zaten. bugün uyandığımda varlığını hissettiren ruh hali, ancak nazlı bir yavaşlık temposu içinde ortaya çıkabilir çünkü."

    - nuri bilge ceylan, bir zamanlar anadolu'da kurgu günlüğü, 1 0cak 2010 cuma -
  • uzun ve yıpratıcı bir dönemin peşi sıra, yaşananlara katlanamayarak önce bir depresyona sürüklenmenin, sonra o depresyondan birkaç pati adımıyla çıkmanın neticesinde düşülen boşluktur.
    öyle ki etraftaki eşyaları, sokakları, arabaları başka insanlar da görüyor mu diye sorabilir zihniniz size. ya da bankamatik sırasında birbirine hemen hemen hiç benzemeyen insanlara dalıp geriye doğru bir kronoloji kurgulayabilirsiniz. özellikle en sondaki, aslında ilk fotoğraftaki gibi fare yavrusuna benzetilebilir insanlar anlık.
    herşeyi sürekliliğe borçlu olduğunuzu fark edip ilerleyebilirsiniz. sıranın size gelmesinin öneminin kalmadığı bir haldir aynı zamanda.
  • ailem adımı seçerken duygusal bir insan olmam umuduyla ismimi koymuşlar ama işte ters tepmiş bende. genel duygusuzluğum bir yana artık ufak tefek duygu kırıntılarım bile yok. ne sevinmenin ne üzülmenin ne sevmenin ya da sevilmenin nasıl hissettirdiğini bilmiyorum. bir ara sinirliydim en azından, şimdi o da yok. bomboş herşey. biri gelse amma boş beleş insanmışsın dese haklısın derim. işi daha ilginç hale getiren etrafımdaki sevgi seli, duygu patlaması yaşayan insanlar. sanki ben dünyaya daha da yabancılaşayım diye onların hayatlarından aksiyon eksik olmuyor. içimden gelen tek şey gözlerimi kapatıp etrafımdaki duvarların, tavanın olmadığını sadece bol yıldızlı güzel bir gökyüzü olduğunu hayal etmek.
  • antidepresanların yan değil asıl etkisi. yardımla veya kendiliğinden geliştirilen kendini koruma mekanizması.
  • ruhumu bunun için, bedenimi de bundan kaçmak için sattım uykuya..
  • durum ve şartların insanın kaldıramayacağı noktaya geldiğinde beynin kendini koruma amaçlı kontrolü eline alması durumudur.

    domino etkisi yaratan olaylar yaşayabiliyor insan hayatında. iş, eğitim, aile veya sosyal çevrede başlayıp açık kapı kalmayıncaya kadar tüm dünyan altüst olduğu vakit, hiçbir şey hissetmeme olayı tam olarak bu noktada dahil oluyor olaya çünkü insan her şeyden önce hayatta kalmaya programlıdır. kendi sağlığına, geleceğine öncelik vermeyen bir zihin sağlıklı değildir zaten. neticede bu olayı yaşadığında insan şunu hissediyor; var olmak için hissetmemelisin.
  • bir insan, herşeyi bitirici bir hareket yaptığında da**oluşan durum. o an karşınızdaki insan sizin için birşey ifade etmez. sanki o insanı hiç tanımamışsınızdır. sanırım korunma mekanizması olarak yorumlanabilir. o insanın verdiği acı ya da kızgınlık vs. çok yoğun olduğu için bi nevi sıfırlama ve böylece kendini koruma.
hesabın var mı? giriş yap