• başlığa bile tahammülüm yok, o derece yani.
  • bakınız o benim. en ufak bir naza, tribe, laf sokmaya, gereksiz sohbetlere, aptalca dedikodulara, seviyesiz şakalara.. hiçbirine tahammülüm kalmadı. çevremde aklı başında insan sayısındaki düşüş iyice dayanma eşiğimi düşürdü. sonumuz nereye varacak bakalım.
  • sonbahar aniden gelince oldu bunlar gençler. normal böyle hissetmeniz. malum geçen hafta ayaklarda bez spor ayakkabı dolaşıyorduk yani tarihler 4-5 gün öncesi. bir anda yağmur, çamur, sel, dolu, fırtına, bir anda zifiri karanlıklar bastırıyor, hava utanmasa 17:00’da kararacak, üstelik eylül henüz bitmedi falan filan derken dengeler, hormonlar şaştı. bir de ne görelim kabanlar çıktı aniden.

    olacak şey değil yahu, sikandal!

    şimdi o depresif tavırları yavaşça ittir beyninde. somurtkan halini sessizce kaldır ve havanın nasıl mis bir yumuşaklıkta estiğine, eserken çıkarttığı o ince tınıya kulak ver.

    bir şöyle aç ceketin önünü bırak doldursun ince ince içini sonbahar havası. hadi hadi seninde hoşuna gitti...*
  • " çoğu şeyden nefret ettiğim zamana geldim. bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum... "
  • bu neyin bastırılmışlığı diye düşündüğüm konu.
  • son iki yılım. (kızım hariç)
    sonuç : psikiyatri randevusu.
  • artık canımı sıkacak hiçbirşeye tahammülüm yok, sustukça herşey üstüme geliyor.?
  • ağır derece kendini beğenen insana
    pısırıklığa
    emniyet kemeri takmayanlara
    her yerde herkesle siyaset konuşanlara
    mevsimlerin tadını çıkarmayıp yaza sıcak, kışa soğuk diyenlere (ne olacaktı?)
    sadece kendi bildiklerini doğru sananlara
    yaşadıklarını herkese anlatanlara
    sürekli hastalıklarından bahsedenlere
    -kısaca- tahammülüm kalmadı.
  • yıpranmışlığın sonucu ve yalnızlığın nedenidir.
hesabın var mı? giriş yap