hilkat garibesi
-
hilkat: doğuştan, yaratılıştan gelen
garib(e): zavallı, tuhaf
kelimelerinin birlikteliğinden oluşan ve 'doğuştan yamuk' olarak anlamlandırılabilecek kavram... -
aynı hâlin daha yufka yürekli ve sevimli ifadesi olarak "yaradılış cilvesi" de kullanılıyor. örneğin sabahattin ali, 1945'te yazdığı "millet uyanıyor" hikâyesinde panayırda sergilenen "burnuna kadar bütün vücudu kıllı yaradılış cilveleri"nden söz eder. feyzullah sacid'in 1919'ta basılmış manzum milli faciasının adı da "yaradılış cilvesi"dir. acaba hilkat garibesiyle aynı zamanlarda kullanıma girdi de mücadeleyi hilkat garibesi mi kazandı?
-
strasbourg'da gerçekleşen nato zirvesine katılan first ladylerin "şıklık yarışı" olarak basına yansıyan fotoğtaflarında gözümüze çarpan bir başbakan eşidir. insanı hüzünlendiren bir görüntüdür. sanki oraya başka bir yerden kesilip yapıştırılmış gibi tuhaf haliyle "hilkat garibesi"nden başka bir sıfatı yakıştıramadığım, eğreti duruşuyla benim diyen ucubeye taş çıkartan bir başbayandır. kendisini bu resim içinde nasıl görüyor bilemiyorum ama birilerinin ona bu tuhaflığın 21.yy dünyasında yeri olmadığını anlatması gerekir diye düşünüyorum.
-
gerçek anlamda bir çok hilkat garibesinin kullanıldığı kült film freaks'i akla getiren öbek.
-
(bkz: mutant)
-
ucube, acuze
-
-
"sana yine, hatta şimdi bile, yalnız hayal kırıklıkları getirebilirim, ben ki uykusuzluktan ve baş ağrısından oluşan bir hilkat garibesiyim." franz kafka - briefe an felice
-
(bkz: gulyabani)
-
altıncı nesil bir yazar.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap