• antidepresanı doktorun reçete ettiği dozda kullanmaya başladım. birkaç güç sonra sabah yataktan erkence bir saatte uyandığımda kafamın içinde değişik bir şeyler olduğunu hissetmeye başladım. bir çınlama vardı beynimde. kulak çınlamasına benzer, ama kulağım değil, bütün beynim çınlıyordu. beynimin tüm hücreleri içinde ampul yakmış etrafa ışık saçmaya başlamıştı sanki. o anda aklımdan geçen bunlardı, nasıl olabilirdi ki durup dururken? kahvaltımı edip çayımı içerken kendimi tek dünya devleti'ni kurmaya çalışmam gerektiğini düşünürken buldum. dünyadaki tüm insanların temel eğitim, yiyecek içecek ihtiyaçları gerekli tüm kaynaklar acilen kullanılarak karşılanacak ve tüm insanların gerekirse ingilizce olarak sadece tek bir dili konuşur ve anlar hale getirilmesi sağlanmalıydı. böylece dünya üzerinde müthiş bir komünikasyon ağı ve kolaylığı kurulacak, bu da kültürel, dini farklılıkların zaman içinde minimuma inmesinin tek yoluydu. evet dünyadaki tüm insanlar sadece tek bir dili konuşmalıydı. bu ise ayrışmış devletlerin bir araya gelerek tek dünya devletini kurmalarına ön ayak olacaktı. tabi bir de gerek devlet gerek illegal terör örgütlerinin elindeki tüm konvansiyonel ve nükleer silahların imha edilmesi gerekiyordu, çünkü her türlü planı bozacak kötü niyetliler çıkabilirdi ve bunun engellenmesi için dünya üzerindeki ve belki yerin altına gizlenmiş tüm silahlar başarıyla imha edilmeliydi. insanlığın dünya savaşlarından kurtuluşu ve birleşerek, kenetlenerek, tek bir dünya düzeni oluşturması gerekliliği kaçınılmazdı bana göre. ömrümün geri kalanını bu fikri hayata geçirmek için çabalayarak geçirmeliydim. bunların tamamını düşünmek 5-6 dakikamı almıştı. geri kalanını anlatmama çok gerek yok, hemen eline kağıt kalem alıp notlar tutmaya başlamak, google ve wikipedia'nın içinde saatlerce kaybolmak, 3-4 saat uyuyup zımba gibi kalkarak yeniden aynı döngünün içine girmek. ve en acısı, insanı en trolleyeni; bütün bunları başarıyla gerçekleştirmeye gerçekten ama gerçekten gücün ve imkanın varmış gibi hissetmek. evet, gerekli olan her şeyi tüm plana göre yaparsam tek dünya devletini gerçekten kurabilirdim. insanlığı açlıktan, sefaletten, eğitimsizlikten, dinlerden, radikalizmden kurtarabilirdim. milyarlarca insanın refah içinde yaşayıp bilime katkı sağlamalarına sebep olarak, inanılmaz kısa bir süre içinde değil mars'a, diğer yıldızlardaki gezegenlere seyahat etmelerini sağlayabilirdim. ne kadar da müthiş bir gelecekti bu. hepsi önümdeki kağıtlarda, planlarda adım adım kurulmuştu.

    ama o hipomani bir gün azalarak bitti. bitince malesef dünyayı kurtarmakla ilgili tüm planlar suya düştü. üzüldünüz biliyorum, ben daha da çok üzüldüm. özgüvendeki o iğrenç çöküntünün insanı attığı o derin çukurdaki imkansızlıklar bataklığında nasıl çırpındırdığına tanık oldum.

    elektronik cihazlardan farksız görüyorum insan bedenlerini. ruhu falan zaten geç. biyoloji biliminin hala canlıları ve insanları açıklamada ilkel ve yetersiz kaldığına eminim. şarj*ı* fazla verilirse fazla çalışan, şarjı tükenmeye yaklaşınca alarm verip sürünme moduna giren robotlardan ne kadar farklıyız? bu sorunun cevabını çok merak ediyorum.
  • arkadasımın evini temizledikten sonra kendi evimi temizleten, posta posta camasır yıkatan, nefes aldırmayan, gecenin 4’ünde kıpır kıpır 75m2 evde napacağımı sasırtan. napayım sözlük?
  • antidepresan kullanımına bağlı olarak yaşadığım duygu durumudur. çoğu insan bunu iyi birşey gibi addeder, o kafayı bende yaşamak istiyorum der. hipomani psikiyatrik bir alarmdır. hipomani’ye giren insan daha sonra pişman olacağı bir sürü şey yapar. işlevselliği giderek azalır zaten maniye kayarsa durum daha da ciddileşir hastaneye yatış gerektirebilir.
    hipomanideki birey libido artışı sebebiyle uygunsuz rastgele ilişkiler yaşayabilir, özellikle bu durum karşı cins tarafından fark edilirse suistimal edilebilir . fazla para harcayabilir(çok şükür bunu yapmadım) aşırı fiziksel efora rağmen yorulmayabilir ki, hipomani geçtikten sonra aslında çok yorulduğunu farkeder. kendisini riske atacak davranışlar sergileyebilir.
    neyse ki aşırı kontrolcü yapım sayesinde durumu farkedip antidepresanları bırakmamla eski halime geri döndüm.
    ağır mani ya da hipomani atağı yaşayan kişilerin, remisyondayken yaşadığı pişmanlıklar sebebiyle intihar eğilimleri artabilir.
    işin özü hipomani ya da mani özenilecek birşey değildir çoğu insan o kafayı merak etse de (buna doktorlarda dahil) tehlikeli bir durumdur.
  • yönetmen büşra yurdakul’un “kadının şapkaları” isimli belgeseline konu olan, antalya büyükşehir belediyesi halk otobüslerinde (antobüs) şoförlük yapan 8 kadından biri olan makbule nuray tetik'in de ‘muzdarip olduğu’ hastalık.
  • mutluluktan daha fazlasıdır. öyle ki kişiyi dünyayla boy ölçüştüğüne inandıran yoğun bir heyecan ve neşe duygusudur. uyku, yemek yemek vs. zaman kaybı gibi görünür; kişi bunlar yerine yeni fikirler ve büyük planları hatırlatan enerji ve iyimserlikle doludur, kendi kabiliyetlerine ikna olmuş haldedir. aklı bir heyecanlı düşünceden diğerine kayar. konuşmaları öyle hızlıdır ki başkalarının takip etmesi zor olabilir ve bu kişi için bir yerde uzun süre kalmak oldukça zordur.
  • bence maniye göre daha tehlikeli, çünkü çok güzel. müdahale edilmezse mani ile sonuçlanması yüksek ihtimal. bense şimdi akşamları bunu gündüzleri depresyonu yaşıyorum. hoş geldin karma atak! ama hipomani güzel, hipomani tatlı.
  • belanın daniskası. ne var yani şu anda sinirlenecek, ne var? niçin bitmek bilmeyecek gibi bir öfke içindeyim? şu an elime verseler cayır cayır yakmak istediğim bir sürü şey var. önce hepsini, sonra kendimi. hastalığı* tanıdım beri artık hangi fazda olduğumu biliyorum ama bu benim bu hastalığa olan nefretimi götürmüyor. senelerdir onca ilaç onca kriz hali. bir sonuç almadan sürekli yıpranıyorum. derimi yırtıp atsam... her yere saçılsam... yaksam dünyayı, içimde ne varsa döksem ortaya... ceza kessem haksızlık edenlere, ahlaksızlara... can yakanın canını yakacak kudret elimde olsa âh keşke... ben iyi değilim ben, değilim iyi değilim. kötü olmama bak bir adım kaldı, ramak kaldı kötü olmama. öyle yakınım ki deliliğin ateşinde ellerimi ısıtıyorum. öyle güçsüzüm. güçlü olsam yapabileceklerimden korkan sinik bir insanım. oldukça zavallıyım. ve ben, işte bu ben, çaresizce ölmek istiyorum. yaşamanın küçük mutlu anlarına bile düşman oluyorum bugün, beni hayata hâlâ bağlı tutuyor oldukları için. kendimi, derimi parçalayıp, yırtarak kendimden dışarı kaçarken hayal ediyorum. nefes almak için yüksek, karlı bir dağa koşarak yanaşmak istiyorum. yangın yerine dönmüş kan revan içindeki bedenimi karın, buzun soğuğuyla iyice yakmak istiyorum. hem sönmeyi hem yanmayı beraber yaşamayı arzuluyorum. içimde öfkenin şehveti büyüyor. ama bir o kadar cılız bu öfke. sadece yazıyorum, yazıyorum, yazıyorum.... ve en sonunda onu bile yapmak güç geliyor. usandım allahım usandım... hor kullandığım bu bedende hapsolmaktan çok usandım...
  • yaklaşık iki aydır içinde bulunduğum duygu durum bozukluğuydu. uykuya dalamama, gecenin bir vakti uykumu almış olarak uyanma, uykusuz olduğum halde hiçbir şekilde uykulu hissetmeme aksine enerjimin çok yüksek olduğu, çok fazla konuştuğum, espiriler yaptığım, aynı anda hem yemek yapmayı hem çiçeklerimi sulamayı, çamaşır asmayı, nevresim değiştirmeyi başardığım asla yorgun hissetmediğim bir durumdu.
    uyumak istiyorum ama kafamda bir sürü düşünce, konudan konuya geçiyorum bazen bütün konular üst üste biniyor, insanı delirtecek duruma getiriyor. uyku ilacı ve diğer kullandığım ilaçlara rağmen uyuyamıyorum. bazen öfke patlamaları yaşıyorum sonra kahkahalarla gülüyorum sonra ağlıyorum.
    sonunda dayanamayıp psikiyatristime gittim bana risperdal ve akineton almamı söyledi. içtiğim ilk gece daha etkisini gördüm, o düşünceler yavaş yavaş yok olmaya başlamıştı ama sabah inanılmaz bir güçsüzlük hali, vücudumda bir sıcaklık, hareketlerde yavaşlık hissettim. ilaçların yan etkisi olduğunu söyledi sonradan vücudum alıştı. yaklaşık dört gün önce ilaçları doktorumun önerisiyle bıraktım artık çok rahat uyuyabiliyorum hatta hep uyumak istiyorum. tekrarlamasından çok korkuyorum ama ne yapabilirim en azından ilaçları alınca normale dönüyorum.
    hiç kimsenin böyle bir durumu yaşamasını istemem, uyku ilacına ihtiyaç duymadan uyuyabilenler ne kadar şanslısınız bir bilseniz. sizlere imrenerek bakıyorum bunun kıymetini bilin.
  • hipomani, daha hafif bir mani(hem fiziksel hem de zihinsel olarak kişiyi anormal şekilde enerjilendiren bir ruh hali rahatsızlığı) türüdür. hipomani yaşayanların, enerji seviyesi normalden yüksektir, ancak manide olduğu kadar aşırı değildir. hipomani hastalığınız varsa başkaları tarafından fark edilecektir. hayatınızda küçük sorunlara da neden olur. ancak bu sorunlar, maninin yaratabileceği sorunlar ölçüsünde değildir. bipolar ii bozukluğu olan kişiler, depresyonla değişen hipomani yaşayabilir.

    belirtileri:

    yoğunlukları değişmekle birlikte, mani ve hipomani semptomlarının çoğu aynıdır. anahtar belirtiler şunları içerir:

    * normalden daha yüksek enerji seviyelerine sahip olma,
    * huzursuz olmak,
    * uyku ihtiyacının azalması,
    * artan benlik saygısı veya özgüven,
    * aşırı derecede konuşkan olma,
    * kolayca dikkatin dağılması
    * artan cinsel istek,
    *büyük harcama çılgınlıkları yapma gibi riskli davranışlarda bulunma,

    manik veya hipomanik bir aşamada, kendinizdeki bu değişiklikleri fark edemeyebilirsiniz. başkaları kendiniz gibi davranmadığınızı söylerse, ancak bir şeyleri düşünmeye başlarsınız

    nedenleri ve risk faktörleri:

    mani ve hipomani, bipolar bozukluğun belirtileridir. bununla birlikte, aşağıdakiler tarafından da ortaya çıkabilirler:

    * uyku eksikliği,
    * ilaç tedavisi,
    * alkol kullanımı...

    bipolar bozukluğun kesin nedeni belirli değildir. aile geçmişi(kalıtım), rol oynayabilir. ailenizde hastalık öyküsü varsa, bipolar bozukluk geliştirme olasılığınız daha yüksektir. bipolar bozukluk, ayrıca beyinde kimyasal bir dengesizlik de içerebilir.

    zaten bir atak geçirmişseniz, dolayısıyla mani veya hipomani riskiniz artar. bipolar bozukluğunuz varsa ve ilaçlarınızı doktorunuzun önerdiği şekilde almıyorsanız riskinizi de haliyle artar.

    teşhisi:

    randevunuz sırasında doktorunuz muhtemelen tıbbi geçmişinizi alacak ve fizik muayene yapacaktır. doktorunuza aldığınız tüm reçeteli ve reçetesiz (otc) ilaçlar ve takviyeleri ve ayrıca almış olabileceğiniz diğer maddeler hakkında bilgi vermeniz önemlidir.

    mani ve hipomaniyi teşhis etmek karmaşık olabilir. örneğin, bazı semptomların veya onları ne zamandır yaşadığınızın farkında olmayabilirsiniz. ayrıca; depresyonunuz varsa ancak doktorunuz manik veya hipomanik davranıştan habersizse, size bipolar bozukluk yerine depresyon teşhisi koyabilir.

    ek olarak, diğer sağlık koşulları mani ve hipomaniye neden olabilir. ayrıca; aşırı aktif bir tiroid bezi, hipomani veya maniyi taklit eden semptomlara sebebiyet verebilir.

    mani teşhisi:

    çoğu durumda, doktorunuzun; durumunuzu mani olarak teşhis etmesi için semptomların en az bir hafta sürmesi gerekir. bununla birlikte; semptomlarınız hastaneye kaldırılacak kadar şiddetliyse, semptomlar daha kısa sürse bile bir teşhis konulabilir.

    hipomani teşhisi:

    doktorunuzun hipomani teşhisi koyması için yukarıda “belirtiler” altında listelenen semptomlardan en az üçüne ve bunlara da en az dört gün boyunca sahip olmanız gerekir.

    tedavisi:

    mani ve hipomaniyi tedavi etmek için doktorunuz ilaçların yanı sıra psikoterapi de yazabilir. ilaç, duygudurum düzenleyicileri ve antipsikotikleri içerebilir.

    belirtilerinizi etkili bir şekilde tedavi etmek için doktorunuz doğru kombinasyonu bulmadan önce birkaç farklı ilaç denemeniz gerekebilir. ilaçlarınızı doktorunuzun önerdiği şekilde almanız önemlidir. ilaçların yan etkileri olsa bile, doktorunuzun gözetimi olmadan ilacınızı almayı bırakmak tehlikeli olabilir. yan etkilerle ilgili sorunlarınız varsa, doktorunuzla konuşun mutlaka konuşmalısınız.

    hipomani ile genellikle ilaçsız baş etmek mümkündür. sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları size yardımcı olabilir. sağlıklı bir diyet, her gün biraz egzersiz ve her gece programa göre yatış... çünkü, yeterince uyumamak da hipomaniyi tetikleyebilir.

    baş etme yolları:

    bu ipuçları mani ve hipomani ile başa çıkmanıza yardımcı olabilir:

    durumunuz hakkında öğrenebildiğiniz her şeyi öğrenin:

    mani ve hipomani yönetilebilir. onlardan kaçınabilmek için tetikleyicileri tanımayı öğrenin.

    bir psikoloji günlüğü tutun:

    örneğin; manik bir atağın erken uyarı işaretlerini fark etmeyi öğrenirseniz, onu kontrol altında tutmak için doktorunuzla birlikte çalışabilirsiniz.

    tedavide kalın:

    bipolar bozukluğunuz varsa, tedavi çok önemlidir. ailenizi terapiye dahil etmek bile iyi bir fikir olabilir.

    yardım için başkalarına ulaşın:

    bipolar bozukluğu olan kişiler için bir destek grubuna katılabilirsiniz. yardım istemekten korkmayın ve çekinmeyin.

    kaynaklar: en.wikipedia, healthline, mind.org.uk websiteleri.
  • kendimin tanrısıyım,
    insanın olup olabileceği en mükemmel halidir.

    ahh tanrısı falan değilim, kendim bile değilim
hesabın var mı? giriş yap