• aşırı su tüketiminden kaynaklanabilir.
  • cerrahi sonrası en sık görülen elektrolit bozukluğu olmasının nedeni cerrahi stres sonucu artan adh'nın plazma sodyumunu dilüe etmesidir. ayrıca post-op dekstoz mayi de uygunsuz kullanılırsa yine hiponatremiye sebep olabilir.
  • anneannemin muzdarip olduğu rahatsızlık. düzelme sürecinde mutfak masasında uyumak istemek, serumu çıkarıp gezinmek, bir haftadan beridir yanında olan teyzemin "ne zamandır görmüyoruz" diye ziyaretine gitmek istemek gibi bilinç bozuklukları yaşanmıştır.
  • cerrahi sonrası en sık görülen elektrolit bozukluğudur.
  • nörolojik semptomlarının sebebi oluşan beyin ödemidir.

    tedavisi şiddetine göre değişmekle birlikte genellikle %3'lük nacl ile yapılır.
  • 113'ün altındaki sodyum değerleri hastayı komaya sokar. nörolojik semptomların sebebi beyin ödemidir.
  • büyük ameliyatlardan sonra olası imiş. amk hasta yakınları olarak biz de bilseydik bunu.

    4 gün içerisinde babamın fiziksel ve zihinsel olarak tüm yetilerini kaybettiğini gördük. 4 gün önce normal olan adam; önce yürüyemedi, sonra ise konuşmamaya başladı. tüm gün ya tek bir noktaya bakıyordu, ya da birden dalıp horluyordu. hiç yemek yemediğinden aşırı hızla da kilo verdi. doktorlar sodyumu hayati derecede azalmış dediler ama ben öleceğinden başka hiçbir şey düşünemedim.
    hastanede 5. gününde; referans değerlere ulaşmış sodyumu ile destek ile ayakta kalabiliyor ve zor olsa da birkaç lokma bir şey yiyebiliyor. zihni ise hala bulanık.

    hala bir sodyumun insanı bu hale getirebildiğine inanmakta zorlanıyorum. vay anasını ya.

    hastanede 8.gün editi= sürekli uyumuyor, söyleneni anlıyor ancak halen zihni bulanık. nerede olduğu gibi soruları birkaç saatte bir sorabiliyor. çocuk gibi bir şeyi istemekte diretebiliyor vs.
    fiziksel olarak; destekli olarak oturabiliyor ve yürüyebiliyor. hala tek başına yiyemese de iştahı biraz açıldı, normal zamandan az da olsa bir şeyler yiyor ve en önemlisi canı bir şeyler istiyor.

    aylar sonra editi= en ufak bir enfeksiyonda hızlıca sodyum da düşüyor. bunda babamın kendini bırakıp yemek yemeyi kesmesi de etkili olabilir tabii. ancak hastaneye yatırmadan sorunu çözemiyoruz. ciddi bir serum bombardımanı olması gerekiyor ki, 3-4 günde ancak 130 seviyelerine gelen sodyuma seviniyoruz.
  • hastalarda kan sodyum seviyesinin 135 meq/lt'den az olmasıdır.

    hipovolemik hiponatremi'de ya böbrekten yada gis'ten kayıp vardır. böyle durumda ilk idrar sodyumuna bakarız. eğer hasta hiponatremik iken idrar sodyumu 20'nin üstündeyse sorun böbreklerdedir.

    övolemik hiponatreminin en sık sebebi uygunsuz adh sendromu'dur.

    bu da kibas'a (bkz: kafa içi basınç artışı sendromu) yol açıp hipertansiyon'a sebep olur.

    ayrıca bir insanın günlük sodyum ihtiyacı 3 meq/kg, potasyum ihtiyacı ise 2 meq/kg'dır.
    yani 1 lt % 0,9'luk nacl'de (bkz: izotonik sodyum klorür solüsyonu) 154 meq na vardır yani 50-60 kg'lık bir adamın günlük sodyum ihtiyacını karşılar.

    hiponatremi'de ne kadar sodyum verelim. ( 135-hastanın sodyumu x vücut ağırlığı x 0,6.) formülünü kullanırız. eğer saatte 1'den hızla düzeltirsek santral pontin myelinolizis'e sebep oluruz.

    edit: bilgi ekleme ve baştan yazma.
  • yaşlılarda her ilaçla birlikte içmekten su tüketimin artması ve tansiyon yükselmesin diye tuzdan uzak durulmasından dolayı sinsice ilerleyebilir ve genel durum bozukluğu olarak karşımıza gelebilir.

    sodyum yerine konulduğunda hastalarda bariz bir iyileşme görülmekte. hastamız zaten çok yaşlı, vadesi dolmuş, hastanelerde sürünmesin dememek lazım.
  • günde 12 meq/l den fazla yapılan düzeltmeler, ponsta demiyelinizasyona sebep olabilir.
hesabın var mı? giriş yap