hipotalamus

• duyguların hormonal yolla ifadesini sağlar. kemirgenlerde ve omurgalı hayvanlarda gözlenmiş bir bulgu vardır: bu hayvanların yavruları küçük yaşta annelerinden ayrıldıklarında hipotalamus vasıtasıyla hipofiz ve böbrek üstü bezinin salgılarında değişiklik meydana gelir. üstelik bu salgı değişikliği hayvanın ömrü boyunca düzelmez. çocukluğumuzun hatırlamadığımız dönemlerinde yaşadığımız streslerin bütün ömrümüzü nasıl etkilediği sorusuna verilebilecek iyi bir cevaptır bu bulgu. çocuk annesinden ayrılmaya o anda tepki vermese de, annesinin dışındaki erişkinler tarafından sevgiyle büyütülse de yetişkin olduktan sonra korkuya, kaygıya, depresyona yatkın hale gelmesi muhtemeldir. kısacası sinede açılan yara hiçbir zaman kapanmaz. belki de mesele yarayla yaşamasını öğrenmektedir, kim bilir? ^*
• thalamusun tam altinda bulunan ve seks, aclik, susuzluk, zevk, aci ve kizgnlik gibi duygularin islevleriyle sorumlu olan beyin kismi..ayrica vucudun termostati islevini gorur..ayrica hormonal ve sinir sistemlerinin uyumlu calismasini saglayan ana merkezdir, bircok hormon buradan salgilanir..
• ıvır zıvır bir sürü tıbbi terimden arındırırsak; gözün optik sinirleri koptuğunda gece ile gündüzü ayırmanızı sağlayandır. gözden iki çeşit sinir uzanır. birisi, doğrudan ^* görme bölümüne gider. bir diğeri de hipotalamus denen bu zevzeğe. görme sinirleri kopartılan fareler, hipotalamus'a giden sinirler sayesinde gece ile gündüzü ayırdedebilirler. hypothalamus üzerinde göz sinirlerinin bağlantısı zeitgeber ^* yani zaman verici/belirtici olarak bilinir. sabah güneşin doğduğunu bilen körlerin aslında görme sinirlerini koptuğunu belirtir. ışık ile ilgili sinirler yerli yerindedir.
• büyüklüğü bir kesme keşer kadardır.
• seksüel davranış, metabolizma, stres reaksiyonları, zevk ve acı hep bunun işidir.
• hipotalamus'un ön bölümünü uyarırsanız parasempatik sistem aktif hale gelirken, arka bölümünü uyarırsak sempatik sinir sistemi aktif hale gelir. yani otonom sinir sistemini düzenler.
  
  hipotalamus yine hipofiz beziyle de bağlantılıdır. nucleus supraopticus'da adh üretilip, nucleus paraventricularis'de ise oksitosin üretilip aksonlar yoluyla nörohipofiz'e gönderilir.
  
  üçüncü ventrikül'den gelişmeyip boyundaki rathke kesesi'nden gelişen yapı adenohipofiz'dir.
  
  eğer nucleus hypothalamus ventromedial uyarılırsa kişi kendini tok hissederken, nucleus hypothalamus lateralis uyarılırsa kişi kendini aç hisseder.
  
  eğer kişinin nucleus hypothalamus ventromedial'inde arıza varsa bu kişi morbid obez olur.
• 3 gramdan daha az bir ağırlığa sahip olan beyin parçası. ancak insanı ayakta tutan bütün işlemlerin en üst kontrol merkezidir. hipotalamus olmasa açlık tokluk hissimizde olmazdı. elbette tek örnekleme bu değil.
  
  asıl bir önemli konuda bu beyin parçasını coşturan bir durum var ki aşk. tüm faaliyetlerini arttırıyor.
  
  (bkz: ask)
  (bkz: beyin)
• keşke nicki almadan önce yazılışını baksaymışım...
• vücudun yaşamsal faaliyetlerinden birçoğunun kontrol merkezidir, ana üssüdür. beyinde bulunduğu yerin grafiksel anlatımı için bakınız
  
  hipotalamusun duyarlı olduğu faktörler şunlardır:
  
  işık: sirkadyen ve mevsimsel ritimleri düzenlemek açısından gün uzunluğu ve fotoperiyot
  feromonlar gibi kokusal uyaranlar
  gonadal steroidler ve kortikosteroidler dahil steroidler
  kalp, mide ve üreme organlarından kaynaklanan ve nöral yolla taşınan uyaranlar
  otonomik girdiler
  leptin, anjiyotensin, insülin, hipofiz hormonları, sitokinler, plazma glükoz konsantrasyonu ve ozmolarite gibi kan kaynaklı uyaranlar
  stres
  mikroorganizmalar
• hipotalamus hastalıklarını genellikle bu bölgenin tümörleri oluşturur. hipotalamusu en fazla etkileyen tümörler hipofiz tümörleridir. hipotalamusun en sık primer tümörü ise kraniofarenjiomadır.
  hipotalamus hasarında prolaktin hariç diğer tüm hipofiz hormonları azalır. bunlar içerisinde en fazla etkilenen hormon ise growth hormondur.
  panhipopituitarizm tanısı alan bir hastada diabetes insipidus ve hiperprolaktinemi varsa olay hipotalamus kaynaklıdır. aksine prolaktin düşük ise olay hipofiz kaynaklıdır.