• cerrahpaşa tıp fakültesinde 1. sınıfın 2. dönemi genel histoloji ve 2. sınıfın 1. dönemi özel histoloji olarak 2 dönemde verilen kalanın nasıl kaldığını geçenin nasıl geçtiğini anlamadığı, çalışırken anlamsız ve gereksiz gelen fakat temel oluşturan güzide bir ders. pratik derslerine sincaplı, filli kuru boya kutusu ve resim defteri götürmenin yanında bonus olarak giydiğiniz beyaz önlük, fantastik bir 3lü yaratır. zaman zaman boynuna stetoskop takmış abiler, ablalar laf atabilir, aldırmayın; onlar da aynısını yapmışlardı.
  • lanet tıp fakultesı dersi.
  • temel bilimlerin en bi sıkıcı, en bi okuldan soğutucu dersidir. hele ki öğretim üyeleri ve hatta asistanlıları da çok büyük kompleksler içindelerse insana okulu bırakma, herşeye yeniden başlama hırsı verebilir. özellikle cbütf*öğrencileri için her ders ayrı bir zulüm. sözlü yapılan pratik sınavlarında çifte standart uygulanır, hatta çok büyük aşağılamalarla öğrenciler sınavdan atılır.
    ikinci sınıfın bitimindeki mutluluk ise sınıfı geçmekten değil histoloji gibi angarya bi dersten kurtulmaktan kaynaklıdır.
  • az sonra püfür püfür izmir havasında uygulama sınavını vereceğim derstir.başka şeyler vereceğim midir,bekleyip göreceğiz.
  • adü biyoloji öğrencileri için kafayı sıyırtan bir ders.soruları anlamak cevap vermekten daha zordur.
  • uygulama sınavı (bkz: histoloji uygulama sınavı)'nda alacağınız notun, cep telefonu kameranızın megapikseli ile doğru orantılı, elinizin titreme katsayısıyla ters ortantılı olarak artıp azalacağı bir dersdir. eğer kalıcak gibiyseniz, seneye* bu derse profosyonel fotoğraf makinesi ile* gelmek için para biriktirmeye şimdiden başlamanızı öneririm.
  • yapılan pratik sınavında küçücük doku parçasını göstermek için lam' ın üzerine asetat kalemiyle çizilen ok işaretini mikroskopta dakikalarca incelediğim ve hangi doku olduğunu anlayamadığım için daha dikkatli bakınca artık üzerinde çizgiler görmeye başlayıp bu olsa olsa aort' un verhoeff boyamasıdır diyip bi güzel çizdiğim ve herkesin 70-80 üstü aldığı sınavdan 54 aldığım derstir..
  • ege üniversitesinde profesör doktor sema işisağ üçüncü'den alınıyorsa çok şeyin ezberlenmeyip öğrenileceği derstir.
  • ironik bir derstir. ilk üç yılda okutulur genelde. ama ilk üç yılda öğrenci hiçbir epitel tipini bile ayırt edemez doğru düzgün. üçüncü sınıfta yavaş yavaş her şey oturmaya başlar. ilginç bir şekilde ondan sonra da hiç unutmaz, her şeyi bilir, bu dersi bir daha almamasına rağmen. yani fakültenin ilk yıllarında üzülüp depresyona girmeyin. tam bir zaman işi.
hesabın var mı? giriş yap