• bu oyun serisinin hayranı olmadım hiç bir zaman ama oynayınca en çok keyif aldığım oyunlardan biri lan. ilk serinin ilk oyunlarını oynamış sonra uzunca bir süre hitman işine girmemiş bir oyuncu olarak yeni seriyi oldukça sevdim ben.

    her şeyi geçiyorum, oyun oynadığınızı hissettiriyor bir kere. önünüzde büyük bir alanda oluşturdukları koskocaman bir puzzle var. bu alanın ortasına sizi bırakıp "aha işte öldüreceğin adam bu, nasıl öldürürsen öldür" diyor. ondan sonra yaşadıklarınız tamamen sizin çözümleriniz oluyor. fırsat olayını sevmedim yeni seride sadece, ilk oyunda bir iki kere deneyip oyunu yüzeyselleştirdiğini düşündüğümden bir daha yüzüne bakmadım. oyun lan bu işte mis gibi. interaktif sinema değil yani bir çok oyun gibi. kontrol sende. düşünmen gerekiyor. çözmen gereken problemler var. oyunun oyun olarak temeli çok iyi yani. oyun gibi oyun.

    abi alıyorsun oyunu. ne vereceği belli sana. güzel bir harita veriyor başta. genişçe. istediğin açıyla istediğin taraftan gir. hiç bir yerin tek bir girişi yok. güzel bir atmosfer veriyor yine. direkt hedefine ulaşma biraz etrafına bak, ortamda hisset kendini diye. boktan sayılabilecek yan tarafta meze sıfatıyla duran bir hikaye. aha hitman bu. bugsız tuzsuz ne yapacağı, ne yapmayacağı çok net belli mis gibi oyun serisi. çok yeni şeyler denemiyorlar, oyunun ne vereceği her oyuncu tarafından kestiriliyor. bir oyuncu bu oyuna daha önce 100 lira vermeyi problem etmediyse gider hiç düşünmeden ikinci oyununu da alır çünkü parasının karşılığında ne alacağı bellidir.

    hitman'i epic bedava vermişti. aylarca kütüphanemde bekledi. oyunsuz kaldığım bir dönemde oynayacak şey bulamadım bayıldım. şimdi indirimde 2. oyunu 20 tl ye düşmüş yapıştırdım hemen. başladım oynamaya oh mis ya. tertemiz oyun. neyse o yani. kahraman olmaya da çalışmıyor, düşük performans da göstermiyor asla. dedik ya : neyse o abicim.

    her bölümü teker teker bitiriyorum. arada canım sıkılınca challange falan yapıyorum. herhangi bir şekilde farkedilip çatışma ortamı olduğu an zaten load last save. baştan. sessiz sessiz suikastlerimizi yapıyoruz. çatışma varsa hitman yok aga. o cinayeti benim işlediğimi kimse bilmeyecek, bölüm sonunda ağır adımlarla olay yerinden uzaklaşacağım. olayımız bu.

    ne kafa ütülüyor oyun, ne de şimdi haritanın şurasına git şu düğmeye bas, ardından gel şu kapıyı aç diyor. tertemiz mis gibi harita yaptım sana takıl kafana göre diyor.

    hitman'den güzel oyun yok mudur evrende? bir sürü var. ama bu kadar net bir deneyim yaşatan herhalde yoktur gibime geliyor. bir oyun ancak bu kadar samimi ve vaad ettiği neyse veren şekilde çıkar.

    tek eleştirim ilk oyundaki paris moda haftası görevi, bu oyundaki miami yarış günü görevleri gibi çok çok özenilmiş, kalabalıktan geçilmeyen sadece bir bölüm yapıyorlar. sonrasını biraz açık alana yayıp tembelliğe kaçıyorlar gibime geldi. bu konuda ben de kırgınım. anlıyorum o bölümlerin tasarımları zor, optimizasyonu zor, düşünmeniz gereken ayrıntı daha fazla ama 1 tane de olmasın be. 6 bölüm mü var? 3ünü böyle yap, 3ünü lazy açık alan bölümü yap. farklı oyuncuların ilgisini çekmek için fragmana koymalık bir adet ilk bölüm yapıyorsunuz, sonrası çok çok kaliteli oynanışa sahip olsada bu saydığım bölümlere göre daha tembel dizaynlara sahip bölümler oluyor.

    ha bir de 3. oyunda istanbul'u koyun. full price alayım. o kadar metropol gezdik, konseptte tam istanbul sokaklarına uygun, yapın şunu artık deli etmeyin beni.
  • benzini shell'den mermiyi kelden yiyeceksin.
  • son zamanların en underrated oyunlarından birisi budur sanırım. kısa sürmesi dışında hiçbir eksiği olmayan sneaking oyunu. inventory bölümüne iyi dikkat edin lethal ve non-lethal yani ölümcül ve ölümcül olmayan diye ayrılıyor nesneler. mesala makas ve tornavida fırlatıldığında ölümcül olurken boş kola şişesi yada elma fırlatıldığında bayıltıyor ve suikastin başarılı olması için bir de gidip boynunu kırmanız gerekiyor hedefin. her görev ve hedef için tonlarca farklı taktik geliştirmeniz gerekiyor. harala gürele dalmaya çalışınca oyun direk cezanızı kesiyor en kolay zorlukta dahi.oynayın oynatın efendim.
  • bölümleri birer kez oynayıp geçerseniz -yine zevk alırsınız da- kısmen kısa sürer ve sıkılırsınız. oyunun amacı görevleri birden fazla şekilde bitirmek. oyunda çok fazla ilerlemedim daha. belki sonlara doğru sıkar ama oyunun ilk 5 saati eğlenceli geçti. hitman oyunlarını seviyorsanız düşünmeden tüm paketleriyle alın.
  • sean bean hamlesi tam isabet olan oyun. . çok kaliteli ve doyurucu bi içeriğe rağmen yeterli ilgiyi görmemişti rebootun ilk oyunu. umarım reklamını daha iyi yaparlar episodik mantık gibi saçma sapan başka işlere bulaşmazlar ( episodik olmayacağı zaten duyuruldu ) hakettiği satışı yakalar ve seri devam eder.
  • sezon 1 in devamı ancak bu kez io interactive yoluna square enix olmadan devam ediyor. ne eksik derseniz sinematikler eskisi gibi full animasyon değil de max payne 2 tarzı hareketli resimlerden oluşuyor.

    ilk sezondan gözüme çarpan tek eksiği bu oldu. 2016 da biliyorsunuz düşman npclerden düşen silahlar hep aynıydı ve sesleri tekdüzeydi. artık silah çeşitliliği ve sesleri harika olmuş.

    onun dışında ilk sezondaki gibi square enixin episode mantığında bir sikkoluk yapmamış ioi ve oyunu komple çıkarmış. yeni hitman oyunları görmek istiyorsanız abicim bu oyunu parasını verin alın. diğer aaa oyunlara oranla neredeyse 3 te 1 fiyat koymuş adamlar zaten. ioi gerçekten desteklenmesi gereken bir firma.
  • cpy salmıştır piyasaya kobrayı. 103,5 gb ne lan allahsızlar.
  • ilk 3 bölümünü bugün itibarıyla bitirmiş biri olarak bir iki kelam etmek istediğim oyun. ilk sezonu oldukça beğenmiş, dolu dolu haritaları ve öldürme metotlarının çokluğuyla totalde 60-70 saati devirmiş biri olarak hitman 2'yi steam'de 144 tl'lik gold edition fiyatını görünce direk yapıştırdım. çünkü bu sürüm normalde 100 dolar ve bizde direk %75 indirimli gibi bir şey.

    öncelikle oyun ilk sezon gibi bölüm bölüm çıkmadı. aynı ilki gibi 6 bölüm diye tanıttılar ama bunlardan ilki yeni zelanda, her ne kadar mükemmel bir harita olsa da kısa bir tutorial'dan ibaret. ardından gelen miami ve columbia bölümleri ise tek kelimeyle devasa, dudak uçuklatacak kadar detaylı bölümler. evet her bölümü sırf bitireyim diye oynarsanız 5 saatte hikayeyi tamamlayabilirsiniz ancak hitman'in olayı bu değil elbette. bu şekilde oyunun sunduğu içeriğin %10-20'sini belki görürsünüz. eğer her haritayı köşe bucak keşfetmek, yeni suikast yöntemleri, odalar, kıyafetler, ilginç diyaloglar peşinde koşmak sizin tarzınız değilse bu oyunu boşuna almayın. sıkılıp, ben buna mı 100 lira verdim diyebilirsiniz. ama uçsuz bucaksız sandbox haritalarda saatlerce keşfe doymam diyorsanız da hiç durmayın.

    ilk sezona sahipseniz, bütün bölümlerin remastered versiyonları da ücretsiz, 2. oyun içinden erişip yeni mekaniklerle tekrar oynayabiliyorsunuz. ayrıca sniper assassin ve ghost denilen 1v1 online modu da mevcut. 1v1 deniyor ama yine yapay zekaya karşı, sadece hedefleri kim daha çabuk ve yüksek puanla öldürürse o kazanıyor. oyun yeni olduğu için herhalde şimdilik herkes trollüyor, keyfine bakıyor. gold edition'da ek olarak 2 yeni bölüm de ücretsiz olacak. bunların da yine en az miami, columbia kadar hayvani olmalarını bekliyorum. sonuçta standart sürümü 60, goldu 100 dolara sattıklarına göre dlc başına en az 20-25 dolarlık bir içerik sunmaları gerek. ilk sezondaki gibi süreli hedefler de gelecek ve bunlardan ilki "ölümsüz" lakaplı sean bean.*

    sonuç olarak benim gibi gizlilik oyunu manyakları için saatler geçirilebilecek bir devam oyunu. fiyatların coştuğu şu günlerde tüm piyasayı aylarca geriden takip ediyorum. en son çıkar çıkmaz orijinal oynadığım oyun overwatch ve prey'di sanırım. ilk günden %75 indirimli fiyata üstelik gold edition alıp, herkesle birlikte yeni bir oyunun keyfini sürmek, güncellemelerle gelecek süreli içerikleri zamanında deneyimlemek, "modası geçmiş oyun" hissi yaşamamak benim için de bir yenilik olacak.
  • reboot hitman 3'ü oynamadan kanaat getiriyorum: bütün serinin en iyi oyunu. çocukluğumdan beri atmosferini, oynanış tarzını en çok sevdiğim oyundu. ben serinin bu forma bürünmesinden çok memnun kaldım. oyunun atmosferi çok daha yoğun, oynanış çok daha akıcı, mekanların hepsi otantik ve akılda kalıcı, çok fazla detaylı ve özenli bir oyun olmuş. oyunun stratejisini kurmak, geniş bir perspektiften kontraktı düşünerek plan yapmak bana inanılmaz haz veriyor. her çeşit oynanış stilinine de izin vermesi oyunun oynanabilirliğini göklere çıkarıyor benim için.

    daha oyunun mizahına bayıldığımı da söylemem gerek. npclerin tavırları, kendi aralarındaki diyalogları, çevreyle etkileşirken söyledikleri gibi muhteşem detaylarla da bezenmiş. popüler kültürdeki unsurları da eklemişler oyuna, örneğin: bir bölümde breaking bad'deki pizza sahnesindeki ikonik pizzayı detaylara sıkıştırmışlar, kontraktların isimleri popüler müzik isimlerine gönderme olarak yapılmış.

    özetle, bu oyunun geldiği noktanın hitman serisi için en iyi nokta olduğunu düşünüyorum.
  • ezbere yorumlar yapılan oyundur. hitman 1 ve 2 gayette hikayesi olan bir oyundur. tıpkı diğer hitman oyunları gibi eğer kolay modda oynamıyorsanız bam güm diye hedefleri öldürmek biraz zor. zira bir çatışmaya girdiğinizde oradan kurtulmanız pek kolay olmuyor, özellikle professional ve master zorluğunda oynuyorsanız.

    geçmiş hitman serilerine göre yavan mı? evet fakat yine de kendine has bir tarzı olduğu şüphesiz bir gerçek. oyun maalesef çok kısa ama yine de gayet iyi bir şekilde hazırlanmış durumda. hitman 1 ile 2 arasında kıyaslarsak 2 hikaye dışında yenilik barındırmıyor. hikaye çok derin değil ama yine de oyuncuya bir şeyler anlatabiliyor. özellikle diana burnwood & shadow client & constant & 47 arasındaki bağlantı noktaları güzel serpiştirilmiş.

    bunun yanı sıra 14 günlük limitli süre şeklinde event gelmiştir. event sean bean'ın canlandırdığı the undying lakaplı hedefi öldürmek. bu eventı sadece bir kere oynayabiliyorsunuz. eğer ölürseniz tekrar oynayamıyorsunuz. save özelliği yok. tek hakkınız var.

    the undying daha önce ica tarafından defalarca öldürülmüş -daha doğrusu öyle sanılmış- ve ölümden tekrar tekrar dönmüştür. bir türlü öldürülemeyen bu hedef için bu sefer 47 görevlendirilmiştir.

    komik bir anekdot ise sean bean çoğu dizi ve filmde ölen bir abimiz. bu oyunda ise adamın lakabı the undying. röportajda da kendisi bu noktaya parmak basıyor.

    "aslında çok ölüyorum da neyse" demişti.
hesabın var mı? giriş yap