• genetik olup, ozellikle sinir hucrelerinin birbirine yakin olmasiyla dogrudan alakali bir konudur. noronlar arasindaki sinaps denen bosluklar, iletinin tasinmasini yavaslatir. sinaps araligi ne kadar dar ise, iletim hizi, dolayisiyla algilama ve tepki hizi da o kadar yuksek olacaktir. konunun derin teferruatlari olsa da, en basit haliyle bu sekilde aciklanabilir.

    benimse, en sevdigim ozelliklerimden biridir. bununla ilgili sadece iki konudan muzdaribim. bazi konulari etrafimdakilere bilale anlatir gibi anlatmak zorunda kaliyorum. veyahut o kadar hizli dusunuyorum ki, cok kisa surede kafamin icinde fazlaca cikti olusmasina bagli olarak, nadiren de olsa, konusmaya veya yazmaya nereden baslayacagimi dusunmek daha fazla vakit aliyor. basima gelmese de, dusunme hiziyla paralel olarak, diksiyon problemi de siklikla karsilaslan bir sonucu olabiliyor bu durumun.
  • hızlı düşünmek ve hızlı hareket etmek bazı zamanlarda hata yapma oranını artırsa da sizinle aynı hızda olmayan insanlarla çevrili bir yerde çalışıyorsanız sorun yaratabilmektedir.
  • iyi yönleri olmasıyla beraber kötü yönleri de oldukça fazladır. zeka, akıl, empati ve sağduyu ile yan yana olmalıdır, aksi takdirde sıkıntıdır. aşağıda kendi tecrübelerimi paylaşmak istedim.

    iyi yanları
    - karşınızdakini kolayca anlarsınız
    - problemlere hızlıca çözüm bulursunuz
    - analiz yeteneğiniz yüksektir
    - çoğu konuda zaman kazandırır
    - çaresizlik hissini azaltır

    kötü tarafları
    - yazma hızınız asla düşünme hızınıza yetişemez bu sebeple ya kelime atlarsınız ya da başka dil bilgisi hataları yaparsınız. aynı durum konulma için de geçerlidir.
    - birisini dinlerken sözünü bitirmesi için kendinizi sakinleştirmeye çalışırken bulabilirsiniz
    - konuşurken bazı detayları atlayabilirsiniz çünkü çoktan o konu düşünülmüş çözülmüştür ve anlatmaya gerek görülmez
    - kolay sıkılabilirsiniz
    - bir şeyin anlamsız şekilde uzaması darlar (ki genelde öyle olur)

    to be continued ...
  • kimi dem yavaş düşünenler tarafından yadırganan, düşünenin yüzeysel geçişleri itibarı ile sağlam duruş sergilemek için tekrarlanması gerekli aktivite.

    bir de hızlı yapmak var. kimi insanların düşü hızlı kası yavaş olabiliyor. kası hızlı olan insanlardan düşünü hızlandırmasını kimse beklemiyor.

    hızlı girizini görüp hızla yapmak vesair gibi meselelerle düşünmeyi örtüştürmek hem yanlış, hem de hızlı düşünmeyle örtüşmeyen bir davranış.

    lakin bir de hızlı okuma var, kursları filan var bunların, belki alakalıdır, bak bir sözlük.
  • (bkz: hakem)
  • hizli kufretmek icin onkosuldur.
  • ayn zmanda hzlı harket edemyorsanz sıkntı yaratbileneylem.
  • hızlı düşündükten sonra aksiyon da aynı hızla olmuyorsa işe yaramadığı gibi tehlikeli de olabilir. caddeden geçmek için aniden manevra yapan birey arabanın geldiğini görmesine ve geri çekilmesi gerektiğini bilmesine rağmen hala ileri adımlar atabiliyor sonra.

    ya da aklınızdan çok hızlı geçenleri dile getirmeye çalışırken "şimdi alıp, çikolata gelicem" gibi hiç de manidar olmayan cümlelere sebebiyet verebiliyor.

    bir de psikolojide rash act symptom diye geçen (geçmiyorsa da artık böyle geçsin) gelen fikrin, diğer gelen bir fikirle sindirilmesi vardır ki tipik rahatsız insan modelini oluşturursunuz. 5 sn. içinde gerçekleşen şu sıralama izleyene hiç de normal insan modeli çizmez: "önce gidip bi çay alayım" (kalkılır), "ama önce şu yazıyı bitirim" (oturulur), "şu el kremini..." (kreme yönelinir), "ama şimdi yapış yapış..." (geri çekilinir), "çiçeğe su dökeyim kurumuş" (suya yönelinir), "su bitmiş getireyim" (kalkılır), "ama yazı" (geri oturulur), "gitmeyim telefonla isteyim" (telefona yönlenilir), "elimi de yıkamam gerek" (kalkılır)...

    özetle: doğru reaksiyon, doğru ifade, doğru sıralama
  • hızlı düşünen bir insan değilim. bunun çok olumsuz yanlarını gördüm. özellikle tartışma anlarında. bir soru sorulduğunda ya da lazım olduğunda aklıma gelmeyen bir dünya şey iş işten geçtikten sonra aklıma gelir. benim beyin de benim gibi hantal ve eringeç ayrıca tek çekirdek olduğu için aynı anda birden fazla işi yapamıyor. yapabilecek durumda ise bile sona yaparız kafasında takılıyor. birsinin ismi lazım olduğunda beynime soruyorum bunun ismi neydi diye, arşive bakmam lazım uzun iş bugün git yarın gel diyen devlet memuru gibi .gerçekten de bazen yarın hatırlıyor. çoğu zamanda hiç hatırlamıyor. hafızam dolmuş çünkü benim. bir bilgiyi eklemek için başka bir bilgiliyi silmek gerekiyor. beynim kullanmadığım bilgileri hemen siliyor. mesela sadece düğünden düğüne gördüğüm akrabalar var. düğünden sonra hayatımda hiç görmediğim sadece düğün zamanı karşıma çıkan insanlar. onların hepsi beni tanırken ben onların hiç birisinin ismini hatırlamıyorum. birisine soruyorum bunun adı neydi diye. atıyorum annemin dayısının oğlu süleyman. o anda öğreniyorum. beyin bunu kısa süreli belleğe atıyor sonra kontrol ederim diye. 2 gün sonra bakıyor bellekte süleyman diye biri var. kim lan bu diyor. düğünde görmüştüm. bunun annesinin dayısının oğlu diyor. o kim yav ne gereksiz birisi, bir daha göreceğimiz bile belli değil boşuna yer kaplamasın sil sil sil sil komple adını, suratını, akrabalık derecesini sil sil sil .
  • çok isterdim, keşke hızlı düşünen bir insan olabilseydim, imreniyorum bu tip insanlara. 360 derece düşüneyim derken epey zaman kaybı oluyor, derin düşünelim derken çok zaman geçiyor maalesef
hesabın var mı? giriş yap