• ingilizlerin gunluk konusma dilinde atm'lere verdigi ad.
  • acikhavada protector oncesi ciktiklari konserde performanslarini sound check sandigimiz, turkiyenin ilklerinden. vokalist 10-15 dakka boyunca yuzu davulcuya donuk bicimde bogurdu. biz de ne zaman basliyacaklar falan filan derken adam tesekkur edip sahneden inmez mi!?
  • ing. sokak büfesi.
  • gerci a hole in the wall basliginda az cok incelenmis deyimdir; lakin deyimin basinda "a" olmasi icap etmez illa ki. hatta benim denk geldigim uzere cogu kez direkt olarak "hole in the wall" olarak gecer. salas, ucuz, dokuntu mekanlar icin kullanilir. ornegin san francisco'da ilk bakista aciyacaginiz, "ah yazik adamcagizlar kucucuk restoran acmislar, kit kanaat geciniyorlardir. dokuluyo zaten, su hale bak..." diye icinizden gecireceginiz restoranlarin kol gibi fiyatlari olmasi, ne bileyim zagat rated olmasi hic de gorulmeyen bir sey degildir. gerci umulmadik derecede guzel seyler yiyebilirsiniz boyle mekanlarda cogu kez. e tabii, bizde de oyle degil mi guzel kardesim? ara sokakta, kucucuk, fakirhane dukkanda yedigin bir kofte, bir kurufasulye-pilav, efendime soyleyeyim bir doner dunyanin en lezzetli seylerinden birkaci degildir de nedir?
  • 1988’de istanbul’da karikatürist bülent benli tarafından bir grindcore topluluğu olarak kuruldu.

    bülent bir gün, yine karikatürist olan arkadaşı kemal aratan’a küfür ederken topluluğun adını buldu.

    ülkemize gelen pungent stent ve protector’la aynı sahneleri paylaştı.

    topluluğun “leach” (1993) adlı bir demosu vardır.
  • sliema, malta'da 1922 yılında kurulmuş olan, kendi birasını da üreten bir café-pup.

    aslen ahır olarak kullanılırken, küçük bir pencereden ayak üstü, doğrudan fıçıdan kadehe şarap servisi yapan bir büfeye, ardından malta uçuşlarında geceleyen pilotların devam ettiği bir pup'a ve sonrasında bugünkü haline evrilen, sliema sahildeki kokoş cafelere alternatif, bazı akşamlar canlı müzik de olan, ufacık* olmasına rağmen rahat ve sevimli mekan.

    resmi siteleri

    edit: barın sitesindeki tarihçede bahsedilen "duvardaki delik" ile ilgili instagram'da bir paylaşım denk gelince entry'e eklemek yerinde olur diye düşündüm. gözünde canlandırmak isteyenler için görsel.
  • moses gun collective'in son zamanlarda kulağımda dönüp duran şarkısı.
  • aynı zamanda the secret life of the american teenager dördüncü sezon beşinci bölümünün adı.
  • henry purcellin abdelazer suitindeki dokuz besteden biri.
hesabın var mı? giriş yap