69 entry daha
  • hep "iki kamyon domates veriyosun bi ayfon alamıyosun" örneği verilmesinin ne denli yanlış olduğunun, tarımın kendisinin sanayileşmenin veya zenginleşmenin önündeki en büyük engel olduğu algısının ne denli yanlış olduğunu, gelişmiş ülkelerin özellikle kendi tarımlarını koruyup teşvik etmelerinin ne denli doğru bir hareket olduğunu gösteren haberdir.
  • 6 milyar euro için sağa sola posta koyduğumuz hatırlayarak, ağlayarak okuduğum gerçek.
  • hollanda'nın yüzölçümü ve nüfusuna bakınca sanki kıç kadarcık yerde 20 milyona yakın insan yaşıyor gibi gözüküyor ve insan istanbul gibi bir manzara bekliyor ama söylenenlere göre ülkenin her yeri tarlalarla, ormanlarla ve doğal alanlarla doluymuş. adamlar gerçekten minimalist bir ülke kurmuşlar ve küçücük toprak parçasıyla hem tüm vatandaşlarını doyuruyorlar, hem de diğer ülkelere tarım ihracatı yapıyorlar. normalde bu büyüklükte ve bu nüfusa sahip bir ülkenin kendi kendine yetebilmesi bile bir başarıyken adamlar bir de ihracat yapmışlar. helal olsun.

    bu arada herkes "türkiye tarım ülkesi olmalı" diyor ve herkes bu fikre katılıyor da kimse elini taşın altına koymuyor. herkes "ben ne yapacam, başkaları tarım yapsın" diyor. bir tek plazadaki ofisinizde mutsuz olduğunuzda "keşke köye taşınıp tarım yapsam" diye kafanızdan geçiriyorsunuz ama 2 dakika sonra yeniden "şehirli hayatın" büyüsüne ve konforuna kapılıp vazgeçiyorsunuz.
  • economie is zeer goed
  • bu konuda sorgulanması gereken türkiyede devlet üniversitelerinin neredeyse tamamında ziraat fakültesi varken bunların ne boka yaradıkları. bu fakültelere muhtemelen devlet belli bir ödenek veriyo ama hiçbir katkı sağladıkları yok. tarım ve hayvancılıkta ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz üstüne tohumu da dışarıdan ithal ediyoruz. zaten üniversitelerde ziraat fakültesi öğrenci profili çok düşük. üstüne fakültedeki akademisyenlerin bilimle uğraşmaktan çok siyasetle uğraştıklarını düşününce tarım ve hayvancılıkta bir adım bile ileri gidemeyeceğimiz aşikar.
  • bu ihracatın nedeni hollandada köylü milletin efendisi olduğundandır.
  • bu konuda her zaman ornek gosterılmesı gereken bır ulkedır ustelık kendı ulkemızın toprakları daha verımlı ıken daha zengın bır ıklım ve toprak yapısı barındırırken endemık bıtkı turunde ıse sadece ulkemız avrupanın 3 katı fazla endemık bıtkı ve aynı anda 4 mevsımı yasarken bu kadar vahım bı duruma acaba naasıl sokabıldık bu cografyayı...
  • ortalama olarak dünyanın en multilingual insanlarını barındıran , eğitim, bilim ve sanatın baş tacı edildiği, kişilerin bırak kılık kıyafeti, cinsel yönelimlerinin kendilerinden başka kimseleri ilgilendirmediği, aptallık ve cehaletin kutsanmadığı, kitlelerin üç-beş yüzyıl öncesine öykünmeyi siksen anlayamayacakları bir ülkenin eşyanın tabiatı gereği elde ettiği başarıdır.
  • bununla ilgili bir belgesel seyrettim aklınız durur. çiftçilerin 10 yıl sonra hangi tarlaya ne ekeceği belli. bir çiftçi 5 yıl sonra bir tarlasında lale yerine başka bir şey ekmek için müracaat ediyor ve izin alamıyor. çünkü o üretim planlanmış. ekmek istersen bir sorun yok ama o ürün için destek ve pazar garantisini vermiyor devlet.

    avrupa birliği içinde yetiştirilen en son domates bitmeden asla bir ihracat yapılmıyor. her şey o son domatese kadar planlı bizde buğday için 15 gün çalışıp 350 gün yatmak tarım sayılıyor. yıllardır oy deposu saydıkları yerlere dünya bankası fonlarından doğrudan destek adında bir ucube yaratıp tembelliği meslek haline getirdiler. çünkü sağcı mütahit kafaların 60 yıldır söylediği gibi ''bize plan değil pilav lazım''
  • hollanda'nın 94 milyar € tarım ihracatı yapması karşısında savunabileceğimiz tek şey, hollanda lalelerinin meşhur olmasına sebebiyet veren olayın 16. yy'da kanuni tarafından gönderilen laleler olması.
    (bkz: lale)
22 entry daha
hesabın var mı? giriş yap