• çok başarılı bir dönem dizisi olacakken gereksiz cinsellik ile kendini basitleştirmiş mini dizi.

    izlenmez mi? izlenir. açıkcası 3 günde 7 bölümü bitirdim. zamanınız varsa 1 günde bile bitirebilirsiniz. konu çok hızlı akıyor, izlemesi çok kolay bir dizi.
  • terzi yamağı piyasayı anlatırken böyle şeyler söylediğinde sarhoş olduğu için uyduruyor zannetmiştim.
    adam resmen her şeyi anlatmış.
    türkiye'de de olaylar böyle gelisiyormus arkadaşlar.en azından eskiden böyleymiş.
    şimdi yakışıklı/güzel ama yeteneksiz tiplerin nasıl oralarda olduğunu anladık sanıyorum.kapiş.
  • konuya doğrudan giren diğer ryan murphy yapımlarına kıyasla, kurulan o hayale bizi alıştırmak istercesine ağır ağır adımlarla açılıyor hollywood. ilk birkaç bölüm, izleyiciye bu diyarı tanıtmakla geçiyor: büyük stüdyoların arkasındaki kırılgan güçler, insanı yerinden yurdundan eden kocaman umutlar, evdeki hesaba uymayan planlar, acımasız kurallar, daha da acımasız kararlar, kendini yineleyen rekabetler ve çaresizlikler. altın çağının tam ortasında olan 1940’lar hollywood’unda her şey yerli yerinde…

    yıllar içerisinde ryan murphy’nin politikliği üzerinden izleyici ve eleştirmenler ikiye ayrıldı: melodram ögelerle anlattığı meselelerin içini boşalttığını savunanlar ve ne olursa olsun, toplumda görülmeyeni televizyona taşıdığı için alkışı hak ettiğini söyleyenler… (ben galiba ikinci taraftayım.)

    hollywood da benzer tartışmalarla karşılandı. masalsı atmosferinin ırkçılık, kadın-erkek eşitliği, lgbtiq+ hakları gibi konularda yüzeysel kaldığını söyleyenler oldu mesela. evet, anlatılanların hiçbiri gerçekçi değil ama yüzeysel olup olmadığı kısmı üzerine ayrıca kafa patlatmak gerekir. hikayenin anlatıldığı dönemin üzerinden neredeyse 80 küsur sene geçmiş olsa da hollywood’un hâlâ aynı konularda benzer şekilde çuvallamaya devam ediyor olması ve dizinin bunun herkesin yüzüne çarpıyor olması bile yeterli bir mesaj. tüm bunları mutlu sonla biten bir masal gibi bize sunması ise yüzeysellikten ziyade, ”gerçek olamayacak kadar güzel bir hayal” kurduğumuzu hatırlatmak için. dizide çekmek için büyük emek döktükleri meg adlı o filmin başarısı, hollywood’u aşkın bir başarı; dünyanın çok daha iyi bir yer olabileceğine dair umutlar yeşertmek isteyen bir zafer.

    dizi hakkında bir incelemeye buradan ulaşmak mümkün.
  • oyunculari, özellikle yaşlı cast i (avis, dick, ernie, ellen) mü-kem-mel. resmen döktürmüşler.
    harika bir dönem dizisi olduğunu düşünüyorum. gerek çekimler, renkler gerek verdikleri mesaj harikaydı. “her yerde eşcinsellik görmekten bıktık, netflix hep aynısını yapıyo yeeaaa” diye ağlayan insanların beğenmeyeceği bir dizi olmuş çünkü resmen onların eski dönemdeki hallerini göstermişler, insanlara neler çektirdiklerini.
    duyguları çok iyi yansıtan bir diziydi. konu da akıcıydı, sıkmadı.
    beni mutluluktan ağlatan sahneler de oldu.
    izlemeyi düşünüyorsanız tereddüt etmeyiniz.
  • jim parsons’ın sinir bozucu derecede iyi oynadığı dizi.
  • --- spoiler ---

    think about it - what it might mean to a little black girl living in a shanty where she's told she's free, but really, her life is no better than that of her grandparents.

    --- spoiler ---
  • en başından bu dizi neden mini-seri olarak planlanmış, izlerken onu düşündüm durdum! projeye güvenmediler mi acaba desek..? değil; alternatif bir “o dönem” bakışıyla, finaldeki yavanlık hariç taş gibi bir yapım konmuş ortaya.

    7 bölümde geçen 1 senelik dönem, pek ala 2-3 sezon olarak yazılabilirmiş. ve eldeki böyle bir potansiyelin etkisiyle de, holivut’un en karanlık dönemi sayılan mccarthy’in kara listelerinin-cadı avcılığının yapıldığı 50’lerin ortasına kadar sezonlarca sürecek -ryan murphy’in kendi bakışından gördüğü- bir harikalar diyarı hikayesi ortaya çıkabilirmiş!

    şu haliyle; o dönemin holivut sinemasına sevenler için bir parmak bal etkisi yaratıyor mini-seri.

    o renkler-takım elbiseler-kıyafetler-arabalar-cafeler/mekanlar...tatlı bir dönemmiş resmen 40’lar/50’ler.
  • süper bir dönem dizisiydi. karakterler özellikle çok başarılıydı. avis'e bayıldım. ilham oldu bana hatta.
    aşırı derecede cinsellik ön plana alınmış ama. izlerken ay yeter artık sadede gel dedirtti. onun dışında görüntüler çok başarılıydı. kostümler özellikle. 7 bölümcük olduğu için izlenebilir.
  • beklentiyi karşılayan netflix yapımı. tek kelimeyle müko.

    queer yapımlar arasına rahatlıkla alınabilir. ilk başta konu, bir avuç gencin ünlü olma serüveni gibi kişiler arasında ilerlese de 3.-4. bölümde anlaşılıyor ki toplumsal konulara eğilen, halkta farkındalık yaratmak isteyen eylemlere ve fikirlere sahip bir avuç kişinin hikayesi. ayrıca güldüğüm pek çok sahnesi var. ışık kullanımı tam anlamıyla 'hollywoodream' i anlatan yapaylıkta ki bu da ilk başta söz edilen bir avuç gencin ulaşmak istediği hollywood'u işaret ediyor. vivien leigh, eleanor roosevelt, hattie mcdainel gibi ünlülerin de temsil edildiği dizi epey başarılı. henry wilson ve ernie west ise favorim. keyifle izlenir.
  • paralel evren biraz fazla abartılmamış mı? camille washington'ı al, gerisi fazla seks :(
hesabın var mı? giriş yap