• 'duru'.. dupduru.. insanın yüreğinde çalan opeth şarkısı..

    daha önce yapılan türkçe çevirisinde şarkının orijinali ile tam uyumlu olmayan kısımlar bulunması sebebiyle,
    bir de ben elimden geldigince türkçe'ye de çevireyim tam olsun :

    penceremin yanında, köşede
    yapayalniz bir fotoğraf asılı..
    bir sebebi yok
    asla farketmeyişimin
    beni alıkoyabilecek bir anıyı..

    bir yara var her daim kanayan
    ve her zaman yürüdüğüm bir yol.
    ve biliyorum, buraya asla geri dönmeyeceksin..

    birbiri ardına günler geçirdim hiç konuşmadan
    sessizlikte bir rahatlık var..
    öyle alıştım ki tüm hırsımı kaybetmeye
    kalanları bir arada tutma mücadelesindeyim..

    bir defa parçalanınca, geriye kalan sadece duman
    gözlerimi köreltircesine yakıp
    gerçekte ne olduğunu gizleyerek
    karanlığı zorla içime katan..
  • in the corner beside my window
    there hangs a lonely photograph
    there is no reason
    i'd never notice a memory that could hold me back

    there is a wound that's always bleeding
    there is a road i'm always walking
    and i know you'll never return to this place

    gone through days without talking
    there is a comfort in silence
    so used to losing all ambition
    and struggling to maintain what's left

    and once undone, there is only smoke
    burning in my eyes to blind
    to cover up what really happened
    and force the darkness unto me

    seklinde sözleri olan, ciddi anlamda beğendiğimiz şarkıdır.
  • penceremin köşesine
    fotoğrafını koydum
    nerden bilebilirdim
    hatıraların beni böyle alıp götüreceğini

    bu yara hep kanayacak
    bu yollar hep yürünecek
    ama sen bir daha geri dönmeyeceksin

    günler geçip gidiyor
    dinginlikte buluyorum kendimi
    ama o kadar alışmışım ki hevesimi yitirmeye
    benden arta kalanları bile
    elimde tutamıyorum artık

    bu yara hep kanayacak
    bu yollar hep yürünecek
    ama sen bir daha geri dönmeyeceksin

    şu duman var ya, sis
    yakıp kör eden gözlerimi
    gerçekte neler olduğunu unutturuyor
    ve karanlıklara çekiyor beni
  • 2010 tarihli royal albert hall konserindeki, gitar solosu eklenmiş canlı versiyonu dinlenmeden geçilmemesi gereken harika opeth eseri. "this is one of my personel favorites" diyerek başlar söze akerfeldt ve gerisi gelir...

    https://www.youtube.com/watch?v=tb8odzk2djk
  • insanı durduk yerde bunalıma sokan şarkılardan. http://fizy.com/#s/1lv1kj

    "and i know, you'll never return to this place..."
  • bu şarkının gerçek ruhunu bassın ritmi taşır. bir diğeri için :
    (bkz: in my time of need)
  • -özellikle- bu şarkıyı her dinlediğimde, bu adamların black metal değil de arabesk yaptıklarını düşünüyorum. metalsiz.
  • there is a wound that's always bleeding
    there is a road i'm always walking
    and i know you'll never return to this place

    sözleri ile insanın tüm yaşama sevincini elinden alan şarkı.
  • garip bir çelişkiye sahip şarkı. sözler umutsuzluğu aşılarken müziğinde umudu buluyorsunuz. sanırım "ben bi bok yedim ama her zaman bi umut vardır" temalı parça.

    (bkz: ben bir bok yedim)
  • eternal sunshine of the spotless mind izlerken* sözlükte entry'sine rastlayıp kafamda çalmaya başlayan, filme tuz biber olan duygu yüklü opeth şarkısı...
hesabın var mı? giriş yap