• iki gündür çeşitli forum sitelerinde dolaşıyorum, okumadığım yorum kalmadı nerdeyse ve sonunda karar verdim ki alüminyum nasıl yazılıyor bilen yok, bana bunu öğretmiş telefondur.
  • yaklaşık 2 hafta önce, uzun araştırmalar sonucu bir tane edindiğim ve kendisinden hayvan gibi mutlu olduğum, 2008 şubatından bu yana kullandığım 5. akıllı telefonum.

    şahsen bu cihazı almadan evvel 3 lider marka ve bunların 3 amiral gemisi arasında kalmış ve htc'ye hiç fırsat vermemiştim. bunlardan ilki apple fenomeni iphone 5'di.

    ram hızında one'ın iphone 5'i ikiye katlaması, iphone'un yediği ilk darbe oldu. tekrar baktığımda ise iphone 5'in 1200 mhz çift çekirdekli işlemcisinin karşısında, 4 çekirdekli 1700 mhz snapdragon 600 işlemcisiyle aslanlar gibi dikiliyordu htc'nin bu yakışıklı cihazı. dedim "belki iphone ekran çözünürlüğü konusunda tokatlıyordur" ama htc one, neredeyse 3'e katladığı ekran çözünürlüğüyle de iphone 5'in eline baya veriyordu. iphone'un ips led ekranı, htc'nin ise super lcd3 ekranları arasında ölümcül bir fark olmaması ise iphone'un öne geçtiği ender detaylardan biriydi.

    he pardon, bir de 112 gr'lık ağırlığı. htc one 0.7" daha büyük olduğu için 31 gr. daha ağır iphone 5'e göre. 7.6 mm'lik iphone 5'in kalınlığının yanında 9.3 mm'lik htc, rakamlar nezdinde biraz takoz izlenimi uyandırsa da, hafif bombeli kasası sayesinde bu dezavantajı da kendine çevirmeyi biliyor. cihazın arkası şişkin ama kasanın yan tarafları iphone 5'ten fazlasıyla ince. bu da onu rakam olarak değil ama kullanım esnasında daha zarif kılmasına yetiyor da artıyor bile.

    tabii ki iphone'un, diğer tüm akıllı telefonlardan yemeye mahkum olduğu son gol de, bu tercihin elimine olmasının en büyük nedenlerden biri olarak kendini gösterdi. bu ne mi? iphone kullanıcılarının hepsinin çok yakından bildiği, "göt cebinde şarj aletiyle gezme mecburiyeti". diyalize bağlı böbrek hastası gibi alet resmen. "3g'yi kapat, parlaklığı kıs" derken, alet oluyor 3310. htc, katır gibi pil ömrüyle telefonunuzu gün boyu keyifle kullanabilme imkanı sağlıyor -ki bu "gün"den kastetiğim şey 6-7 saat değil. insani bir kullanımla çok net 14-15 saat götürüyor. şöyle örnek vereyim, sabah 10'daki jüriye beraber geldiğim bütün arkadaşlarımın şarjı, akşam saat 5-6 gibi pert oldu. bense o gece eve 22:30'da geldiğimde %20 şarjım vardı.

    aşağıdaki link, bugünkü kullanımıma ait.
    çok abanmadım, çok da başıboş bırakmadım telefonu.

    pil ömrü: http://oi41.tinypic.com/2i0xeo2.jpg

    apple'ın her zaman vaad ettiği ev ekmeğini yıllardır hamuduyla yuttuğu en önemli konu, insanların "apple kullanıyorum" derken hissettiğiydi. ilk çıkan iphone'u daha türkiye'ye gelmeden 2008 şubat ayında edinmiş ve 2.5 sene kullanmış biri olarak bunu söylüyorum. sonrasında da iphone 3g ve 4s kullandım. araya 2 ay blackberry 9000 bold soktum sadece. yaklaşık olarak 5.5 senedir iphone kullanıcısıydım, düşün. ama artık iphone kullanmanın bir ayrıcalığı yok. sahip olduğum telefonu, gönül rahatlığıyla tecrübe edemeyecek ve kullanamayacaksam, sikerim öyle ayrıcalığı afedersin.

    apple'ın, akıllı telefon segmentinde önde olduğu bir diğer konu da hardware olarak çocuğu baya koymuş olmasıydı. gel gelelim htc one, iphone'un bu hegamonyasının da epey bir önüne geçmiş durumda. telefonu kurcalaması için verdiğim kimse "abi bu ne ya, iphone daha okkalı duruyor elde" demedi. aksine iphone 5'in o sik gibi uzun, abuk subuk ve oransız ekranından sonra 4.9"lik ve mantıklı oranlardaki ekranına ve elde duruşuna aşık oldu.

    iphone 5 için söyleyeceklerim bu kadar.
    elendiği konusunda sanırım hemfikiriz.

    .

    gelelim sony xperia z'ye.

    yılların elektronik ürün üreticisi sony'nin, şu ana kadar çıkardığı en iyi akıllı telefon. uzun ömürlü, tamamiyle cam kasası, su ve toz geçirme riskini diğer akıllı telefonlara nazaran daha aza indirgemiş -fakat kesinlikle sıfıra değil- tasarımıyla iddialı bir cihaz. boy ve en olarak htc one'a göre daha kaba fakat kalınlığa geldiğimizde 7.9 mm ile htc'den daha ince olduğunu düşündürüyor. almaya gittiğim dükkanda ikisi de vardı ve gidene kadar ikisine de eşit uzaklıktaydım. one'ın yukarıda bahsettiğim bombeli kasası, bu karşılaştırmada da çatala takıyordu golünü. htc one, kesinlikle incecik bir cihaz izlenimi uyandırıyor, xperia z'nin o kaba duruşuna karşın daha zarif bir görüntü çiziyor. kasasının arkasındaki bu atraksiyonla ise bu bahsettiğim üç modele göre de çok daha ergonomik.

    xperia z'nin kamerası 13 mp. htc one'ınki de 4 ultrapixel. su altında çok başarılı bir şekilde çekim yapabilen z, kamera konusunda bir nebze çakıyor htc one'a. 5"lik bir ekrana sahip olan xperia, ekran boyutları konusunda da 0.3"lik bir farkla önde. fakat htc one yine geriye düştüğü bir kıyaslamada, öne geçme sayısını 90+3'te rakip ağlara göndermeyi de biliyor ve inç başına düşen piksel sayısında rakibine 469 ppi'lık ekranıyla, 441 ppi'lık xperia'yı geride bırakıyor. bu aradaki fark, 0.3" daha ufak bir ekranda %6 oranında bir ekran ve yazı keskinliğine işaret ediyor. zaten kamera konusunda da, ultrapixel teknolojisi sayesinde rakibinden 8 mp değil, hemen hemen 2-3 mp uzakta duruyor htc one.

    xperia z'nin snapdragon krait 4 çekirdekli 1500 mhz işlemcisinden ise, snapdragon 600 teknolojisi ve çekirdek başına 200 mhz'lik fark sayesinde de önde htc one. 3 gr. daha hafif olan htc one, konuşma süresinde rakibinden %30 daha iyi olmasına rağmen, işlemcisi daha kuvvetli olduğu için bekleme süresinde ise %10'luk bir oranla geriye düşüyor. dahili hafıza konusunda ise xperia z'nin hafızası sd card yardımıyla genişletilebiliyor ve 32 gb'a yükseltilebiliyor. fakat htc one'ın zaten 32 gb olan hafızasının yanısıra 64 gb'lık modeli de mevcut. htc'nin zaten önde olduğu, gereksiz bir ayrıntıydı ama vermek istedim.

    her ne kadar yılların verdiği tecrübe vesaire işin içine girse dahi, sağ elime htc one, sol elime xperia z almış ve iki telefonu da aynı anda tecrübe etmiş biri olarak, oyumu ve paramı htc one'dan yana kullanmıştım. bilmiyorum siz ne düşünürsünüz.

    "xperia z was eliminated."

    .

    sıradaki ve en kuvvetli rakip olan samsung galaxy s4'te ise işin rengi biraz değişiyor. güney kore menşeyli üretici samsung, sanırım apple'dan yediği milyardolarlık şepeşille ve "benim olacak akıllı telefon piyasası. bineceem üstüne vuracaam kırbacı vuracaam kırbacı" tutumu nedeniyle biraz agresif. 130 gr.'lık hafifliği adeta "5 inçlik ekranlı telefonu, göt kılınızdan daha hafif yapmasını biz çok iyi biliriz" dermişcesine. super amoled ekranıyla daha gerçekçi renkler sunuyor kullanıcısına. fakat inç başına düşen piksel -keslinklik- sayısında 469'a 441'lik bir farkla hala htc one'ın bir adım gerisinde kalmaya mahkum. kapladığı alan olarak ise htc one'dan 1 mm kısa, ve 1 mm de geniş. enteresan bir karar.

    telefon satın alırken "aman abi, kocaman alet. hafif olsun olabildiği kadar"cılardansanız, buyrun. samsung galaxy s4 sizin için inanılmaz uygun bir cihaz. bu noktaya kadar s4, daha naif bir kullanım deneyimiyle potansiyel kullanıcısını tavlayabilir. yukarıda bahsettiğim işin renginin biraz değişmesi de tam olarak bu.

    he ama dersen ki "elimde var mı yok mu belli olmayan bir cihaz kullanmak istemiyorum. 1600-2000 lira arası bir para sayacağım aletin de arka kapağı plastik olmayıversin amk", o zaman welcome to the htc side luke.

    şimdi diyeceksin ki muhtemelen "ulan htc sadece kasasıyla mı tokatlıyor s4'ü". tabii ki hayır. sahip olduğu lte 100mbps teknolojisiyle, s4'ün kullandığı hsdpa ile -ki kendisi 42mbps'lik bir veri aktarım hızına delalet- htc one veri aktarımı ve konuşma kalitesi konusunda 2.5 kat önde. exynos 5 octa 5410 quad-core 1.6 ghz cortex-a15 & quad-core 1.2 ghz cortex-a7 kullanan samsung'un amiral gemisi ise htc one'ın snapdragon 600 1700 mhz işlemcisinin önüne yine geçemiyor. pil ömrü konusunda ise 480 saate 370 saatlik bir farkla htc one yine, yine ve lanet olsun ki yine önde.

    aşağıdaki linkte de, yukarıda verdiğim kullanıma ait bugünkü detayları görebileceğiniz bir ekran görüntüsü bulunmakta. zoom yaparak çözünürlüğünü de check edebilmeniz mümkün. herhangi bir değişiklik yapmadan, olduğu gibi upload ettim.

    pil detay: http://oi40.tinypic.com/2s0g6fb.jpg

    .

    android ve ios farkına değinmedik, ona da girelim. evet, ios "user friendly" olduğunu iddia ettiği ve başarıyla gerçekleştirdiği sistem ve arayüzüyle her zaman gönlümü fethetmişti. hatta "abi diğer markalar da iyi de, menüleri böyle bi' garip geçiyor ya, iphone gibi smooth* bir akışa sahip değil". bok yemişim. son 1 yıldır fazlasıyla sahip artık. arayüzün tasarımı konusuna gelecek olursak; 9 senedir profesyonel olarak tasarımcılık yapıyorum reklam ajanslarında, estetik yönümün gelişkin olduğunu varsayarak konuşuyorum, şahsen beni tatmin etmeyen herhangi bir çiğliğine tanık olmadım android işletim sisteminin.

    arayüz: http://oi39.tinypic.com/vnnm93.jpg
    menü: http://oi40.tinypic.com/vg0r4o.jpg

    çünküüüğ çünküüğ, htc one, ürettği ve geliştirdiği htc sense arayüzüyle neredeyse kusursuz. "neredeyse"yi daha şairane olsun diye kullandım; kesinlikle kusursuz. apple'ın ios 7'yle birlikte sunduğunu sandığı işlevsellik -hani şu alttan çıkan dalga var ya, el feneri falan açabiliyorsun- olayının kralı htc sense'de mevcut. customize olayının dalağını yarabiliyorsunuz. kullanmak istediğiniz uygulamaları ana ekranınızda tutup, kullanmak istemediklerinizi "kaldırabiliyorsunuz". başka bir klasöre çöplük gibi doldurmadan ya da programı silmden.

    tabii ki bunun yanında htc sense arayüzü size widget olarak da birçok kullanım rahatlığı sunuyor.

    customize: http://oi39.tinypic.com/23uqziv.jpg

    bu kişiselleştirme seçenekleri sayesinde, kullanım alışkanlıklarınıza göre ana ekranınız ve onun peşinden gelen, ekleyip çıkarabileceğiniz yatay eksendeki 3 alanı, ihtiyaçlarınıza göre düzenleyebiliyorsunuz.

    sonuç olarak henüz iki hafta olmasına rağmen çok çok memnun olduğum cihazımı, ilgilenenlere en iyi ve keyifli şekilde anlatmaya çalıştım. umarım birilerinin kafalarındaki soru işaretlerine bir nebze ünlem olabilmişimdir.

    aklıma geldikçe ve yaşadıkça bu entry'i düzenlemeye devam edeceğim.

    .

    tükürdüğünü yalama edit'i: 4 ay kullanıp sattım. aleti "gün içinde bilgisayara bağlayayım da eve gidene kadar bitmesin yolda" diye şarjda bırakınca iphone gibi tepki vermiyor. pili sıçtı, anakart mı ne şişmiş bi' boklar olmuş. elden çıkarıp, üstüne para koyup sike sike -dünyanın bokunu attığım- iphone 5 aldım bir tane, 1 yıldır da kullanıyorum. kafa rahat amk.
  • ilk gün izlenimlerim (ilk kez bir android telefon kullanıyorum + donanımsal detaylara girmeden) :
    * çok hızlı
    * feedly ya da flipboard tarzı bir rss reader olayı default geliyor, ana ekranda kullanabiliyorsunuz
    * ilk kurulumda daha onceki telefonlarınızdan, mesela baska bir android ya da iphone cihazınızdan tüm içeriği alarak başlamak cok guzel. bunun icin bluetooth ya da bir backup dosyasını kullanabiliyor
    * medya (foto/video) konularında cok enteresan ve cok hoş özellikleri var, ardarda cekilebilen seri fotograflar, videodan istenmeyen öğenin cikartilması, bissuru hoş acaip şey. şurdan hepsinin kısa demoları görülebilir, ki görün
    * özellikle kurulum olmak üzere, web ile telefonu entegre etmek adında guzel fikirler oluşturulmuş ama biraz sıkıntıları var bu konunun
    * kulaklıksız olarak muzik calarken, yan yatırırsanız stereo ses veriyor :)
    * ekran goruntusu, kalitesi, ses kalitesi vs gibi standart şeyler oldukça iyi. wi-fi cekimi de cok iyi
    * dokunmatik ekran performansı cok iyi
    * herkesin tartıştığı foto kalitesi hakkında bişey demek istemiyorum, surekli profesyonel fotograf makinaları kullandığım icin bu telefonların fotoları bana hep compact makina kalitesinde geliyor. ama fena görünmüyor
    * çok yakışıklı
  • beni cep telefonlarından uzunca bir süre soğutan telefon.. o kadar memnunum ki yeni çıkan telefonların yüzüne bile bakmıyorum.
  • yaklaşık bir buçuk senedir kullandığım telefonum. telefonumu gerçekten çok severek aldım en başlarda her şey çok güzelken bir kaç ay sonra kamera pembeleşmesi sorunu olmaya başladı. bir çok entry de bahdedildiği gibi gece çekim yapmayı geçtim gün ışığında bile çekimi mümkün kılmayan bir görüntü.

    telefonumu yurt dışından aldığım için bu problem karşısında garantinin burada da geçerli olup olmayacağını bilemediğimden her hangi bir teşebbüste bulunmadım. meğersem ımeı numarasından her şey çıkıyormuş.
    sonraki dönemde ise benim telefonun başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi olayları başladı tabi ki. geçen sene korkuyla telefonu elimden fırlatınca ekranı paramparça oldu. telefonumu o dönemde hem maddi durumumdan hem de kullanacak başka bir telefonum olmadığından yaptırmadım. kırık ekranla yaklaşık 3 ay kadar kullandıktan sonra telefonumun sonunda dokunmatiği de bozuldu ve sonunda telefonsuz kaldım. almanya media markt' dan aldığım için oraya gittim telefonu yaptırmak için 20 gün kalacak sonra onay vereceksiniz ondan sonra eğer yapılması mümkünse yapılacak dediklerinde orada yaptırmaktan vazgeçtim. telefoncu olan bir tanıdığımıza verdik yaptırsın diye 3 günde geri gelecekti telefon orijinal ekran takılacak vs. telefon 3 gün sonra geldi ama değişen ekranla telefon arasında bariz bir açık var ve ben alttan telefonun parlayan ekranını görüyorum falan. geri gönderdim. birkaç gün sonra telefon daha iyi bir şekilde geldi ama yine de tatmin etmiyor. ben de zaten çok severek aldığım telefonumdan bir kere soğumuştum, haliyle boş verdim. öyle kullanmaya devam ediyorum telefonu. birkaç ay sonra telefonum suya düştü haliyle hiç bir şekilde çalışmıyor. arkadaşım pirince koy bak şu şöyle yapmış deyince yüreklendim. telefonu da attım bir kap pirincin içine ertesi akşam açtım telefon çalışıyor biraz ıslak olduğu belli yuvarlaklar var ekranda parlıyor ama telefon canavar başına ne gelirse gelsin işlevinden bir şey kaybetmiyor. bir kısmı açık ekranına, ortasında ıslanmanın verdiği parlaklığına, pembe kamerasına, defalarca asfaltları öpmesine rağmen benim işimi görüyor. yeni telefona para bayılmak zorunda değilim, bu beni biraz daha götürür kadrolu işim olunca alırım yenisini diyorum.

    bir ay kadar önce hayatta her şeyin üst üste geldiği bir dönemde arkadaşlarla hep gittiğimiz mekana gittik telefonun şarjı bitti kapandı verdim şarja takmaları için. gidiyim alayım dediğimde arkadaşlarımın beni durdurmasının üzerinden sadece 5 dakika geçmişti ki garsonlardan biri gelip htc one kimin diye sordu. meğer telefonu düşürmüşler zaten ayrık olan ekran kasadan ayrılmış geri takmışlar paramparça çalışmıyor. adamlar gidelim yenisini alalım biz karşılayacağız dediler de zaten yeterince hasarlı olan bir telefon için kalkıp yeni bir telefon aldırmanın alemi yok diye telefonu servise vermemizin yeterli olacağını söyledim. telefonu kvk' ya verdim 5 günde geri döndüler onayı verdim tamire aldılar. kamera pembeleşmesi sorunundan bahsettim ekran yapılınca telefon garanti dahiline girecek talebinizi oluşturuyoruz bu sorunu o şekilde çözebiliriz dediler. toplamda iki hafta süren servis süresinden sonra telefonum ilk aldığım gün gibi yepyeni ve pembeleşmeyen kamerayla geri döndü. ekran değişmiş telefon garanti dahiline girmiş kameranın bir parçası değiştirilmiş. başına o kadar iş geldi de bir şekilde sapasağlam telefon.
    evdekilere diyorum ilk mayışımdan kazandığımla almıştım helal para tabi*
    tabi işin şakası bu, adamlar hakkını verip üretmişler pürüzler olsa da telefon kalitesinden bir şey kaybetmiyor.
  • yıllardır kullanıcılarını orjinal tema ve menü ekranının o karanlık arkaplanina mecbur etmesine rağmen google play deki son güncelleme ile temalar uygulaması gelmiş ve kullanıcılarına sınırsız seçenek sunarak gönlümüzü bir kez daha fethetmiş telefon markasının amiral modelidir.
  • çok heveslenerek aldığım ancak beklentilerimin biraz altında kalan telefon. öncelikle olumlu taraflarından bahsedelim;

    - tasarım mükemmel, >1000 tl verdiğin bir telefon böyle bir şey olmalı zaten, ince, zarif, elitist tabiriyle premium bir havası var..

    - kamerası, düşük ışık koşullarında başarılı fotoğraflar çekiyor, tabi ki burdan zifiri karanlıkta dolunay fotoğrafı çekebileceğiniz gibi sonuçlar çıkartmamak lazım ancak gece performansı benim beklentilerimin üzerinde diyebilirim

    - zoe ve video highlights telefonun özgün içerik üretme konusunda rakiplerine göre bir adım öne geçmesini sağlıyor, hatta şunu söyleyeyim, önümüzdeki iphone'da kesin zoe benzeri bi şey olacak.. çünkü soc üzerinden uygulaması kolay ve oldukça tatminkar sonuçlar elde edilebiliyor

    - öndeki boomsound hoparlörler bugüne kadar bir telefondan duyup duyabileceğiniz en yüksek ve net sesi veriyor, kime dinlettiysem mest etti diyebilirim. rahatlıkla içip içip sevgilinin penceresi önüne gidip arif susam ya da lana del rey şarkısı açarak sevdiceğinize ve elli metre çapındaki herkese niyetinizi açık edebiliyorsunuz.

    şimdi buradan sonra olumsuz noktalara geçmeden önce şunu belirtmemde fayda var, öncelikle bu yukarıdaki dört madde telefonu tek başına aldırtmaya yeter.. bence htc one şu an alınabilecek en iyi smartphone'lardan biridir.

    ancak gelelim olumsuz kısımlara:

    - güncellemeler. öncelikle telefonun güncelleme mantığı ve htc'nin geçmiş performansı bu konuda zaten tatsız bir beklenti içerisine girmeme sebep oluyordu, ancak uzun uzadıya geciken ve geciken 4.2 güncellemesi bu konudaki görüşlerimi perçinledi. htc'nin güncelleme olayına yaklaşımını değiştirmesi lazım.. illa google ne yaptıysa yansıtmayabilirsin, ancak bu flagship denen bir telefon, yeri geldiğinde ayda bir, zoe'ye yeni efekt ekledim, blinkfeed'i sktir etme opsiyonu getirdim tarzı güncellemeler yayınlaman lazım. yerden göğe eleştirilen samsung bu konuda çok daha başarılı.

    - metalurjik ve tasarım problemleri. benim htc one ilk sıçışını arka kapaktaki beats audio yazısı silindiğinde* yapmıştı. ancak dr dre hayranı olmadığım için sallamamıştım. fakat bunu müteakip geçen hafta daha iki ayını yeni doldurmuşken, arkadaki gömülü htc plakasının h harfinin hiç bir sebep yokken düşmesi, ve beni facebook ulusalcısı gibi hissetiren tc harfleriyle bırakması son derece asap bozucu oldu.

    - 4.2'de büyük ölçüde düzeltildi ancak telefonun, illa ki sense de sense tutturması. başka bir launcher kullandığında, kamera vs gibi applerden desktopa düşerken senin launcher'a değil de htc sense'e düşmesi gibi, applevari asap bozucu hareketler.

    - ultrapixel olayı tam olmamış, öncelikle 4 mp fotolar maalesef detay açısından yeterli değil, olmalı aslında ancak değil, apple sağolsun çektiğimiz her fotoyu pinch zoom yaptığımız için bi detaylı foto hassasiyeti var. ayrıca iyi düşük ışık performansına karşı kameranın iyi ışıkta bazı problemleri var.. genelde overexposed fotolar çekiyor bol ışıkta..

    neyse özetle bence gayet iyi bir telefon ancak biraz daha çalışılması gereken yönler var. bir de htc'nin samsunga kafa atmak istiyorsa bunu android'in (ya da win8'in) apple'ı tarzı hareketlerle değil, tam tersine fonksiyonellik yönünde geliştirmeler yaparak elde etmesi gerektiğini düşünüyorum.
  • şarjının gitme süresi konusunda gün içerisinde yaptıklarımı ortalama söyleyebilirim.sabah 7 de telefonu şarjdan çıkarttıktan sonra:
    - 50 şer dk dan 4 bölüm dizi (güç tasarrufu kapalı iken)(her bölüm yaklaşık %6-7 şarj yiyor.
    -wi-fi ve mobil veri günün 3 te 1 i açık facebook vs internet
    -yaklaşık 2 saat oyun oynama
    -1 saat telefonla konuşma
    gece 23 civarı %15 şarj ile günü tamamlıyorum.
    şarjı konusunda bilgi vermiştir isteyenlere umarım.
  • ızlenimlerimi paylasmadan önce şunu belirteyim: uzun süre kullanıp etraflıca yorum yapmayip kullandıkça edit yapmayı veya gelen soruları tecrübe edip yorum yapmayı daha uygun gördüm bu arada entry yi de telefonundan giriyorum.

    telefonum 64 gb developer edition olup abd den 1200 tl ye aldım. bootloaderi bilmemneyi unlocked fakat o işlere henüz hic girmedim
    hayatımda iphone 4s kullandım daha önce kardeşinden benim değildi o da o yüzden kıyaslamaya giremiyecem.

    bahsedildiği gibi kamerasının ozellikle gece performansı cok iyi ama ben gündüz çekimlerine de hasta oldum. zoeyi etraflıca kullanmadım ama yüzeysel olarak yorum yaparsam kullanışlı

    herhangi duyma çekme sorunu, kasada delik-açıklık vs yok.

    hoparlörler bahsedildiği gibi dehşet. her yerde su ana kadar yarı seste takıldım.
    ekran uber ötesi güzel. pikselleri kesinlikle göremiyorsunuz. inanılmaz keskin. aydinlatmayi otomatik yapiyo. cok hassas sensöru var ve gündüz bile herşey rahat. isterseniz manuel oluyo tabi.

    sistemde hic donma kilitlenme olmadı ve herşey alabildiğine akıcı. 4.1.2 sürümü var su an ve herşey güncel.

    bayağı bir efekt var foto ve videolarda mutlaka birisi hoşunuza gidecektir. oldukça kaliteli işler çıkarmanız mümkün.
    telefon konuşmaları oldukça rahat ses iletimi açısından.zaten izin verelim de o güzel olsun.

    cok fazla uygulama yuklemedim ve prensip olarak cok fazla izin isteyen uygulamaları yuklemiyorum ama yuklediklerim arasında örneğin subway surfer oyununda filan donmadi takılmadi ve aşırı ısınmdı

    ısınma olayına gelirsek, su anda yaz aylarindayiz ve telefonu kapatinca bile sıcak yani. ama öyle bu ne lan böyle dedirtecek birşey olmadı.kışın daha normal olacağını düşünüyorum.

    ve tabii ki sarj. bu telefon , videonun, internetin veya oyunun bi başlayıp saatlerce dibine vurmuyosaniz sizi sabah evden çıkarıp akşam evinize geri sokar. sıfırdan yüze ortalama 3.5 saat civarında cikiyo sarj ve tam dolduktan sonra fisten çekerseniz battery sayacı sifirlaniyo. erken çekerseniz kaldığı yerden devam ediyo. hiçbir önlem almadım pili optimize etmek için. kendi icinde akıllı ol pili iyi kullan seçeneği aktif sadece. o haliyle bazen otomatik modda gündüz fazla geliyo ekran parlaklığı ,ben manuel yapıp kisiyorum duruma göre.

    ilk açtığımda kurulum yaptırıyor htc start sitesinden. telefonunuz bi kod veriyo o kodu nete yazıp size özel kurulum yapiyosunuz. ben yapamadım ilk başta ama gotunu başını kurcalayip yaptım.
    klavye seçenekleri var bayaa. klavyesine alışamadım henüz. ilk akıllı telefonum olmasından olabilir.

    su anda 64 gb nin 14 gb sı dolu. canim ne istiyorsa yaptım.bokunu cikartsam bile kalan 50 gb yeter bence. micro sd kart tartismasina biraz açıklık getirebilir bu durum.

    dizaynı da cok iyi kalite hissini doyasıya yasiyosunuz.

    64 gb htc one developer edition 650$, 16 gb galaxy s4 750$ idi abd de haziran-2013 itibariyla.

    su an aklıma gelenler bu kadar. bu aleti almak cok güzel oldu cok da güzel iyi oldu taam mi.

    tecrubeler sonrasi gelen edit:

    1- flaşsiz gece foto performansindan memnun degilim hem sandigimdan daha karanlik, hem de pembe gurultu var fotolarda. bircok manuel ayarla denemeler yaptim ama sonuc farkli degildi. ama flasla hicbir sorun yok cillop. bana gore gunduz video performansinda galaxy s4, gunduz foto çekiminde htc one önde, gece flasli cekimde basabaslar.

    1 numaraya edit: gece flaşsız çekimde benim htc de sorun var. ınternette de bu dertten muzdarip başka htc ler varmış. sanırım donanım değil yazılım sorunu. 2 kuzenime getirdiğim diğer htc lerde sorun yok çatır çutur mis gibi çekiyolar...ayrıca şu linkte pembeleşme sorununun 4.3 güncellemesiyle ortadan kalktığı söylenmiş. http://www.androidcanavari.net/…lemesi-dagitiliyor/

    2-alet ozellikle real racing 3 gibi oyunlar oynarken baya isiniyor. bu oldugunda 37 derecede izmir deydim, bu gozden kacmasin.ama sogukkende sicakkende stabilitede hic sapma olmadi. ornegin s4 sogukken kamerayi acsin diye 1 dakka bekledik. htc de hersey bastiginiz anda acilir ve calisir. abuk subuk uygulamalarda cokmeler oldu cok seyrek, ama akilli telefon zevkini asla baltalamadi. tabi bu telefonla degil uygulamalarla ilgili ayni zamanda. guncellemeler geldikce performans artacaktir.

    3-alakasiz olacak ama ben sadece galaxy s4 te oldugunu zannettigim, telefon gelince ters cevirdiginizde sessize alma ozelliginin htc one da da oldugunu gorunce sevindirik oldum.

    4-windows'tan sonra gördüğüm en çok güncelleme alan şey bu telefon oldu. android namına en son ne çıktıysa adeta nexus kullanıyormuşum gibi 15 gün içinde elime geçti.
  • telefonumun başından beri hoparlöründen (dışa ses verim ve konuşma esnasındaki performans) şüphe etmekteydim ve uzun uğraşlar sonucu (etrafımda benim dışımda htc one kullanıcısı olmadığı ve 35 günlük süreçte 3 farklı turkcell bayisine gidip açığını bulamadıktan sonra) açık bulduğum ilk htc one ile karşılaştırmasını yaptım. karşılaştırma sonucu anladım ki bana bildiğin bozuk telefon verilmiş. diğer htc one tabiri caizse yeri göğü inletirken benim telefon yanında (son ses açıkken) atlara fısıldayan adam gibi kaldı. çalınan şarkı, ayarlar her şey aynı.

    şimdi telefonu turkcell platinum servis ile geri yolladım ve özellikle değişim isteğimi belirttim ayrıca htc'ye de durumu bildirip arıza kaydı açtırarak değişim talebimi belirttim. iki taraftan da telefonun alındığı tarihin üzerinden 30 gün geçtiği için (30 sonrası geçen süre 4 gün) telefonun servise gireceği ve değişim yapılmama ihtimali (değişedebilir) olduğu belirtildi. bu süreçte kıyaslama yapabileceğimiz başka bir telefon bulamadığımı, kısıtlı boş vaktimde girdiğim 3-4 turkcell bayisinde de açık htc one bulamadığımı da ekleyerek durumu açıkça kendilerine anlatıp, bozuk telefon satıp sonra tamir edilmesinin kabul edilemez olduğunu üzerine basa basa söyledim.

    bu sebepten dolayı siz siz olun telefonu aldığınızda kasa ve ekran sonrası hoparlör performansını kontrol edin ve başka bir htc one ile karşılaştırılmasını sağlayın. performansı düşük ise teslim almayın ve yenisini isteyin ta ki size herhangi bir sıkıntısı olmayan telefon verilinceye kadar. eğer bu süreci ilk aldığınız yerde yapma şansınız yok ise benim gibi içinizi kemiren şüpheler ile fellik fellik açık ve çalışan başka bir htc one ararsınız tabii bu htc one rakipleri kadar yaygın olmadığından kolay olmayacaktır.

    şimdi süreci dikkatli bir şekilde takip ediyorum. bakalım bu kadar övdüğüm ve herkese alın diye tavsiye ettiğim cihazın bu durumu hakkında edinilecek tavır ne olacak. gelişmeleri aktaracağım.

    gün itibariyle edit: önce turkcell platinum sonra htc destek ile yaptığım görüşmede aldığım cevap telefonun incelendiği ve tamirde olduğu şeklindeydi. hala telefonun alındığı tarihten itibaren 30 günü aştığım nanesi söyleniyor; ben ise bozuk mal verildiği ve değişim yapılması gerektiği söylemimi tekrarladım. iki taraf da isteğimi not aldılar ve pazartesi günü tekrardan ulaşmam söylendi. beklemedeyim. (geçen süre 7 gün)

    edit 2: telefonumun çözüm sürecinde bir htc yetkilisi hindistan'dan beni aradı. telefon yazılım güncellemesi ile düzeltildi. kvk'nın bir yazılım güncellemesi için telefonu yaklaşık 2 hafta tutmasının sebebini anlayamasam da htc firmasının üst düzey yetkililerinin konuya yaklaşımları ve ilgileri beni tatmin etti.
hesabın var mı? giriş yap