• dünya üzerinde solunabilecek en iğrenç kokulardan birine sahiptir.
    aslında bu kokunun oluşumu bir hayli zahmetlidir. aynı hücum yeleğini daha önceki dönemlerde giyen yüzlerce askerin terinin, ceplerinde taşınan mermilerin, şarjörlerin, unutulan izmaritlerin, metal künyenin, bakımda kullanılmış yağlı bezlerin, barutun, badinin nöbete giderken verdiği elmanın, tozun, toprağın, kirin, pasın, evden gelen mektubun, çarşıda çekilen fotoğrafın kokusunu aynı potada eritmek kolay değildir. hiç bir parfüm veya deodorant bu kokuyu bastıramaz. ama aslında kokunun panzehiri de kendisidir. bu müthiş koku, burnun direğini iki gün içinde yerle bir eder ve bir daha duyulmaz.
    yüzlerce insanın acı tatlı binlerce anısını barındırır hücum yeleği.
    bütün bu özellikleri yüzünden daha fazla saygıyı hak eden bir giysidir. depresyon hırkasını donunda sallar.
  • hucum yelegi, ya da gavurca adiyla "combat vest" tek erin, erba$in, astsubayin ve subayin sava$ta ihtiyaci olan tum techizati uzerine monte edebilecegi, ayni zamanda gerekli bolgelerine celik levha koyarak bir noktaya kadar zirhlandirabilecegi bir unsurdur. standart hucum yelegi toplam 200 mermi kapasiteli $arjorler, sahra telsizi, harita cantasi, el bombalari, kumanya, matara, portatif yatak, manevra feneri, mat, tahkim edevati, silah bakim malzemesi ve diger muharebe gereclerini barindirir. toplamda agirligi 20 kiloya kadar cikan (bazen bunu a$an) haliyle manevralarda ya da tam techizatli ko$ularda olsun adamin imanini gevretir. ceza olarak techizatli barfiks yiyen askeri en koyu dindardan daha dindar kilar. iyi ki vardir yani.
  • denetleme sabahı sırt bölgesindeki ekmekliğe "ulan şimdi bunlar bizi saatlerce aç bırakır, dağa bayıra çıkarır en iyisi yanıma bir şeyler alayım fırsat buldukça yerim" diye top kek koymuşluğum var. daha sonra denetlemeye gelen kurmay albay'ın koca bölükte ilk omzuna dokunduğu asker olmuşluğum var, albay'ın omzuma dokunmasının ardından ilk iş olarak ekmekliğin içine bakması ve top keki bulması var. bulduğu top kek yüzünden bana tek kelime etmezken rütbelileri "kim bilir kaç saattir dikiyorsunuz bu çocukları burada aç susuz" diye fırçalaması var.

    ayrıca onun adı asker arasında ekmeklikti ama kitapçıkta başka bir adı var; albay rütbelilere sorup doğru cevabı veren astsubay'ın sicil numarasını istemişti de diğer seçenekler göz önüne alındığında en iyi yer olan kars'a tayin edilmişti.

    ekmeklik deyip geçmemek lazımmış.
  • prezervatif
  • sigara içen askerlerin izmaritlerini depolamaya yarar.
  • şarjör girmesi gereken yere bisküvi, matara bölmesine de termos girer. tabi o termosu yakalatmamak şartıyla. aksi halde mokoko.
  • sırt bölgesinde "ekmeklik" denilen çantamsı bir bölmesi olan yelektir. genelde büsküyüt koyulur.
  • nöbet yerindeki sabit yelek günde 10 askerin sırtından geçtiği için kokusu dünyalara bedeldir.
  • ceplerindeki el bombaları, şarjörleri şusu busu çokmuş gibi gelse de aslında lazım olduğunda filan pek öyle yetecek kadar değildir. bazen dağda kırda bayırda uyurken başınızın altına dürüp yastık niyetine kullanabilirsiniz.
  • bazı yerlerde, zorunlu olarak tüm gün giyilen, hatta haftasonu eşofman izni çıktığında, eşofmanın üzerine giyilen, ıvır zıvır saklama giysisi. bunun sayesinde, aramalarda üzerimden çıkan ızır zıvırın haddi hesabı olmuyordu.
    bir de standart cep telefonu saklama yeri vardır, hücum yeleğinin iç kısmında, ön ceplerinden birinin hizasına gelen yerdeki dikişleri sökerek, orada görece gizli bir cep oluşturabilirsiniz. bütün komutanlar bunu bildiği için bu kadar açık yazıyorum, kızmayın, içtimaya da cep telefonuyla çıkmayın olm, vardır bir zulanız sizin zaten, oraya koyun.
hesabın var mı? giriş yap