hüsamettin arslan

• epistemik cemaat kitabının önsözünde şöyle bir cümle var:
  
  "üslubum keskin, aforizmatik, ukâla ve dolayısıyla rahatsız edici. formun keskinliği, zorunlu olarak içeriğin kesinliğini doğurmaz.(...)"
  
  ben izlemedim, ama kendisi eğer gerçekten tv'lerde saldırgan ve kesin inançlı bir tutum sergiliyorsa, kendisine üstteki cümlesini hatırlatmak isterim.
  
  aslında metni heyecanla okuyordum, hatta metni bitirmeden nasıl biri diye araştırıp burada akp yanlısı söylemi savunduğunu görünce büyük hayal kırıklığına uğradım. kitabını henüz bitiremedim, lakin bir sosyoloğun başlı başına akp gibi partiyi desteklememesi icabederken, bir de onu saldırgan bir üslupla savunuyorsa, ben onu "iyi bir akademisyen, kötü bir insan" kategorisine sokarım. bir insan bilgisinin gereğini yerine getiremiyorsa, bu bana eskilerin "kitap yüklü merkep" hikayesini hatırlatır.
  
  bir sosyoloğun totaliter bir partiyi desteklemesinden daha başka utanç verici bir durum olamaz sanırım. zira sosyolog tarihin imbiğinden geçmiş bilgiyle ıslatmıştır beyninin kıvrımlarını. bu mesleki donanımına ihanet demektir. heidegger'i bile felsefeci olması bakımından anlayabilirim, ama bir sosyologu anlayamam. şu gibi sunumları içeren recep tayyip erdoğan sempozyumu gibi yanlı ve ideolojik bir sempozyumda görüntü veren bir sosyoloğu anlayamam.
  
  not: üstteki entryler ve youtube da yapılmış kaba bir tarama baz alınarak, kısıtlı bilgi ile yazılmıştır. gerek duyarsam entry'mi değiştirebilirim.