hüsrev isfendiyaroğlu

• bir dönem öğrenciliğini tattığım güzel insan. müzik "yaparken" önemli olanın teknik aşmışlık değil, hissiyatın kuvveti olduğunu öğreten, çaldığı parçaların neredeyse tamamını hikayeleri ile bilen ve bu hikayeleri çalarken yaşayan, birçok efsane latin gitarist ile kişisel hatıraları bulunan hoşsohbet gitarist.
• popüler kültürün^* keşfedemediği klasik gitar virtüözü. alçakgönüllü, komik ve ciğer sever bir insandır. ciğerci hulusiyi ihya ettirmişliği dahi vardır kendisinin. dünyanın dört bir tarafındaki ünlü gitaristlerle temas halindedir. paco de luciadan paco diye bahseder mesela. hatta "bir gün ispanyadayım paco kalk dağıtmaya gidelim dedi" şeklinde başlayan tadından yenmez hikayeleri vardır. kerem görsevin de o entellektüel imajının altında nasıl bir yurdum insanı yattığını anlamamı sağlamıştır bir ansıyla. şöyle ki; hüsrev bey bir gün kerem görsevle jazz isimli programa konuk oluyor. reklam arasında kerem görsev, hüsreve hocaya dönüp " şş hüsrev! reklam dönüşü senin telefonu söyleyeceğim, tüm türkiyenin hayat kadınları^* seni arıyacak ehe hehehe" diyor. ve dediğini de yapıyor. hüsrev beyin anlattığına göre, iki ay boyunca telefonu susmuyor. gerçekten de türkiyenin her tarafından insanlar arayıp hüsrev hocalarından nota falan istiyorlar. ancak (üzülerek söylüyor ki) hiç bayan aramamış.
• yılını hatırlamadığım bir aksanat konserinde tangolar çalmak için sahneye gelmiş, daha ilk parçadan itibaren "cızlatmış", bir dolu hata yapmış, durumdan kendi de hoşnut olmayarak resitali durdurmuş, feci canı sıkkın bir halde özür dilemiş bir gitaristtir. sonrasında hiç karşıma çıkmadı, ben de takip etmedim, lakin unutulmaz (!) bir konser olmuştur, nerden baksan 10 yıl kadar önce.
• bir dönem kendisinden flamenko gitar eğitimi aldım. müzik yönü işin tekniğinden tarihine kadar inanılmaz bilgi doludur. vatikanın bazı notaları neden yasakladığına kadar anlatacak bilgi düzeyindedir. öğretirken çaldıracağı parçaların yazıldığı tarihe o dönemki ülkedeki siyasi duruma yazanın nasıl biri olduğuna kadar bilgi verir. bir derste adını şuan hatırlamadığım bir parçayı öğretti evde çalıştım büyük hevesle aferim alırım diye sonraki hafta derste kusursuz bir şekilde çaldım. aferim beklerken döndü dedi kusursuz çaldın ama hislerini katmadan öyle öküz gibi çaldın bu eser yazıldığında ispanyada iç savaş vardı millet birbirini kesiyordu adam o duygularla yazmış sen dümdüz çaldın olmaz öyle tınıları hissedeceksin derdi. dersleri erken kestik benim işim sebebiyle ama ilerde yine görüşmek isterim kafa adamdır. bunu görse kim len bu diyecektir kesin.