• artık köşenize çekilin ve bu ülkenin önüne set olmayın. anladık 1970'lerde tüp kuyruğunda beklediniz, ne krizler gördünüz, tek parti döneminde siz ya da anne babanız kuranı kerimi ya kaçak öğrenmiş ya da öğrenememiş, rivayet olunur ki camiler kapatılmış ahır yapılmış. anladık çok fakir yaşamışsınız, şimdi üç beş kuruş para görmüş eliniz. anladık, anladık.
    ama önümüzdeki yüzyılda sen değil torunların yaşayacak. ve onların dünyası senin dünyandan çok farklı. sen ne yaparsan yap, onların içinde ateş yanıyor. senin için özgürlük hiçbir şey ifade etmemiş dini özgürlük hariç, sen ekmeğinin derdindeymişsin. ama onlar için özgürlük çok önemli.sen konuş(a)mazdınvama onlar özgürce konuşmak istiyor. son çok kolay eğildin, ağam paşam edebiyatı, ama onlar eğilmek istemiyor. sen neredeyse hiç yurtdışı görmemişsin -avrupadaki gettolaşmış akranların hariç- ama onlar global bir dünyada global bir oyunun içinde yaşayacak. sen zor bela ilk okul bitirdin, belki askerlikte okuma yazma öğrendin, ama onlar için üniversite bile yetmiyor. sen yasakların dünyasında yaşadın ama onlar yasaksız bir hayat istiyorlar.
    lütfen hayallerimizi çalmayın.
  • bugün tatilde rastladığım amca tipi. insanların tatilde daha sakin, eğlenmeye odaklı olduklarını düşünürdüm.

    insanların son yıllarda oldukça gergin olduklarını zaten biliyoruz. bu tarz amcalara ve teyzelere rastlamak çok da zor değil evet. yine de insan bazı durumlarda şaşırmadan edemiyor. özellikle kendi başına geldiğinde.

    siz ne kadar sakin de konuşsanız, sırf yaşından dolayı saygı bekliyor. evet yaşınıza, deneyimlerinize saygımız var. fakat siz bu hayat tecrübenize yakışmayan davranışlar sergileyerek huysuz şirin karakterine bürünüyorsunuz. bir süre sonra haksız olduğunuzu anlasanız da, bu sefer de kendinizle kavga ediyorsunuz.

    bir de bildiğim kadarıyla sizin döneminizdeki ablalar kibar, centilmen erkeklerden hoşlanıyordu. biraz kibar olun lütfen. aklınızın yetmediğine kaba bir dille cevap vermeyin de utandırın bizi engin hayat tecrübenize dayanarak. biz utanır, özür diler eğlencemize devam ederiz zaten. haklıysanız ve bizim davranışımız da hatalı ise hatamızı düzeltme niyetinde olduğunuzu anlar teşekkür de ederiz. iyi niyetli değilsiniz ama. kötüsünüz. mutsuz ve kötü insanlarsınız. o yüzden de örnek olmanız beklenen nesilden, nasıl hareketler bekliyorsanız siz de ona göre davranınız.

    bakın o ‘sürekli internetteler, ayol bizim dönem böyle miydi?’ dediğiniz gençlerden size bir öğreti daha. pardon hatırlatma demeliyim. çünkü siz zaten bunları biliyor olmalısınız değil mi? unutmuş olmalısınız.

    ‘çocuklara olumlu davranış kazandırabilmek için olumlu örnek olmanız gerekir’ bu ana fikri işte size göre kafamızı kaldırmadığımız internette okuduklarımızdan öğrendik. beklerdik ki sizin sayenizde bu bilgiye erişelim.

    bak buraya da kaynak bırakayım da sonra uydurmuş olmayalım. elinizdeki mobil cihazları sosyal medya gruplarınızda saçma paylaşımlar yapmak veya okey oynamak dışında yararlı bir iş için kullanabilin.

    aile terapisti volkan pelenk
  • parklardaki dönen dairesel plakaları yaslayacaksın bunlara akşama kadar çevirecekler aslında.
    bana öyle yapın yani ileride huysuzluk edersem.

    bayılırım dönen şeylere.
  • sabah bir işim dolayısıyla 2 gün sonra evimden çıktım. aracımın yanına vardığımda sileceğinin kaldırılmış olduğunu gördüm. bunu yapabilecek samimiyette kimse yok muhitimde. henüz yeni taşındım bile sayılabilir ama zaten yeni taşınmasam da böyle bir şey yapmaz çevremdeki insanlar genelde. indirdim silecekleri, bindim aracım, işlerimi halledip geldim.

    park etmiş olduğum yer, oturduğum apartmanın yanındaki apartmanın önüydü. geldiğimde aynı yerin hala boş olduğunu görünce yine aracımı oraya park ettim.

    başlığa konu olan amca pencereye çıktı, azarlar gibi nerede oturduğumu sordu. yan apartmanı gösterince "o arabayı oradan çek, bizim park yerimiz orası" dedi. bu arada kendi apartmanına ait ayrı bir park yeri de var. bahsettiğim yer cadde üstü gibi kalıyor. "ne münasebet" dedim. elimde poşetlerle evime doğru yöneldim. araca bir kez daha gelmem gerekecekti. arkamdan "ben o arabayı ordan çektiririm" diye bağırdı. dönüp "bu arabaya bir şey olursa sizden bilirim" diyecek oldum. sonra "sus kızım, bak işine" dedim içimden, geçtim.

    iflah olmaz bir sözlükçü olsam, "yaşlıların neden böyle olması" diye başlık açardım.
  • silecek kaldırma olayını biz de yaşadık. yengeme park sorunu olmasın diye işlek yola değil bir arka sokağa bıraktık arabayı. camdan bakıyorsa ki bakmıştır, görüyor kadın olduğunu hâlâ bir hava cıva. bir geldik silecekler kalkmış, indirip eve geldik, her zaman gittiğimiz eczanenin önüydü, eczacımıza anlattım, "emekli öğretmen bir amca var yapar o" dedi. aklıma cem yılmaz'ın " her yerden emekli olunca silecek kaldırır" benzetmesi geldi.
    bir gün çok pis birinin sileceğini kaldırırda, o silecek bir şekilde kıçına girer o amcanın, sıkıntı etme.
  • içeriğine bakmadan sadece başlığı görmek bile tebessüm etmeye yeterli oluyor. :)
  • yaşlı tahammülsüzlüğü diye bişey var gerçekten. bunu kendime bakınca, 20 yaşında gençlere tahammül edemedikçe gözlemliyorum.
    bizden büyüklerin işi daha da zor bence. tarla sürmüş, hayatını çocukken kazanmışsın ve bunu normal zannetmişsin. şimdi televizyonda görüyorsun ki bir genç kız “çalışmak zorundayım okul harçlığı için” diye isyan ediyor. dahası sen okuyamamışsın bile belki…
    yani toplumda kuşaklar arası iletişim sorunu mevcuttur ve doğaldır.
    yaşlı olanların toprağa karışmasıyla, yeni gençlerin de onlardan sonrakilere tahammül edemememesi ile devam edecektir…
hesabın var mı? giriş yap