• ilk gösterilen fragmanından tamamiyle koparılmış, korkunç bir oyun haline gelmiştir. bir su için savaşmak ve yıkılmış metropolitanda hayatta kalmak yerine profesyonelce sağa sola tırmanıyoruz, nokta atışı yaparak ipimizle sağa sola sallanıyoruz. o iş kıyafetimizden çıkıp yerine herşeyi üzerine geçirmiş, saç sakal bir adamız. oyun i am legend ile uncharted/tomb raider havasına bürünmüş ki iyi bir fikir olmadığı apaçık ortada. tırmanırken azalan bir stamina çubuğumuz var ve bazen tırmanışın yarı yolunda bitiyor ve etrafta stamina veren çok az içecek türü eşyalar var. grafikler ise iyi değil, tamam bu digital ve küçük bütçeli bir oyun ama uzun yıllar önce duyurulmuş bir oyunun, duyurulduğu tarihin grafik veya detay seviyesinde kalmış olması çok can sıkıcı. halbuki bütün oyun o yırtık pantolon gömlekli bankacı olarak takılsak, asit yağmurundan korunsak, etrafta bulduklarımızla salak saçma yemekler yapmaya çalışsak, ıslanıp hasta olmayalım diye yağmurda kapalı bir yer arayışı içerisine girsek, bizden su veya herşeyimizi isteyen kişilerle pazarlık yapsak ya da pazarlığın ortasında saldırmaya başlasak (ya da sonrasında). böyle bir oyun hayal etmiştim fakat 200 metre yükseklikte sağa sola iple atlayan, tamamiyle gerçekçi olmayan ya da empati kuramayacağınız bir kahramanı, neredeyse siyah beyaz bir dünyada yönettiğiniz bir oyun olmuş.
  • deli gibi oynadığım ve bayıldığım oyun. keşke bitmese diyorum ancak sona iyice yaklaştım, alınacak tropyler bitti gibi.
    en sevdiğim tarz olan survival, diğer kendini kanıtlamış oyunlarda ( ki ilk akla gelen silent hill) iyice aksiyona kaymış durumda. ancak bu oyunda aksiyon az ve yerinde. gerçekten muhteşem zamanlama yapmışlar. hiç bir bölüm sıkmıyor. hepsi kendi içinde tutarlı.
    bilindiği gibi oyunun duyurusu çok önceden yapılmıştı ve biz oyun severlerde heyecan uyandırmıştı. ancak kotaramadıkları için oyun zannedersem montaj aşamasında pazarlandı. f/p açısından mükemmel diyebilirim.
    grafik konusunda ise firma kesinlikle oyuncuları kandırmıyor. sana 30 dakikalık demo veriyor. aha diyor grafik bu, işine gelirse 29 tl veriyorsun ve key alıyorsun. ekstra yükleme yapmadan oyun full sürüme geçiyor. şunu rahatlıkla söyleyebilirim oyun demosundan çok daha zevkli ilerliyor. commodore zamanından beri grafik konusunda dürüst olan oyun iki elin parmağını geçmez.
    benim için grafik tabi ki önemli ancak, senaryo ve oynanış çok daha önemli ki ben ps3 vasıtası ile ps1 oyunları silent hill1-2 resident evil 1 i kare kare görüntülerle deli gibi zevk alarak oynamış biriyim.
    oyunda buglar, donmalar, eksiklikler var ancak güzel yanları çok daha fazla.
    otuz yaş üstü oyunculara kesinlikle tavsiye ediyorum. bu oyunun kıymetini bilecek onlar olduğunu düşünüyorum.
    diğer kesim başka oyunları ultra high seviyede oynamak için yeni ekran kartı arasın.
  • assassins creedteki bol kesedne tirmanma mekaniginin benzerini dayaniklilik ozelligi sayesinde gerilimli ve taktiksel hale getirmis oyundur.
  • bir saatlik deneyim sonunda diyebilirim her türlü gideri var bu oyunun. atmosfer çok güzel kotarılmış. fakat oyunun o sancılı çıkış ve yapım süreci hemen anlaşılıyor çünkü kontrollerde ve kamerada tam olarak tamamlanmamış bir oyun oynuyormuşsunuz hissini ediniyorsunuz hemen. the last of us öncesi çerez niyetine oynanır.
  • (bkz: i am maliye)
  • keeper of the seven keys part 1 in açılış parçasıdır kendileri.
    sözleri de:

    you, you say, you have lost the way
    got no aim, just livin' for today
    look up to the sky above
    and see the morning sun again
    you got so much power inside
    so cry it out my friend
    chorus
    i'm alive, i'm alive
    i'm alive, i'm alive
    there's no use in hangin' all around
    you're a king, can't you see your crown
    look into my eyes
    so many things are waiting to be done
    you just need a friend
    together we will sing along
    chorus
    solo
    kai/harmony both/melody kai
    look into my eyes
    so many things are waiting to be done
    you just need a friend
    together we will sing along
  • 1 sene kendisini bekletecek oyundur..

    edit: aylar ne çabuk geçiyor. şimdiden 3 ay geçmiş bile.
  • yıllar önce duyurulan ve hala çıkamayan oyun. zaten oyunun bugün geldiği noktayı düşününce çıkmasa da olur diyor insan içinden. ilk duyduğumda ve o muhteşem trailer'ı gördüğümde ne heyecanlanmıştım halbuki. ancak yakın zaman önce öğrendik ki trailer yayınlandıktan iki buçuk yıl sonra bile oyunun neye benzeyeceği belli değilmiş ve oyun, darkworks'den alınıp ubisoft shanghai'ye teslim edildiğinde i am alive hakkında mevcut olan tek şey hala o 1,5 dakikalık videodan ibaretmiş.

    şu meşhur ilk trailer'dan anladığımız üzere chicago'da meydana gelen muazzam yıkıcı bir depremin ardından, post-apokaliptik bir hikaye anlatan ve depremin 6 gün sonrasında geçmesi planlanan oyunun baş kahramanı da adam adında, kendi halinde temiz yüzlü genç bir adamdı. kısa saçlıydı. üzerinde yırtık pırtık takım elbisesi vardı; muhtemelen depreme mesai saatinde yakalanmıştı.

    son yayınlanan videolara baktığımızdaysa savaş giysileri içinde, yıkık dökük şehirde örümcek adam gibi o binadan bu binaya atlayan, duvarlara tırmanan, akrobatik hareketler yapan son derece klişe bir aksiyon karakteri görüyoruz. saçı sakalı birbirine karışmış ki 6 gün falan değil depremden aylar sonra şehrin gediklisi olmuş gibi. grafikler deseniz allahlık, 2008'deki oyunlardan bile kötü. zaten ubisoft da oyununa güvenmiyor. bu yüzden pc versiyonu iptal edilerek konsollarda da sadece dijital olarak satılması kararlaştırıldı. anlayacağınız bizi 2008'de heyecanlandıran oyunun yerinde artık yeller esiyor ve bu yıl sonuna kadar çıkması rivayet edilen i am alive çok büyük ihtimalle bambaşka ve hayalkırıklığı yüklü bir oyun olacak.

    2008 trailerı: http://www.youtube.com/watch?v=hz6aely9yrq
    2011 teaser: http://www.youtube.com/watch?v=6nystmphyxy
  • aman stamina bitmesin, aman son kurşunu boşa harcamıyayım derken; grafiklerinin biraz eski olmasını farkettirmeden biten güzel oyun.
  • the walking dead the game season 2 episode 3'ü beklerken vakit geçsin diye oynadığım hayatta kalma oyunu.
    twd kadar güzel olmasada yine de oynanabilir bir oyun.
    oyunda çaresizlik hissi güzel verilmiş yıkık dökük binaların arasından geçerken gerçekten yalnız olduğunu hissediyor insan.
    bu türe ilgisi olanların sevebileceği bir oyun.
hesabın var mı? giriş yap