• eee ching, yee ching veya yee ging olarak soylenen cin fali. eskiden cin de kitap henuz icat edilmedigi bir zamanda, ozlu atasozleri, ermis ve aydin goruslu insanlarin gorusleri rulolar halindeki yazitlarda toplanir ve saklanirmis. gelecek nesiller icin saklanan bu yazilara da i ching adi verilmis. yee veya i kelimesi felaket, kotu olaylar ile ilgili olup, ching de, yee ile ilgili durumlarin nasil engellenmesi gerektigini bildiren akilli yazi anlamini aliyor. ve fakat bati dunyasina degisimlerin kitabi olarak yansiyor. filozofi ve kehanetin bir karisimi olarak meydana cikan i ching, bati dunyasinda sihirli bir kavram olarak algilansa da, gercekte bir cinli icin, i ching tanrilardan kendisine gonderilmis rehber vazifesi goren, akilli ogutlerden baska bir sey degildir.
  • olayların, oldukları anın kendine has özelliklerine uygun olmaları gerekliliği prensibini savunan çin felsefesini içeren kehanet kitabıdır, alfabesi 8 harflidir,her harfe verilen belirli anlamlarla kehanette bulunma* işlevi kazandırılmıştır.
  • john lennon'un god adli sarkisinda "i dont' believe in i-ching" die ozetledigi olusum...
  • fal ve kehanet zırvalıklarını görmezden gelip en azından beş bin yıllık bir birikim ve çin felsefesinin bir nüvesi olarak mottolarını, deyişlerini okumaktan zevk aldığım "bilicilik kitabı". böyle deyince de hiç olmadı ama görünüş itibariyle öyle, benim ise okuma amacım tamamen farklı; geleceği bilmek istemiyorum, bilemem de. zaten bir defa olsun denemedim i ching'in 64 altı-çizgisini. fakat çin felsefesinin ve edebiyatının, taocu felsefenin yetkinliğini görebilmek açısından harikulade bir fırsat. çok ilham verici.

    ki ben, i ching'in temelindeki düşünceleri fizikle ve özelde kuantum ile içli dışlı görüyorum. hatta o zamanın, bilimsel olmayan fakat kuantumun çekirdeğine sezgisel olarak ulaşan çekik gözlü hawking'leri oluşturmuş bu eseri.

    c. g. jung diyor ki "eski çin görüşüne göre gözlenen bir an, birlikte ortaya çıkan nedensellik zinciri süreçlerinin açıkça tanımlanmış bir sonucundan çok, denk geliştir."

    hawking ne diyor büyük tasarımda "kuantum fiziğie göre, en basit durumlarda bile doğa bir sürecin veya bir deneyin sonuçlarını dikte etmez. bunun yerine her biri belirli bir gerçekleşme olabilirliği taşıyan pek çok farklı olasılığa izin verir. doğanın yasaları belirli bir sistem için kesin bir geçmiş ve gelecek saptamak yerine, farklı geçmiş ve gelecek olasılıkları saptar."

    yahut işte i ching'deki an'a ilişkin yorumlar gözlemciyi de kapsayan, gözlemciyi de gözlenen an'a katan bir anlayıştadır. o an'lar, gözlemci olmasa farklı olacaktır. bu, çift yarık deneyini akla getiriyor; elektronların gözlemcinin varlığıyla değişen davranışları ve bir şeyin bu nedenle aynı anda aslında iki şey birden oluverişi.

    ayrıca dili o kadar edebi ki, "ormancı olmadan kim geyik avlayabilir?" der mesela. bu salt bilgelik değil, şairliktir de. otur sabaha kadar düşün, ne güzel soru - ki aslında soru da değil.
  • önümüzdeki bir 3-4 sene boyunca adını kıyamet habercileri ve komplo teorisyenlerinden epey duyacağımız kehanet kitabı.

    i ching'de toplam 6 satır vardır.
    her bir satır, atılan üç madeni paranın ikisinin yazı mı tura mı geldiğine göre kısa 2 çizgi veya düz 1 çizgi olacak şekilde doldurulur.
    6 satır olduğu olduğu için 2^6 = 64 farklı i ching sembolüne ulaşılır, buna göre de kehanet okunur.

    son zamanlarda o kadar kastılar, o kadar kastılar ki bu kehanet kitabı üstüne, aynı maya takvimindeki gibi 2012'yi işaret ettirmeyi başardılar bir de...
  • çinlilerin fal bakma metodu
    3 tane demir paranın hoplatıp fırlatılarak çıkabilecek olasılıklara göre insanın vaziyetini açıklayan bilge ifadelerle geleceği görme yöntemi
  • philip k. dick'in yuksek satodaki adam kitabindan sonra buldugum yeni dunyadir. kitaptaki yorumlar karisik gozukmekle birlikte insani titretecek bir derinlige sahiptir. evren kameraya poz verir.
  • tarota oranla yorum yapılması oldukça kastırıcı kehanet atraksiyonu..
    baktırıyorum anlamıyorum, okuyorum anlamıyorum..yorumlar zaten mitolojik fıkra tadında...
    olaya iyice vakıf olmak, iyi bir analizci olmak için baya bi sabır gerekiyor sanırım ki o da bende yok *
  • doğu'nun virüsünü değil bilgeliğini alalım düsturuyla şu eve kapanma döneminde bileklerime kadar girdiğim deniz derya.

    aslında yaklaşık iki ay önce merak salıp richard wilhelm'in i ching ya da değişimler kitabı'nı almıştım. fakat okumaya çalıştığımda gördüm ki, çince'den almanca'ya, oradan da türkçe'ye çevrilmesine, oradan oraya sekmesine onca yol gitmesine rağmen kitap hala çince. tam bir it sounds like chinese to me vakası. ve abartmıyorum.
    tam kitabı katı meyve sıkacağının yanına koyacaktım ki, evde kalma günleri başladı ve i ching anlamaya çalışmak aklıma geldi. ufak ufak başladım gibi. çalışmaya yani. en azından ilk heksagramlarım anlamlı ve tutarlı, şaşırtıcı bir şekilde. bu sebeple şimdi 1-c sınıfından mentol arkadaşımız bizlere i ching anlatacak.

    hep bi "kehanet yöntemi" tanımı almış yürümüş. "kehanet" kelimesini gelecekten haber almak-vermek olarak anlıyorsak, ki başka ne anlıcaz zaten, gerçek dışı ve yanlış yönlendiren bir tanım gibi geliyor bana. gelecekten haber almanın mümkün olup olmaması bir yana, kehanet damgalı gelecek muhabirliği vaatleri beni korkutur. bi de şu an neler olup bittiğini bilmiyorum ki daha, o yüzden öğrenebiliyorsam şimdi'yi bileyim yeter. i ching'deki okumalar da bu yönde: zamana bağlı bilinmeyenden haber vermiyor. yani zaman boyutlu bir neden-sonuç ilişkisi üzerinden bir gelecek çizip olacakları söylemiyor. şu anda kör karanlıkta/kör aydınlıkta kalmış ne var, neyi göremiyorsun, neyin farkında değilsin? cevabı göremediğin ya da ne gördüğüne karar veremediğin sorularında rehberlik ediyor.

    soru önemli. yani öncesinde belli bir soru sormamız, sorumuzu düşünerek girişmemiz şart. hatta soruyu yazmamız tavsiye ediliyor, sonradan cevabı başka yerlere çekiştirmeyiz kafamız rahat olur. ha bu "o pembe elbiseyi mi alsam yoksa hasır çantayı mı" gibi tırt bi soru da olabilir, sadece "bana an'ı ve öz-ben'i anlat" tavrında bir zen sorusu da olabilir. bu skalada her şey, kişisel, ilişkisel, evsel, işsel, bilimum.... elbise-çanta sorusuna ciddi ciddi cevap veriyor bu arada, ama yani sonucu yorumlamak da ayrı bir efor, o kadar kafa yormaya gerek yok. bence pembe elbiseyi alın.

    cevap verirken de sadece yin ve yang'ı kullanıyor. 0 ve 1 gibi. 0 ve 1'in ayrışmasından ortaya çıkan 2 gibi. yin kesikli çizgi ile, yang da düz çizgi ile gösteriliyor. üç tane para ile bir nevi yazı tura atıyorsunuz. yazı yin'i, tura yang'ı simgeliyor. bunu altı kez yapıyorsunuz ve her atıştaki kombinasyon bir yin veya yang'a denk geliyor. her atışın sonucunun çizgisini alttan üste doğru çizdiğinizde, sorunuza cevap olacak heksagramı inşa etmiş oluyorsunuz. tüm kombinasyonların toplamı, 64 heksagram var. ama bu 64'ün alt kırılımları da karşımıza çıkabiliyor. şöyle ki;
    verdiği cevaplar sabit veya hareketli olabilir. bunu da, kabaca, attığınız üç tane parada gelen yin ve yang sayısı belirliyor. sayısal değerlerine göre, genç yin-yaşlı yin-genç yang-yaşlı yang olarak tanımlanıyor. sabit cevaplar gençlerle tek heksagrama dönüşürken, yaşlılardan birinin araya girmesi durumunda tamamlayıcı cevaplar ortaya çıkıyor. burada da alışılmadık bir felsefe var mesela. "genç" diye nitelendirdiğine sabit ve daha kesin bir yanıt verirken, "yaşlı"ya hareketli ve ucu açık, devamının geleceğine yönelik bir cevap vermesi ilginç yani. bunun sebebini şöyle anladım: sorumuzu, bir döngünün bir noktasındayken soruyoruz. eğer o döngünün daha başlarındaysak, yani sorduğumuz durumun "genci" isek, aynı yolda daha mesafemiz var, yani yolumuz belirli. ancak sonlarına yaklaştığımız bir döngü ise, artık oranın "yaşlısı" olmuşuz, onu tamamlayıp başka bir yola geçmek üzereyiz demek. bu yüzden cevap kendi içinde değişime yöneliyor.

    fazla uzatmış olabilirim. durumu olup buraya kadar okuyan olduysa tanımlı özetle şöyle bağlayayım: en az 3000 yıllık bir tarihi olan, en koyu siyahtan en aydınlık beyaza ve bu ikisinin iç içeliğine, var oluşun tüm hallerini kapsayan bir felsefe sistemi. nedensellik ilkesine dayalı değil, lineer değil, belli bir başı ve belli bir sonu yok. bu yüzden ondan alacaklarımızı, sorularımızla bir nevi "bedenleyerek" alabildiğimiz bir sistem. onu kullanarak sezgilerimizin sesini farkedip anlaşılır hale getirebileceğimiz, onun aracılığıyla egonun ötesindeki sessiz/karanlık/aydınlık bilinç dışı * ile iletişime geçebileceğimiz bir rehberlik vaat ediyor. bu konudaki rakipleri; rüyalar, uyanık-bilinç zayıfken görülen vizyonlar ve hipnoz.

    entry'i konumuzdan ilham alınarak yapılmış bir şarkıyla bitirelim. buyrunuz.
hesabın var mı? giriş yap