• - i said saçlar no dedim!!
    - yes dedim anlaşıldı mı?
    - ok mum, i give up...
    - ohohoo... kanngraşüleyşıns!
  • ibrahim said saçlar'ın türkçe'nin tahribi üzerine yazdığı son kitabının adı.

    kitabın kapağında şöyle durur:

    i. said saçlar: "no dedim!"
  • ayse arman'in kosesinde yazdigina gore kizi alya'nin soyledigi bir laftir. dusta saclarini yikatmak istemeyen alya "saçlar no" der, ancak annesi "saçlar yes" diyerek sampuan ve suyla alya'nin saclarini yikamaya baslar, kucuk kiz gozleri ates sacarak sinirli bir sekilde "i said saçlar no dedim" diye bagirir.
  • - i said saçlar no dedim..
    -bağa mı didin?!!...
    - anam..
    -bağa?!!
  • + what happen
    - i said saçlar no dedim
    + what you say !!
    - somebody set up us the bomb.
    + what !
    - all your base are belong to us.
    - ha ha ha ha ....
  • (bkz: i dont careimda bile degil)*

    - i said saçlar no dedim!
    - i dont careimda bile değil!!
    - tısss...
  • 3 yaşını henüz doldurmamış bir çocuğun ağzından çıkması ile insanları şaşırtması beni şaşırtan cümlecik. bildiğim kadarı ile bu çocuk ve annesi başka bir ülkede yaşıyor, dubai'de türk okulu olmadığı için muhtemelen ingilizce eğitim verilen bir anaokuluna devam ediyordur ya da ingilizce konuşan bir oyun grubu vardır çocuğun. ailesi ile de türkçe konuşan çocuk, 3 yaşında olması hasebi ile yarı türkçe yarı ingilizce bir cümle kurabilir, tekrar ediyorum çocuk 3 yaşında... entry giren, facebook'ta birilerini ignore eden, mp3 dinleyen ve adsl ile nete bağlanan bu dünyayı, 3 yaşında bir çocuğun iki dili birbirine karıştırarak bir cümle kurması neden bu kadar "şoke" etti bilinmez.

    yakınen takip etmediğim için ayşe arman'ın nasıl bir anne olduğunu ve nasıl çocuk yetiştirdiğini bilemeyeceğim ama yazının tamamını okuduğumda ortaya çıkan sonuç şu ki; çocuğunun kendi başına kararlar alması, kişiliğini ortaya koyması kadını hem mutlu ediyor hem de korkutuyor. bu modern dünya ebeveyninin yaşadığı ortak bir sorundur. ben de her gün bu çelişkiyi yaşıyor ve yazıyorum, bunda da garipsenecek bir şey göremiyorum. tüm çocukluğum ve ergenliğim ve anne olmadan önceki dönemimde annemden duyup nefret ettiğim bir cümle vardı, sözlerime onunla son vermek isterim:

    (bkz: anne olunca anlarsın)
  • öncelikle: google'da arandığında "bunu mu demek istediniz: i said saçlar 'ne' dedim" ibaresini karşınıza çıkaran yarı ingilizce, half türkçe cümlecik.

    gelelim tanıma: o minik kızın büyüyüp de bir gün bu yazıyı okuduğunda özellikle "geri, içime de sokamayacaktım... hayat boyu onu korumaya çalışacaktım... becerebilecek miydim?" bölümünü okuduktan sonra. "annaa, yivraaançsııın" şeklinde tepki vereceği yazının konusu*
hesabın var mı? giriş yap