• ibn miskeveyh evrim teorisini ele aldığı eserinde (el-fevzü'l-asgar) ilahi alemden inen ruhun çesitli dünya varliklarinda kendini göstere göstere tekamül ettiğini iddia eder.
    mesela hayvanlar gitgide mükemmelleşerek son noktada insana en yakın hayvan olarak maymuna gelir ve insan formuna geçilir.
    bana ilginç gelen ise bitkide en üst form olarak hurmayı göstermiş olması. hurmadan sonra sadece dokunma duyusu olan hareketsiz/az hareketli hayvanlara geçiyor. hurma en mükemmel, hayvana en yakın bitki yani.. ilginç buluyorum doğrusu.
  • "değişen ve birbirinin yerini alan ardında dünyada hep kalan şey, dünyanın varlığıdır" gibi evrim teorisinin ilk halini kendisinden yaklaşık 1600 yıl önce yunan filozofu anaksimandros dile getirmiştir. ibn miskeveyh'e gelinceye kadar arada aristoteles var, lucretius var. (bkz: charles darwin)
  • evrim teorisiyle alakası demokritos'un atom'la alakası kadar bile değildir. bence adam sadece "evrilme"yi fark etmiş ve bunu bir şekilde dile getirmiştir. dayanak noktaları nelerdir bilmiyoruz ama işin içine "maymun" katan bir müslüman olduğunu düşünürsek, adamın kişisel gözlemleri sonucu bu çıkarımı yaptığı düşünülebilir. çünkü kur'an'da (adını hatırlayamadığım kimi ayetlerde) "insanın allah tarafından maymun'a dönüştürülmesi"nden bahsedilmektedir. (bir çeşit cezalandırma olarak) iran'da yaşayan dönemin müslümanları gibi bu dogmatik bilgiyi tekrar etmek yerine, (neden bilmiyoruz) maymundan "evrilme" fikrini ortaya atmıştır, hatta ara canlıların da olması gerektiğini düşünmüştür.

    ama bu tespitleri bilimsel bir metodla mı "yaptı" bilmiyoruz, tek bildiğimiz bilimsel bir metodla "sunmadığıdır". bu yüzden ne doğal seçilim diyebiliyor, ne de başka birşey.

    bu açıdan bakıldığında, "evrim teorisi"yle bir alakası yoktur, demokritos'un kuantum fiziğiyle alakası olmayışı gibi. ama demokritos kuantum fiziğinden binlerce yıl önce, sonsuz küçük parça hayal edebilmişse, ibn miskeveyh'in de "evrilme"yi hayal edebildiğini düşünüp hakkını -bence- vermek gerek.

    bir de bu adamın kitapları 19. yüzyıl avrupasında okutulurmuş. bir yerde "kesin darwin bunu okudu da esinlendi" diye birşey okumuştum. pek inandırıcı değil, zira niye aynı esinlenme lamarck için değil de darwin için söyleniyor bilmiyorum. biraz popülerleşen hakkında komplo teorileri üretmeye benziyor, tabii ben de aynı şeyi yapmış bulundum şimdi. (bkz: entry'nin sonuna doğru saçmalamaya başlamak)
  • ismi dogru düzgün soylenemedigi, soylemeye calisanlar da telef oldugu icin teorileri dikkat cekmemistir.. oysa ki darwin ne kadar kolay bak.. bilimde ileriye gitmek istiyorsan arkadas, önce ismini düzelticeksin.. bak mesela en başarili olanlarin isimlerine bohr,newton,watt,kenan dogulu,pascal... hep kolay isimler.. miskeveyh ne yahu.. insan yoruluyor soylerken bile.. hoş ecnebiler, sünnetsizler kendisine ibn miskawayh demektedirler..

    acikcasi miskeveyh'in biografisi okundugu zaman darwin'den baska bir sey batmiyor gozumuze "işte darwin bir ilahiyat ogrencisi oldugu icin arapca ogrenmis, edinburgh da okurken de kutuphaneye girip aziz nesin kitabi alirken yan taraftaki ibn miskeveyh kitabini gormus, kapagindan cok etkilenen darwin kitabi almis okuyunca da fevri donmus" seklinde bilgiler ulasiyor.. ama internette, konu direk darwin ise eger, miskaveyh i gormek imkansiz.. arap eserlerinin, mogol istilasi ile tarumar edildigi göz önüne alinirse, ve miskeveyh'in görüslerinin über radikal ve caginin zilyon kere üzerinde oldugu var sayilirsa ben gercekligine inanmiyorum acikcasi.. yani adam resmen darwin'in bilimsel gozlemler yaparak (bkz: darwin galapagosta) elde ettigi verileri oturdugu yerden ele almis..

    zaten hakkindaki verilerin ancak 1961 yilinda beyrut üniversitesi tarafindan ortaya cikarilmasi da biraz isgillendirici..

    muhtemelen hikaye soyle oldu "hadi islami modernlestirelim.." dedi biri hop atladi birisi de "nasil yapicaz pekiy?" dedi.. bir cin adam da "bir kitap yazalim, diyelim ki bunu su su su yazmistir zamanında, darwinizm ile islami birlestirelim, tutarsa, sahane bir gorusumuz olur, tutmassa da egleniriz!"

    bilmiyorum yine de günahini almak istemem kimsenin..
  • evrim teorisiyle alakası demokritos'un atom'la alakası kadardır. hatta belki miskeveyh evrim fikrini ortaya hiç atmamış bile olabilir, ne de olsa yazdıklarından varlıkların evrilerek sonrakine dönüştüğü fikrini ancak zorlama bi yorumla çıkarabiliyoruz. miskeveyh ne doğal seçilimden bahsediyor, ne de tür değişiminden. "varlıkların en şereflisi (eşref-i mahlukat) insandır" demenin bi yolu gibi söyledikleri.. ki insanın da evrimin son basamağı olduğunu hiç bi evrimci iddia etmez. evrimi savunan kişi zaten insanın sıradan bi basamak olduğu gerçeğini kabullenmiş demektir. yani "evrim başka şekilde de gelişebilir ve insan hiç olmayabilirdi" de der (evrenin sadece insan için yaratılmış olduğu dindar görüşünden temel farklılık budur, evrim fikri dinle bu yüzden çelişir), "insandan sonra daha gelişmiş canlılar da ortaya çıkabilir" de der.

    (bkz: evrim teorisi/#15956948)
  • el fevzü`l asgar isimli kitabında türk milletinden şu şekilde bahsetmiştir:

    “ ...nihayet nefsin onun uzerindeki etkisi güçlenince anlama ve ayırt etme güçleri sayesinde verilen eğitimi de alır. insanlık mertebesine oldukça yakın olan bu mertebe behimiyet (hayvan olma durumu) mertebesidir. kuzey ve güneyde yeryüzünün en en uzak meskun bölgesinde ve onun civarında bulunan türk ve zenciler böyledir. onlar ile anlattığımız hayvanlığın son mertebesi arasında büyük bir fark yoktur. onlar yararlarına olan pek çok şeyi anlayacak durumda değillerdir. kendileri hikmet ortaya koyamadıkları gibi komşu milletlerdekini de kabul etmezler. bu yüzden durumları çok kötü ve yaşama düzeyleri düşüktür. gıpta edilecek bir şeyleri olmadığı gibi hayvanların kullanıldığı iş alanlarında köle gibi kullanılmaktan başka bir işe de yaramazlar... ”

    kaynak: wikipedia
  • ibn sina kendisini hiç sevmez. bilgisiz ve vasat biri olarak görür. hatta birgün matematik bilgisiyle dalga geçmek için önüne bir ceviz fırlatmış ve "bu cevizin alanın arpalar ile ölç" demiş. tabii miskeveyh durur mu o da onun önüne ahlak kitabını atıp "sen önce ahlakını düzelt, ben sana cevizin alanını ölçerim" diye postayı koymuş.
  • farabi usulünden gelir. “insan mürekkep bir varlıktır kardeşim” diyerek güzel bir tanım yapar. insanlara kararlı ol, güçlü dur gibi; günümüz klasik, gelişim kitapları tavsiyeleri de vermişliği vardır.

    benlik üzerine de üç beş kelam etmiştir ama sınırlıdır.
  • ibrahim hakkı'nın kopya çektiği kişidir. o da aristo'dan kopya çekmiştir. neden kopya dedim? alıntı yaptıkları kişilerin adlarını anmadıkları için... alıntı mı? dibine kadar ç-alıntı!
    turkler ve kara tenliler hakkındaki yorumları da önemle incelenmeli.
hesabın var mı? giriş yap