• harran'da doğup, şam'da vefat eden (1328) vahdeti vucudmuhalifi, islam alimi.
  • dini bilgilerdeki hayranlık uyandırıcı derinliğinden dolayı bir lakap olarak şeyhülislam olarak tanındı. fakat bu derinlik, ehl-i sünnet alimlerince tasvip görmeyen fikirlerinden dolayı pek çok düşman kazanmasına mani olamadı (hanbeli olmasına rağmen hanbeli akidesine dahi ters düşen fikirleri vardı). kahire kalesine hapsedildi. önce bir buçuk yıl. sonra tekrar bir buçuk yıl. serbest bırakıldıktan sonra yeniden, sekiz buçuk ay. mücadeleci ve mevcut söyleme muhalif kimliği ömrünün bundan sonrasında da defalarca hapis yatmasına sebebiyet verdi. eserlerinin büyük bir kısmını hapishanelerde yazdı. en son şam kalesine hapsedildiğinde kitapları, hokkası, kağıdı ve mürekkebi elinden alındı. işte bunu taşıyamadı. ölümüne varacak bir yıkıntı oluştu üzerinde. dört duvar arasındaydı öldüğü zaman. iki yüz bin kişiden fazlasının katıldığı bir cemaatle gömüldü. kendisinin ait arz ve talep yasası ile ilintili ilginç yaklaşımları, açık ve kapalı ekonomiler hakkında önemli görüşleri mevcuttur. siyaset isimli eseri vecdi akyüz tarafından türkçeye çevrilmiştir.
  • hicri yedinci asirda yasamis olan ve etkileri gunumuze kadar ulasmis islam alimi.. imam ibni teymiyenin hayati mucadele icinde gecmistir.. mogol istilasin karsi halki cihada tesfik edip kendisi de cihadda bulunmustur.. sonraki donemlerinde de etrafindaki sapik goruslerle mucadele etmis, hakki soyleyen bircok alim gibi sultanin zulmunden de nasipsiz kalmamistir..

    cokca yillar zindanda kalmistir ve ozgurlukle ilgili onemli tespitleri olmustur:

    "dusmanlarim bana ne yapabilirler ki! benim cennetim ve bahcem kalbimdedir.. nereye gitsem hic ayrilmaz benimle gelir.. hapsolunmam halvet, oldurulmem sehadet, yurdumdan surulmem ise seyahattir"

    "gercek mahpus kalbi rabbine karsi kapali olandir.. gercek esir, arzularinin esaretine dusmus olandir" (sehyulislamin hayati - taberi)

    (bkz: imamlar ve sultanlar)
  • zamanımızdaki selefilik ve vahhabilik akımlarının en temel payandasıdır. bu akımların takipçileri de bilindiği üzere, kavgacı, cedelsever hatta "cihad" kelimesinin arkasına sığınıp masumları öldürebilen, her an kendini havaya uçurabilecek akıl gitmişliğe sahip, ecnebilerden nefret eden, dışarıya hiç güven vermeyen, fırsat buldu mu hemen silaha sarılan, kısaca, türkçede terörist, anarşist olarak nitelendirilebilecek kişilerdir.* dünya üzerinde "cihad" kelimesinin arkasına sığınıp mücadele edenlerin büyük çoğunluğu* onun aşığıdır.

    ibni teymiye de karakter olarak kibirli, karşındakini küçük gören, cedelden ve münazaradan hoşlanan bir idi. kendi zamanına gelene kadar duyulmamış şeyler, sözler ortaya çıkardı. en temel dini kitaplarda yer alan "tevessül, istigase" gibi sözlere gıcık kaptı, ömrünün sonuna kadar bu sözlerle mücadele etti. tasavvufu beğenmeyip, bazı velilere "kafir, müşrik" dedi. islamiyette çok büyük yara, bir çığır açtı. seleflerininin çoğunu beğenmediği halde, halefleri tarafından, "selefiyye'nin büyük kurucusu, selef mezhebinin şeyh-ül islamı" diye övüldü.

    "istiva" konusundaki fikirleri mücessime fırkasına kayacak kadar yakındır. ashab-ı kiramın büyüklerinden bazıları hakkında hoş olmayan görüşleri de vardır. ölümünden sonra, talebesi ibn kayyım el cevziye hocasının bayrağını devralmıştır.

    http://denizbalaban.blogspot.com.tr/…selefiler.html
  • iyi veya hoş değildir. bildiğin hanbeli-harici eğilimin temsilcisi bir alimdir. öğretileri maalesef vehhabiliğin ve dolayısıyla el kaide tipi "yıkıcı" islami hareketlerin başucu prensipleri olmuştur. kaba ve şekilci arap bakışının en velut yazarlarından biridir. türkçeye çevrilen tüm kitapları sadece üç ayak üzerine oturur, iman, küfür ve şia düşmanlığı.
    iman deyince selefi bir inanış, çok kafa yormayın allah vardır, kürsüsü vardır, arşı vardır, elleri de vardır bizim ele benzemez.
    küfür deyince, tasavvuf küfürdür, tarikat küfürdür, türbe küfürdür, mezar küfürdür, kelam küfürdür, akıl küfürdür, mantık küfürdür, küfür küfürdür...
    şia deyince, değmeyin der başka bir şey demez...
    hayata dair tek kelime etmez.
  • görüşleri ehl-i sünnet görüşleriyle pek bağdaşmaz. hatta "felâsife"nin görüşleriyle de bağdaşmaz. kendi çapında bağımsız cumhuriyettir ibn teymiyye. ama şöyle de bir yönü vardır ki:

    suyuti ile birlikte, islam tarihinin en velud iki yazarından biridir. ilk doğduğu günden öldüğü son güne kadar bütün yaşadığı günleri yazdıklarına oranlasanız, gün başına 14 sayfa düşer diye bir rivayet duymuştum.
  • eserleri okunmadan, hangi gelişme ve şartlar altında bu eserleri verdiğine bakmadan çokça yerilen alimdir. hırsıza suç bulmaksızın ev sahibini kınamaya temayülü olan bu büyük kalabalık, hocanın görüşlerinden dayanaklarıyla beraber haberdar olsaydı biraz mahcubiyet duyabilirdi.

    hakkındaki en komik eleştirilerden biri "kendi zamanına gelene kadar duyulmamış şeyler, sözler ortaya çıkarması"dır. selefilik akımının en temel payandası denen kimsenin aynı zamanda yeni şeyler söylediğini iddia etmek biraz tutarsız oluyor. (bkz: selefilik/#12149233)
  • ibn arabi'yi tekfir etmis olan insan.
  • "ibni teymiyye, ilmi aklından çok olan bir kimsedir."

    imâm-ı ebül-hasen sübkî
  • teymiye'yi devrin koşullarından bağımsız değerlendirmek cinayettir. evet, bir islam alimi devrin koşullarından ve konjonkturden olabildiğince bağımsız ve adil bir karar mekanizmasına sahip olmalıdır, lakin teoride güzel güzel ışıldayan bu anlayış pratikte pek hayat bulamamaktadır. ibn-i teymiye demek moğol demektir. ömrünü moğol istilasının islamı yerlere geçirdiği ve müslümanların arasına giren tefrikanın moğolların bu zalimce işgallerine sebebiyet verdiği bir atmosferde geçirir. eh, bu sebeple "düşmana" ve "ayrılık çıkaranlara" karşı çok sert tepkiler serdetmiştir.

    ibn-i teymiye'ye göre tefrikanın ana sebebi yorum farklılıklarıdır. yorum farklılıklarının müsebbibi ise elbette te'vil metodudur. teymiye te'vil'in karşısına dikilirken birden kendisini "mecaz"ın dahi karşısında bulur. işte, işin ana hattı bu.

    bu makul bir duruş değil. mecazsız bir kuran okumasını bırakın mecazsız bir sanat, hatta mecazsız bir hayat düşünülemez. amma devrin ifradî yapısı teymiye'yi tefride çekmiştir. madem islam alemi bölündü diye moğollar'a mağlup oldu, islam alemini bölen etken ve faktörleri çıkartmak gerektir. tefrikanın önüne set üzerine set çekmeli!

    şimdi siz gelin, bunu diyen bir adamın önüne ibn-i arabi gibi bir adamı çıkarın, yahut kuranın batınî yorumunu getirin, yahut ehl-i tasavvufun kuran algısını koyun... ha, teymiye derviş gibidir ha yaşamında. ibadet ve ilimle geçirilmiş bir yaşam bırakmış ardında. anlayacağınız, kesinlikle çok mütevazı yaşayan abid bir imamdır. ama te'vil içre kuran yorumlarına, ya da felsefi spekülasyonlara dayalı kuran okumacılığına da savaş açmıştır.

    böyleyken böyle.
hesabın var mı? giriş yap